27 Eylül 2024 Cuma

Bir Cuma Daha Gelir..


                  Oysa ki geçen cuma büyük bir neşe ile haftasonuna giriş yapmıştık. Cumartesi pazar bağevine gidip ektiğimiz kışlık sebzelere bakım yaptık. Yetişen kabaklarımı topladım, evin baş köşesine yerleştirip daha da mutlu olmuş, üstelik aylardır yağmayan yağmur başlamış gelen sonbaharı nihayet hissetmiştik. Cuma gününden beri üzerimde bir kırgınlık, ağrı, nezle vardı. Aslında iki gün boyunca dinlenmem gerekiyordu. Pazardan kilolarca domates, kırmızı biber almıtım. Kışlık domates suyu yapmam gerekiyor, hasta hasta tüm gücümle bunu yapmam gerekiyordu.Neyse ki tüm gün bununla uğraşıp bu işi de hallettik. Umarım bu sene fire vermez bu konserveler çünkü bazen bozuk çıkıyor.


             Haftasonu kurabiye, keksiz olmaz. Ne kadar yorgun olsam da yaparım. Hele artık sonbahar geldiyse, hafta içi de çalışıyorsam buna ihtiyaç duyuyorum. Biraz da grip olduğumdan bu sefer ıhlamur açılışını da yaptık.



                     Sonra pazartesi geldi. Pazar gecesi hiç uyuyamadım. Çünkü pazartesi kızımın üniversite hazırlık sınıfını geçip geçmediğini, sınav sonucunu öğrenecektik. Bir haftadır kötü rüyalar görüyordum, iyiye yormak istesem de canım sıkılmaya başlamıştı. Ve öğrendik..
Ne yazık ki kalmış. Almanca son aşama sınavlarını veremediğinden bu sene evde. Evde okuldan uzak kalışına mı üzülüyeim, okuldan uzak kaldıkça dilden uzaklaşacağına mı üzüleyim, tüm arkadaşları yavaş yavaş üniversitelere dönüş yapıp onun evde tek kalışına mı üzüleyim, bir sene daha kayıp oluşuna mı üzüleyim bilemedim. Tansiyonum çok yükseldi, baş ağrım tüm hafta boyunca bana eşlik etti. Kızım hele o kadar çok üzüldü ki.. Tüm gün yataktan çıkmadı, ağladı devamlı. Onu teselli etmek için kendi üzüntümü göstermemeye çalıştım. Hala onu motive etmeye çalışıyorum. Kendine bir yol haritası çizip sıkı çalışması lazım. Ama olanaklar da çok yok nasıl olacak bilmiyorum.İngilizce kursları her yerde var ama almanca olunca sadece büyük şehirlerde var. 





 
Haftasonu Mubi'den hediye üç film seyrettim. Hipnosen Norveç usulü bir film. Norveçlilerin kendine has bir yaşam tarzları var. İlişkileri, iş hayatları teknolojiyle birleşince ortaya çıkan sorunları yorumlamaları bizlerden çok farklı ama dünyanın her yerinde ki insan kendini özgür hissetmiyor, kalıplardan kurtulamk istiyor.

Faruk izlmek istediğim bir filmdi. Aslı Özge gerçek babasını oynatmış filmde. Gerçek hayatla kurguyu harmanlamaya çalışmış. Konu zaten bizlere çok aşina. Ama babasını bazı hallere sokması hoşuma hiç gitmedi. Film icabı olsa da eşimin filmi seyrederken dediği gibi '' kurt kocayınca maskara oluyor''  20 lik kızın peşinde çırılçıplak 90 yaşında bir adamı koşturmak, yazık..
Suna da yine bilindik toplum varyasyonlarından biri. Yoksul düşen bir kadının köyden bir adamla evlenip bu kadar aykırı davranması filmlerde olur deriz ama oluyor işte. Türkan Şoray'ın da 2007 yapımı bir Suna filmi var mesela, o bence daha güzeldi.
Bazen mutlu edecek filmlere ihtiyaç duyarsınız ya, Esio Trot ( Kaplumbağa ) böyle bir film. Renk cümbüşlüğü, naifliği, yormayan temposuyla tam battaniye altı filmlerinden..



Bu hafta okuduğum kitap. Dünyanın farklı ülkelerinde benzer insani dramlar..


                               Okul her zaman severek geldiğim yer olmuştur. Bu sene ne yazık ki bir veli o kadar sorun yarattı ki. Bunca yıldır böyle üzüntü yaşatan bir insan çıkmamıştı karşıma. Üst üste Cimer'e şikayet dilekçesi verildi. Konuyu bilseniz yok artık dersiniz. Ama anlatarak canımı daha çok sıkmak istemiyorum.
Havalar güzel olunca dışarı da derslere devam..



