11 Mart 2012 Pazar

Begonviller, Miyazaki ve Bir Film...

                              1768  de  Fransız amiri  Louis Antoine de  Bougainville,    Pasifik  Okyanusunda  sonradan  kendi  adıyla  anılacak  olan bu  çiçeği  keşfetmiştir.  Sahip  olduğu  çarpıcı  renkleri ve sırnaşık  karakteriyle  uygun  iklimde  doğayı  coşturan  bir  çiçektir.  Akdeniz  ülkelerinin ortak  bitkisi  olan bu  ağaçsı  çiçeğe de biz de özellikle  Bodrum  olmak  üzere,  Ege ve  güney  sahillerinde  de  rastlanır. 
                             Begonvili  bizim  edebiyatımızda ilk   kim anmıştır bilmem.Örneğin  Halikarnas  Balıkçısı  öncesinde  kimseler  varmıydı. Edebiyatımızın  kırlarla,  çiçeklerle  en çok  konuşan  şairlerinden  biri  olan  İlhan  Berk'e  sormak  gerekir belki de..
                               Bizde  ''  Gelin  Duvağı ''  diye  anılır.  Güney Amerika  ülkelerinde  '' Kardinal  Çiçeği '' diye  bilinir.




Daha  yaz  gelmedi  ,  niye  söz ettim  begonvilden  derseniz  bu  bilgileri  okuduğum kitaptan  öğrendim.   Şu  sıralar  Murathan  Mungan'ın     227   sayfa    isimli  kitabını  okuyorum  ama daha  başlardayım. 
Bundan  önce  Ferit  Edgü  okudum  bir  çırpıda.. Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı ...Ferit Edgü'nün ilk iki romanına benzemiyor. Bu kitap yalnızlığın romanı,dostluk özleminin, iyi insan özleminin romanı. Ferit Edgü , kitapta Çakır'ı anlatırken su yolunda kırılan testileri anlatırken hepimizin yalnızlığını , hepimizin dostluk özlemini dile getiriyor.Yalnızlığa, dostluğa, iyiliğe denk düşenbir anlatımla, şiirli, duygulu anlatımla yapıyor. Hani Sait Faik '' Yazmasam çıldıracaktım '' diyor ya, Ferit edgü de bu insanları yazmadan edemezdi..

Biraz  daldan  dala  atlayacağım.Dün  kızımla  Miyazaki  filmi  seyrettik.  Ruhların  Kaçışı  ...Kızım kimi  zaman  koltuk tepesinde ,  kimi zaman  sehpanın altında  oldu  heyecanla.  Öyle düzgün düzgün oturup  film seyrettiğini  sanmayın..Bazende utanıp  yastık arkasına  saklandı..



Hayao Miyazaki’nin, “Bir zamanlar 10 yaşında olmuş ve bir gün 10 yaşında olacaklar için” diyerek anlattığı ‘Ruhların Kaçışı’nı serbest bir ‘Alice Harikalar Diyarında’ uyarlaması olarak düşünmek mümkün.

Daha  sonra  ben  de  Jane  Austen  Kitap  Kulubü'nü  seyrettim.


Jane Austen Kitap Kulübü, ünlü ABD’li kadın senarist Robin Swicord’un (en son Bir Geyşa’nın Anıları’nı kaleme almıştı) ilk uzun metrajlı filmi… Biri onursal üç Oscar sahibi, İstanbul doğumlu efsane yönetmen Elia Kazan’ın (2003 yılında yaşamını yitiren Kazan’ın komünistleri ispiyonladığı için lanetlendiğini unutmayalım) gelini olan Robin Swicord, tabiî ki asıl işini unutmadı ve filmin senaryosunu da yazdı. Jane Austen Kitap Kulübü, yazar Karen Joy Fowler'ın 2004 yılında yayımlanan aynı adlı kitabından uyarlandı. Filmin yapımcıları John Calley ve Diana Napper... Müzikler Aaron Zigman imzasını taşıyor, görüntü yönetmenliğini ise John Toon üstlendi.





Kaliforniya’da yaşayan hali vakti yerinde beş kadın ve bir erkek, 41 yaşında yaşama veda eden ünlü yazar Jane Austen adına kitap kulübü kurarlar. Kulüp üyeleri, hayatı boyunca hiç evlenmeyen, romantizmin büyük anıtı Jane Austen’i ve onun eserlerini altı ay boyunca yeniden hatmeder. Bu sadece yaralarını göstermekten aciz büyüklerin oynayabileceği bir aşk oyunu gibidir. Onlar, Austen’in kitaplarını hem günümüzle harmanlarlar hem de kendi ilişkilerine adapte ederler.




Her biri  içinde  bulunduğu  kişisel  çıkmazla  boğuştuğu  sırada  bir  araya  gelen ve  Jane  Austen  romanlarına  sardıran  kadınları  anlatıyor  film..Büyük  bir  keyifle  seyredilecek  filmdir.

              Son  söze  geleyim artık.  Çarşamba  sabahı  benim için  bir dönüm  noktası. Neden  derseniz  ilk  kez  uçağa  bineceğim.  Şimdiye kadar  bunu  hayal etmek dahi  istemiyordum.  Uçak  fobim  aşırı  vardı  (  hala da  var)   Ama  nasıl  oldu    bilmiyorum,  yenmeye  karar verdim. Fobilerin  çaresi  korkulanın  üzerine  gitmekmiş  (  psikiyatristim  dedi)   ben de   gezmeyi,  seyahatı  seven  biri  olarak  kabul  ettim.  Okulumuzun  Comenius  Projesi  dahilinde  Madrid'e  gidiyoruz.  Bakalım  ne olacak,  hala  aşırı  korkuyorum,  zanax   güvencem :)   
Ya  benim için  başlangıç  olacak  ya da son ...

