3 Kasım 2023 Cuma

Kasım Cuması

 İşte geldi güzün en güzel ayı; Kasım..

Biraz da hüzün barındırmıyor mu sizce de? Yazın heyecanı, enerjisi bitmiş, her yer sarı, turuncu olmuş, insanlara da rehavet çökmüş gibidir. Ama kasım da güzel bir ay. Ara ara sıcaklar devam edecek, zeytinleri yağlatacak rüzgarları esecek, bazı günlerde tamam kış geldi dedirten soğukları olacaktır. 

Ben hüzünlüyüm, tv de seyrettiğimiz artık olağanlaşmaya başlamış bir savaş devam ediyor, o masum insanlar pisi pisine ölüyor. Cemil Meriç '' Zulmün olduğu yerde, tarafsızlık namussuzluktur! '' diyor. Suskun kalıyor çoğu insan ya da ee onlarda çok insan öldürdü deyip vahşeti kıyaslıyor.

Ben hüzünlüyüm, kızımı çok özlüyorum.Ev de büyük bir boşluk ve sessizlik var, Neşe de azaldı, garip bir duygu yaşıyoruz insana daha çok acı veriyor. Geçen gün Ian Mcewan'ın Dersler kitabından şöyle bir cümle okudum; '' Çocuğunu sana bağımlı sanırsın ama uzaklaşmaya başlayınca seninde bağımlı olduğunu keşfedersin. Bu her zaman her iki tarafı da keskin bıçak olur.''

Hüzünlüyüm ve nedenini bilmiyorum çoğu zaman.

Sanata sarlıyorum bu yüzden; çok kitap okumak istiyorum çünkü öyle bir şifa oluyor ki bana başka bir şey bu kadar etkili değil. Film seyrediyorum, balkonda oturmaya devaqm ediyorum, hafif müzik eşlik ediyor çoğu zaman. Artık sert müzikleri kafam kaldırmıyor. Güzel işler yapmış insanları görünce öyle imreniyorum ki. Mesela bu sanatçıyı keşfettim bir bakın neler yapmış. Fransa'da - ve bir çok ülkede de sanırım - geceleri özellikle çalışıyor. Üzerine basıp geçtiğimiz kaldırımda ki çatlaklara mozaik çalışması yapıyor. Lyon'da yaşayan sanatçı bu yaptıkları için ''şehrin hatıra defteri'' diyormuş.

Ememem sayfasından bakabilirsiniz.


Bugün cuma. Sabah yola çıktım okula gitmek üzere. Dün gece yağmur yağdı ama bu sabah çok durgun, tatlı bir hava var. Yolumu biraz uzatarak cuma kurulan pazar içinden minibüse gittim. Yazı özlüyorum bu konuda, sabah pazarı gibisi yok. Pazarcılar yavaş yavaş tezgahları kuruyorlar, sebzeler meyveler taptaze gelmiş, insan seli daha olmamış. Öyle güzel ki bu saatlerde alışveriş yapmak. 


Ah şu kabaklar !
Sabah öğrencimden gelen çiçekler !


Çocuklarla yapılan etkinlikler.. Sınıfımızda da sonbahar etkileri sürüyor..


29 Ekimde cumhuryetimizin 100. yılını kutladık tüm ülke. Doğduğum yıl 50. yılı kutlanmış, yüzellinci yılını biz göremeyiz ama umarım çocuklarımız daha güzel şartlarda bunu kutlar. Bayram bizim kasabada da hem gündüz hem gece tüm heyecanıyla kutlandı.


                    Hafta içi kızlarla sonbahar partisi yaptık. Hava da güzel olduğundan bu yıl partimiz benim bahçe de açıkhavada gerçekleşti. Zeytin ağacımın altına bir masa hazırlayıp okul sonrası bir araya gelip gecenin ilerleyen saatlerine kadar oturduk. 


