30 Eylül 2022 Cuma

Hoşgeldin Cuma

                           Geçen cumartesi gününden başlayalım. Hava öyle güzeldi ki hafta boyunca dışarıda zaman geçirmemek olmazdı. Sabah erken yürüyüşler yapıldı, deniz kokusu mis gibi çekildi, gökyüzü seyredildi. İyi ki insanların çoğu sabah kalkmaya üşeniyor da şu sokaklar boş kalıyor. Öğle saatlerine doğru etraf kalabalıklaşıyor. O sırada zaten evde oluyorum .
Ah canım evim!
Korunaklı dünyam, sığınağım etrafta ki bir çok çirkinliğe karşı. Bahçemde ya da balkonumda geçirdiğim saatleri hiç bir şeye değişmem. Bir çok buluşmayı askıya alır hale geldim. Ailemle vakit geçirmek yeterli geliyor. Canım evden çıkmak istemiyor çoğu zaman.


            Cumartesi ve pazar sabahları saat on civarı kahvaltı yapıyoruz. Bu saatleri de kaçırmak istemiyorum. Hele şimdi sonbahar serinliği de sabahlara ayrı bir güzellik veriyor. O saatlerde demlenmiş çayın kokusu evi kaplıyor ya, off Allahım enn sevdiğim. Balkonumun önünde ki ağacın güzelliği, seyretmelere doyamıyorum.


                         Sonrasında prefabrik evin hazırlıklarına bakmak üzere yola çıktık. Yürüyerek mahalle aralarında gezdiğim için bir çok insana rastladım. Özellikle bu teyzeye şaştım kaldım. Küçücük bir toprak parçasını kazmakla meşguldü. Selam verdiğim de işini bıraktı ve yaşlıların çoğunluğunda olan insanla konuşmaya özlemle başladı hayat hikayesini anlatmaya. 38 yıl önce eşini kaybetmiş. 3 oğlu varmış, biri İsviçre'de yaşıyormuş. Diğerleri buradaymış. Üç gündür burayı kazıyorum dedi. Yaşını duyunca inanamadım , 84 dedi.


         Biraz daha yukarı yürüyünce bir amcayla teyze bahçelerini  temizliyorlardı. Kolay gelsin diye selam verince ''gel, gel üzüm verelim '' dediler. Sonrasında bahçeyi gezdirdiler. Ektiklerini gösterdiler. Elma, nar ve üzümde toplayarak beni uğurladılar :)


                    Bir selam, bir hatır sormayla her zaman bu başıma gelir. İnsanımız aslında çok verici, düşüncelidir. Yeter ki güzel bir iletişim kurmaya çalışalım, değer verelim. Nereye gidersek gidelim hep böyle insanlarla karşılaşıyoruz.


                  Sonrasında eve gittik. Taş ustası bahçe duvarını örüyordu. Aslında ev yoldan bu kadar yüksekte değildi, nasıl bu hale geldi anlamış değilim. Ön taraf yani duvarın iç tarafı bu sefer boş kaldı. Bakalım oraya da kamyon kamyon ntoprak atmamız gerekiyor. Bu da ekstra maliyet demek. Sağ tarafta bir zeytin ağacım vardı, kepçe taşları atarken yarısını götürmüş. Çok üzüldüm çünkü en başından beri bu 4. ağacımızın yok olması oldu. Hiç birine zarar vermeden bir ev yapmak istedik ama ne yazık ki planlarınız dışında bir çok şey oluyor.


                      Pazartesiyle birlikte sabah okul yoluna koyuldum. Gördüğünüz bu taş yığınından kaçarcasına köye gidiyorum. Eskiden bu yolda araç olmazdı doğru düzgün, şimdi anayol gibi oldu.


Bu hafta çocuklarla okulda kuşburnu konusunu işledik.