İlkokul 1. sınıfa başlayan öğrencim bana bir resim yapmış, ne kadar güzel değil mi? 
Kırmızı çerçevenin içinde ki kendi sınıf öğretmeni. Bakar mısınız bıyıklı ayrıntıya. Kendisi de arkadaşıyla bahçede..


Okul sonrası iyi gezen geziler. Kadife çiçeği tarlası buldum bir yerde. Benim bir tane bile olmadı bu yaz. 




Almancada  "Mauerbauertraurigkeit" diye bir kelime varmış. Sebepsiz yere yakınlarından uzaklaşma,araya duvar örme, yalnızlaşma isteği anlamına geliyormuş. Şu an içinde bulunduğum psikolojiyi tanımlıyor galiba. İşten sonra eve dönüp dört duvar içinde ses ve görüntüden dahi uzaklaşmak istiyorum. Şöyle yatsam yorganı çeksem üzerime uyusam saatlerce. Gidecek bir iş telaşı olmasa. Yapacak onca işi boşversem.

Bu hafta zor geçti benim için. Moralim hala bozuk. Yeni umutlar bulmam lazım. Bach eşi ve çocukları öldüğünde şöyle dediği söyleniyor;
''Tanrım coşkumu sürdür ''
Coşku ve umut çok önemli..












6 yorum:

  1. Coşuyu yitirme, kimsenin yitirtmesine de izin verme ve okul meselesini de aklına pek takma, desem de takacaksın elbette... Fakat çocuk da bunca üzüldüğüne göre durumun farkında. Bildiğim kadarıyla internet üzerinden online yabancı dil kursları veren kurumlar var. Ben gugulladım şimdi ve bir kaç tane buldum. Bence iyice araştır, kendisi de mutsuz olduğuna göre belki bir yıl kaybetti ama biraz gayretle umduğundan daha iyi bir geri dönüş olabilir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sen bile Buraneros önemsedin, merak ettin baktın şimdi bak ne mutluluk verici böylesine ayrıntılar, destekler, üzüntümü taa oradan paylaşmalar. Çok teşekkür ederim, blog dostluğu başka bir şey yıllardır bunu söylerim. evet bizde araştırmaya başladık. artık gerisi ona kaldı.
      her işte hayır var, belki bilmediğimiz bir yararı olacak bunun. çünkü kızım ama
      ben ne kadar hırslı, detaycı, çalışma odaklıysam o daha rahat. bu rahatlığı ona bunu yaşattı. umarım bu ona bir ayar olacak. göreceğiz artık..

      Sil
  2. Evimiz müsait olsaydı Pelin bize gelir hem çocuklarla Almanca konuşurdu hem evde bir abla olurdu ne güzel olurdudiye geçti içimden... Böyle bir şey düşünür müsünüz? Bildiğim kadarıyla gençler alman ailelerle kalıyor, onlar okuldayken bu genç au pair'ler dil öğrenmek zorundalar yani aile kursa da yolluyor. Yeme içme konaklama aileden, biraz cep harçlığı da oluyorsanırım az miktarda.. Bu okula devam edecekse ve bu sene mutlaka boşta geçecekse aslında fena bir fikir gibi değil, bilemedim tabii... Belki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Ceren o da bir yöntem evet. şimdi okulda pazartesinden itibaren online eğitim başlayacakmış. goethe enstitüsü falan var onlarında özel online derslerine
      yazdıracağım. ocakta bir sınav olacak. o zamana kadar 3 ay var. aslında uzun bir süre değil. oturup çalışması lazım. çünkü dinlemeden kalıyor devamlı. bunu da elde ki kaynaklardan telafi edebilir gibi geliyor.
      internet kaynakları tavsiye edersen alırız taviyelerini. boş zamanlarında film seyret diyorum ama anası daha çok alman film seyrediyor :)
      bunları benim söylemeden yapması lazım ama koca yaz geçti yapmadı. biliyorsun sırf onun için almanyaya gittik iki hafta. biz gezdik o odada oturdu. yaa ben ne yapayım artık. sonra da aramızda kavga çıkyor :(

      Sil
  3. Hepsi icin geçmiş olsun diyelim. Hayat değişip bizi de pesinden sürüklüyor, bir gün mutlu neşeli isek bir sonraki gün tersini yaşatiyor. Iyi günler tez gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gerçekten. Hayat inişli çıkışlı. her eylül böyle oluyor. Yaz ne güzel geziyoruz, dolaşıyoruz, rahatlıyoruz sonra eylülde okulların açılmasıyla
      burnumuzdan fitil fitil geliyor ama her sene böyle. bu sene bir de kızımın
      bu olayı olunca üzüldük haliyle. Allah geçmeyecek durumlar vermesin de bunlarda halledilir inşllh

      Sil

Bir Cuma Daha Gelir..

                  Oysa ki geçen cuma büyük bir neşe ile haftasonuna giriş yapmıştık. Cumartesi pazar bağevine gidip ektiğimiz kışlık sebzel...