 

20 yorum:

  1. Umarım çok güzel geçer yolculuğunuz da son olmaz senin için bu uçak macerası ve ben de seyretmemiştim şu Jane Austen filmini, bir an önce seyredeyim o zaman..

    YanıtlaSil
  2. inş korkmam..sen de sık biniyorsun değil mi? film çok güzel mutlaka seyret..

    YanıtlaSil
  3. Miyazakiiiii :) Ben de daha cumartesi yürüyen şatoyu izledim.. Bunu da en yakın ilk fırsatta inşallah :))

    Ayrıca hayırlı yolculuklar.. Uçaklar güzeldir.. Gemiler de.. Hepsi güzeldir.. Sevin onları Buket ;)..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yürüyen şato daha seyretmedik. dönüşte inş..bakalım sevecekmiyim uçmayı :)

      Sil
  4. Begonviller, Miyazaki, Jane Austen ve Madrid! Şahane...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ceren, böyle bir yazı çıktı gider ayak, kendine iyi bak!

      Sil
  5. iyi yolculuklar korkma canim goz acip kapyana kadar gecer insallah, filmler guzel nt alindi:)

    YanıtlaSil
  6. Yine çok güzel bir yazı...
    İyi yolculuklar ve eğlenceler diliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beğendiğine sevindim esracm
      dönüşte görüşmek üzere..

      Sil
  7. Korku neymiş biliyor musun, bilmediği şeyden korkarmış en çok insan. Senin uçak korkunun nedeni nedir bilmiyorum ama dene gör, sonra kork :)) Uçmak çok zevkli ve rahat. Nefis bir yolculuk geçireceksin emin ol. xanax içip kendine eziyet etme bence. Söylemesi kolay dediğini duyar gibiyim. Bir zamanlar o korkuları yaşamış , panik atak geçirmiş biri olarak seni çok iyi anlayabiliyorum. :) Güle güle git gel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. içime su serptın Füsun, panik ataklı olarak korkumu anladığını bilmek ceasret verdi. bitse bu korkularım, daha yakınına bile gitmediğim korkunun sebebi kemal sunal, heyecandan öldü ya. ee ben de heyecanlı bir tipim o yüzden yani :)

      Sil
    2. Meg Ryan ve Kevin Kline'ın French Kiss filmini çok severim ben. Orada Meg Ryan'ın canlandırdığı karakter uçağa binmekten çok ama çok korkuyordu. Hatta film onun bu korkusunu göstererek başlar. Kendisini terk eden nişanlısının peşinden Fransa'ya uçmak zorunda kaldığında yanına Kline'ın canlandırdığı tip (çok severim) oturur, onu sinirlendirir ve lafa tutar. Hararetli bir şekilde konuşmaya başlar Meg Ryan. Kline, o ana kadar tir tir titreyerek uçağın kalkacağı anı bekleyen, sonra konuşmaya dalan Ryan'a camı işaret eder; uçak çoktan kalkmış uçuyordur bile! Pek iyi bir anlatıcı değilim biliyorum ama güzel sahnedir. İşte öyle olacak eminim, ne olduğunu bile anlamadan uçmuş, gitmek istediğiniz yere varmış olacaksınız. Şimdiden iyi yolculuklar.

      Sil
  8. aa merhaba clea, hoşgeldin. evet ben de hatırladım. dediğin gibi olur mu dersin, benim de yanıma kevin kline cinsi biri biner ve... yok yok kocam duymasın :) yanımda arkadaşlarımda olacak valla ben de merak ediyorum durumumu. kronik mide ağrılarım 4 gündür tekrar başladı ve bu sefer böbrek, sırt iyice yayıldı. çarş sabahı büyük gün! iyi dileklerin için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  9. Buket merhaba daha yeni seyahatten gelmiş biri olarak uçakların kitap okuyabileceğin en güzel yerlerden biri olduğunu hatırlatmak istedim. Yanına sevdiğin ve her şeyi unuttuğun bir kitap aldın mı nasıl indiğini anlamıyorsun bile. Umarım sana da böyle olur.İyi yolculuklar.

    YanıtlaSil
  10. buket, ben de huzursuz olurum uçakta. ama insanın havada o tombik bulutları görüp bir sevinç hissetmemesi çok zor! umarım sen de o bulutlara rastlarsın. iyi yolculuklar:)

    YanıtlaSil
  11. kitap kulübü ve miyazaki.
    severim ikisini de.
    :)

    mimin var bende.
    :)

    YanıtlaSil
  12. İyi yolculuklar dilerim...filmi ilk fırsatta izlemeyi düşünüyorum...sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. Uçakta neler yaptın, çok merak ediyorum Buketcim ??? Umarım çok keyifli geçmiştir tatilin.
    Jane Austin Kitap Klubunu bende keyifle izlemiştim. Heveslenip Jane Austin kitabı almıştım ama nedense bitiremedim kitabı :(

    YanıtlaSil
  14. ah miyazaki benim en sevdiğim animecidir.. Ruhların kaçısını outlet teki sinemada tek başıma seyretmiştim.. Hatta seyretmek için en az 3 izleyici olması şartından dolayı bir kendime iki de yanımdaki kaçmayan ruhlarıma ısmarlamıştım :) Çok çok iyidir..

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...