            Sonbahar hediyeleri hazırlamıştık birbirimize. Onları paylaşmak, paketleri açmak bile öyle heyecanlı ki..

Sonbahar pastası yapmıştım, onu da yemeğimizin sonunda yedik :)


             Diğer günler tekrar bağa gidip bizim buralara has kalamata zeytinini topladık. Zeytini toplamak işi de çok zormuş, o gün ağacın yarısını toplayabildik. Ağacım zaten asırlık, çok büyük.. Toplanan zeytinleri annem suya ve tuza bastı. Bir kaç hafta sonra yenebilirmiş.




                        Bağda ki taş sedirimde kitap okumayı çok seviyorum. Diğer arsayla aramızda tel örgüler var. Bu bölgeye alev sarmaşığı ve hanımeli ektim. İyice sarıp güzel yapraklarıyla teli kapatmasını dört gözle bekliyorum ama ekilen bitkilerin büyümesi en az 4-5 yılı buluyor.
Evin yan tarafına yaptığım kaktüs köşemde bitkiler iyice büyüdü bakalım kar yağarsa ne olacaklar..


                      Bu hafta dolunay vardı. Sabah kalktığımda ilk işim pencereyi açıp dışarı bakmak olur. Yine böyle baktığımda gökyüzünün muhteşem olduğunu gördüm, tam da ezan okuyordu. Bu anı çekip instagramda hikayeye koydum. Güzel gördüğüm her şeyi paylaşmak isterim. Nedense böyle -ki arada oluyor bu- ezan paylaştığımda takipten çıkan çok oluyor. Hatta biri sizden böyle paylaşımlar beklemezdim, üzgünüm artık sizi takip edemem yazıp veda etmişti. Anlamıyorum arkadaşlar anlamıyorum! Siz bilirsiniz :)
                        İşte böyle güzel bir hafta geçti, oldukça yoğundu, koşturmacalıydı ve yorucuydu ama güzeldi. Kasıma girmişken yeni umutlar barındırmak istiyorum, tüm dualarımı, dileklerimi herkese gönderiyorum, sabretmeye çalışıyorum, güzel düşünmeye çalışıyorum ve modumu düşürmemeye dikkat ediyorum.
                       Herkese mutlu haftasonları !!






15 yorum:

  1. Fotoğraflar harika 🥰, Kasım kesnlkle hüzün ayı ama şu an içimzdek hzün çok daha fazlası, masum suçsuzların gözler önnde devam eden zulmü ,orda durmuypr yaşanıyor hala 🥺 Hatay da yetişilmesi gereken çok nsan var hala küçük br dernek kurduk henüz kçük derneğimiz ama büyüyeceğiz çnkü hayalimiz çok büyk incelemek isterseniz Lkem Okuyor Derneği lütfen bakın elimizn yetiştiği çocukları güldürmek istiyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel bir şey yapmışsınız. Şimdi inceleyeceğim derneği. Allah güç kuvvet versin sizlere, böyle güzel işlerle uğraşanlara..

      Sil
  2. Kasım güzellikler getirsin :)
    Özlemler de hayata dahil.. Sen kızım uçtu yuvadan derken, ben inşallah yuvadan uçtuğunu görmek de nasip olur diyorum bak ;)
    Sabah ezanı bazen muhteşem bir enerji, bir anlama kabiliyeti veriyor insana, ne kadar anlamsız. Bazı insanlar düşüncelerden çok korkar, belki düşüneceğini hissettiği için gitmiştir o takipçi, yolu açık olsun ne diyelim.
    Zeytin ağacı kocaman bir kalp şeklinde mi, ben mi tırlatmaya başladım :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay bir çok kişi kalp şeklinde olduğunu söyledi ağacı görünce. kalp gören
      gözleriniz, gönülleriniz yaşasın! ne güzel görüyorsunuz :)
      ağacın içinde ben de varım bak..

