bir mola..''
Tomris Uyar'ın bir kitabından - Otuzların Kadını- seçtiğim başlık ve paragrafla açtım haftasonu başlangıcımızı. Ne güzel anlatmış değil mi? Bir moladayız şu an. Koşturmamız, ilişkilerimiz, yorgunluğumuz kesildi iki günlüğüne. Bir devinim içinde başka bir devinim..
Beni mutlu eden anlara örnek yeni gelen kitap siparişlerim. Koliyi açar açamaz etrafa yayılan bir mutluluk bu. Herkes bilmez bunu, kitap kurtları bilir. Şöyle sehpaya koyarsınz kitaplarınızı. Hemen kitaplığınıza yerleştirmezsiniz.. Daha zamanı vardır. Birkaç gün sehpadan size bakacaktır kitaplar. Onlar size alışacaktır, siz onlara. Böyle bir evde büyüyen bir çocuğu da etkileyeceğini biliyorum o kitap okumayı sevmese de alışacaktır. Neyse ki kızım için durum böyle değil. Birçok yetişkinden fazla kitap okumuştur şu 9 yıllık hayatında. Aldıklarımı bir daha ki yazımda göstereceğim.
İşte bir cumartesi geldi ve geçti bile. Neyseki daha pazar günü var. Yarın şöyle bir pazar keyfi yaparız. Bugün biraz koşturmalı geçti. Arkadaşlarımla Yalova'da buluşup hasret giderdik. Öğle saatlerinden akşama kadar beraberdik. Bir yerlerde yemek yedik, sohpet, kahve faslı, kahkahalar, eskiyi anmalar, herşey güzeldi.
Eve geldikten sonra eşimle sinema keyfi yaptık. Geçen gece Bergman'ın The Magician ya da Ansiktet izlemiştim. Dr. Vogler'in manyetik sihirbazlık tiyatrosu ve foyasını çıkarmaya çalışan asilzadeler arasındaki trajikomik olaylar..
. .
Tüm filmlerinde Tanrı kavramına şu ya da bu şekilde yer veren, yitirdiği inancı belki bir şekilde burada arayan Bergman fazla olmasa da bu film de de değinmiştir. Şu sözü yaptğı filmlere dair bir açıklama bir nebze :
”Hep Eugene o neill’in ünlü sözünü anıyorum: ‘insanın Tanrı ile olan ilişkisini ele almayan tüm dramatik yapıtlar önemsizdir.’'
Bergman Dr. Vogler karakteriyle bizi tutsak ediyor. Bergman'ın tiplerini her zaman sıkıntılı, bunalımlı buluyorum ve bu beni daha çok filme bağlıyor.
Cumartesi gecesine yaraşır diğer film de adı üzerinde Sommarnattes Leende (Bir Yaz Gecesi Gülümsemeleri)...
Bana Sheakspear'ın Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı hatırlattı. Bergman'ın en eğlenceli filmi belki de.. Yanlışlıklar silsilesinin düzeltilmesi üzerine kurulmuş bir konusu var. Bizim cumartesi gecemizi oldukça renklendirdi. Şu sıralar yeniden Bergman filmlerine kendimi kaptırmış durumdayım. Elimde seyretmediğim 3 filmi de var. Ayrıca internetten de bir çok filmini bulmak mümkün. Meraklısına söyleyeyim dedim. İyi pazarlar!
heeey ne güzeeel tomris bergman.
YanıtlaSil:)
iyi pazarlar o zaman.
:)
teşekkürler cnm:)
Silsonra da okunmak için sırasını bekleyen kitaplar ilişir durur gözüne:))
YanıtlaSildeğil mi??
Silama ne güzel bir keyiftir o da :)
Ben de kızımı bu şekilde yetiştirmek istiyorum işte :) satırların keyfine varsın küçük bir kitap kurdu olsun. Ve yazdıklarına o kadar katılıyorum ki Buket'cim, masada zihinselden önce görsel mutluluk evresini tamamlamayı bekleyen kitaplar haftasonu eşlik ettiler bana :)
YanıtlaSilinşllh canım :)
Silsen ne yaşarsan çocuğun da aynı yolda olacaktır. tüm yorumlarına buradan yazacağım bende..venedik gezimiz gerçekten güzeldi ama akşamları çok istesekte
bir konsere gidemedik. senden okuduğum konser
tavsiyelerini yaparın sanıyordum ama olmadı. akşamları çok yorulduk,
üstelik otel şehre çok uzaktı. belki bir gün o da olur :)
Sen kalk Bergman izle, Shakespeare'den filan bahset ( ki o da yanlış yazılmış )
YanıtlaSilkoskocaman SOHBET kelimesini SOHPET diyerek katlet .... pet ne ya ne peti bu :)))
helal olsun ya:))
YanıtlaSilböyle dikkatli okuyucularım var ya çok mutluyum:)
üstelik yazım yanlışlarına da kızan biriyim, yazıyı yazdıktan sonra okumuyorum hatam bu. uyardığın için teşekkürler..
Cumartesi acılımı hos olmus...
YanıtlaSilsevgili buket,
YanıtlaSil"yeni alınan kitapları bir süre kitaplığa yerleştirememe" ne doğru bir tespit!
ben de koyarım orta yere/ yatağımın yanındaki komodine, elime alıp inceler dururum günlerce...;)
daha önce de söylemiş olmalıyım ama tekrar etmeden geçemeyeceğim: bu kadar çok okumana, film izlemene ve gezmene hayranım!