Belki seyretmişinizdir ya da benzerlerini çok seyrettik . Birçokları gibi, seyrettiğim bu film de, çok etkileyen, sarsan, moral bozan bir film. Bahsettiğim Nazi zülmunu anlatan Sobibor'dan Kaçış. Jack Gold tarafından 1987 yılında yönetilen orijinal adı Escape from Sobibor olan başrollerinde Rutger Hauer ,Alan Arkin , Joanna Pacula'nın oynadığı 1990 yılında ülkemizde gösterilmiş olan gerçek bir hikâye..
Yaklaşık 10 yıl önce TRT de yayınlanmış 3 bölümlük bir film aynı zamanda.. Film boyunca sarsıldım,üzüldüm, insanların nasıl böyle kötü olabileceğini düşündüm.
Özellikle aklımda kalan iki sekans tekrar izlenmeye değer.. Filmin bir bölümünde, kamptan kaçan oniki yahudi ormanda yakalanıp, kurşuna dizilmek üzere meydana, diğer yahudilerin karşısına çıkarılıyordu. İdam gerçekleşmeden bir nazi subayının aklına parlak bir fikir gelir. Bu oniki yahudi, diğerlerinin arasından kendileriyle birlikte ölüme gidecek birer kişi seçeceklerdir, eğer seçmezlerse subay elli kişi seçecektir. Bu teklifi kabul etmek zorunda kalan mahkumların kalabalığın arasına dalıp tek tek seçim yapmaları, o anda gözümüze sokulan yüz ifadeleri ve oyunculuklar gerçekten etkileyiciydi.
Bir diğer sekans ise kampa geldiği günden itibaren çantasında bebeğini saklamak zorunda kalan bir annenin son görüntülerinden oluşuyordu. Bebeğinin ağlamasına engel olamadığı için yakalanıp subayın odasına götürülmüşlerdi. Anne ve bebek ağlıyordu, gerilim dolu bir sahnenin ardından kamera dış çekime geçti, binanın dışını izlerken iki el silah sesi duyuldu, birincisiyle annenin ikincisiyle bebeğin ağlaması kesilmişti.
Film daha bir çok ilginç ve dokunaklı sahnelerle dolu ; trenlerle toplama kampına gelen, şık kıyafetler içinde, her birinin elinde 2 - 3 bavul bulunan zengin Hollandalıların nazi subaylarına "kalacağımız odalar nerede ? " diye soruşlarındaki saflık, başrollerdeki iki mücevher işlemeci kardeşin kendilerine ağlayarak sarılan annelerine "korkma anne, banyo yapacakmışsınız sadece" deyişleri, hamam görünümlü gaz odalarından yükselen ölüm kokulu siyah duman, savaş esiri rus subayın toplu firar için mahkumları yüreklendirmesi kolay kolay unutulacak gibi değildir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cuma Gelmiş!
Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...
-
Hangimiz karışık duygular içinde şu hayatı sürdürmüyoruz ki? Gün içinde bile inişli çıkışlı ruh halleri, temelde ki m...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
iyi ki izlememişim, izleyemezdimde. öyle noktalarını seçmişsin ki, okurken içim ürperdi. ne zorluklar kötülükler görmüş insanlık.
YanıtlaSilçok üzücü..