      Sil
  3. Neden bilmiyorum bu hafta biraz hüzünle okudum blogu. Ayrılığın verdiği o üzüntü sanırım kelimelerin, fotoğrafların arasına sızıvermiş. Büyük kızım eğitim için ilk defa başka şehre gittiğinde, annem "O artık gelin oldu gitti. Dönmez geri." demişti de benim kafama o zaman dank etmişti gerçekler. İnşallah sevdikleriyle sağlıklı, huzurlu, başarılı bir hayatı olur.

    Sizin bahçe partilerine o kadar imreniyorum ki; neredeyse "selam kızlar" deyip oturucam masaya. O kadar cezbedici. Takdir edilesi.

    Bir de, bi an kabak yok sandım. Sonradan gördüm, oh çektim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. N e zaman geçti senelerde büyüdü minik bebeğimiz, daha yeni ilkokula
      başlamıştı. sonra ortaokul, lise derken çokhızlı geçti seneler. bugün yarının genciyiz, kıymetini bilerek yaşadım ama artık eskisi gibi olmayacak.şu an ki yaşımızı da arayacağız biliyorum ama çok hüzünlü ya bu insanlık halleri. Sizin geri de 2 çocuk olunca çok boşluk hissetmemişsinizdir belki. bilmiyorum. bizim evde sessizlik oluştu, neşemiz kaçtı :(
      kabak olmaz mı, sandalye üzerine koydum bahçede oturuyor :)

      Sil
  4. Lyon benim memleketim sayılır. Orada yaşarken ömrümün üçte biri orada geçmişti toplamda.
    Bence yaşadığınız hüznün adı "boş yuva sendromu".
    Cumhuriyetin 50 yılında 2,5 yaşındaydım ve annemler beni yurtdışına götürmüş teyzemin kızının vaftiz törenine katılmak için, uçakta bağıra çağıra 50. yıl marşını söylüyormuşum. İnsanlar çok şaşırmıştı diye anlatırdı hep annem: Müjdeleeeeeer var yurdumun, toprağına taşına...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aa yaşıt sayılırız ne güzel :)
      boş yuva sendromu mu varmış, bilmiyordum. geride bir kardeş olsaydı
      bu kadar üzülmezdik belki. ama olması gereken bu bence, artık kuşun kanatlarıyla uçmasına olanak vermeliyiz. yavaş yavaş alışacağım biliyorum

      Sil
  5. Güz mevsimi çokça hüzün barındırsa da, sararan, kızaran yaprakların içimizde uyandırdığı derinlik... renklerin gizemi çok etkileyici. İnsanları anlamak ne mümkün!. İç dünyalarının dışa yansımasıdır bu tutumlar!. Sürekli savaş hali içinde olmak bu işte!. Güzel bakan, güzel görür, güzel duyar!. Ne diyelim... Yeter ki özüyle sözü bir olan, güzel niyetli insanlar olsun çevremizde!. Kasım fotoğraflarınız çok güzeldi. Sevgiyle, esenlikle kalın. İyi hafta sonları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim yazdığın güzel yoruma..

      Sil
  6. Ezan okunurken takip bırakmak gibi evini cami yanı olduğu için satan bir alamancı tanıyorum, sebep izne geldiğinde torunlar korkuyormuş ezandan demişlerde o zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haa haaa, yok ya bu insanlar ne acayip. alamanyalarda her saat başı çalan o çanlardan korkmuyorlar ama :)

      Sil
  7. Kaktüs köşesine bayıldım. Sarmaşık büyüdüğünde muhteşem bir arka fon olacak eminim ki. :)

    YanıtlaSil
  8. çok güzel fotoğraflar. mozaik sanatçısının yaptığı şey çok özel. Kasım güzel de inşallah hasta olmadan atlatabilirim. :) sevgiler

    YanıtlaSil

Merhaba Cuma

                          '' Kendini sevmezsen başkasını nasıl sevebilirsin ?'' diye soruyor Tina Turner Mutluluk Sana Yakış...