                 Eve dönünce zihnimi dinlendiren işlerime yöneliyorum. Bunların başında okumak geliyor. Ruhlar Evi bu hafta da devam edeceğe benziyor. Güzel bir kitap ama bu kadar da ayrıntıya boğulup beşyüz sayfa olmasına gerek yokmuş bence. 


Anneciğimle buluşamadık bu hafta. Yoğun geçen bir hafta oldu çünkü. Dedemizin tekrar hastaneye yatması gerekti. Kayınvalidemde bunama çok hızlı ilerlemeye başladı. Artık yataktan kalkamıyor. Yanında kalacak bir bayan bulduk mecburen. Arada onları da ziyaret ediyorum. 
Aynı zamanda farklı podcastler de dinliyorum. Merdiven Altı Terapi ilgimi çekti. Anlatan kızın geçmişle hesaplaşması, kıvrak zekası ve seri bir şekilde anlatımı dört, beş bölüm dinlememe neden oldu. 
Geçmişle hesaplaşmalarda yeni bir moda başladı biliyorsunuz. Şimdi ki depresyonumuzun günah keçisi hep ebeveynler gösteriliyor. Beni rahatsız eden bir akım bu. Fatma Barbarosoğlu'nun bir yazısı düşüncelerime tercüman oldu. Bakın şöyle diyor ;
''Günümüzde “toksik ebeveyn” ifadesi giderek yaygınlaşıyor. Evlatların “şimdi burada” yaptığı bütün hataların sorumluluğu ebeveynlerin geçmişteki yanlış davranışlarına, özellikle de annelerin yanlış davranışlarına yükleniyor. Neredeyse bütün ebeveynler “yanlış”. İşin ilginç tarafı Instagram üzerinden bütün dünyada binlerce ve belki de milyonlarca ebeveyn, çocuklarını sömürerek çocukları üzerinden para kazanırken onların çocuklarının bedenlerini ve duygularını sunuma çıkarması hiç dert edilmiyor da geçmişin anne-babalığı bugünden geriye ne kadar eksik ve yanlış oldukları üzerinden karnelendiriliyor.''
Yazının devamını mutlaka buradan okuyun.


        Anneme gidemedim bu yüzden. O da kendi manzarasını çekmiş bana göndermiş, Cumamızı bu güzel pencereden bakarak başlatalım. Hafta sonumuz güzel, huzurlu geçsin diyelim. Hayırlı Cumalar!






10 yorum:

  1. Brn de bu her şeyin ebeveyne yüklenmesine hayretle bakıyorum. Anne baba olarak nr yaparsak yapalım birşeyler tabii ki olmayacak, eksik kalacaktır ama çocuğunu sevip bunu hissettirmeyi başarmaktan ötesini düşünemiyorum. Hayatımı nasıl düzenleyip travmalarımı nasıl aylatabilirim diye araştırmak güzel ama bu çok edilgen bir yöntem değil mi ? Büyük büyük büyük annemden gelmiş .. Eee ?

    Anneciğinin de senin de manzaranız çok güzel. Ağız tadıyla, huzurla tadını çıkartın inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan olmak böyle bir şey hatasıyla , eksik yönleriyle, yapıp yapamadıklarımızla. Geçmişte ki büyük büyük babamda böyle bir travma varmış da biz böyleymişiz. Gerçekten de eee? Bundan sonrasında yapacaklarına odaklanmalı insan. Biziden de o zaman gelecek nesiller ne çok şikayet edecek o zaman. Valla bir çeşit akım, moda oldu bu işler. birilerinin cebini iyi dolduruyor.

      Sil
  2. Merhabalar.
    Sizin Cuma yazılarınız okuyucularına pozitif enerji veriyor. Sanki anlattığınız zaman dilimini sizinle birlikte biz de yaşıyoruz. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar ve hayırlı Cumalar dilerim.

    Bulunduğunuz yöre ve bahçelerinizde yetişen sebze ve meyveler de gerçekten çok harika. İnsan başka bir yerlerde değil de bulunduğunuz yörede anlattığınız şekilde vakit geçirmek için nasıl imreniyor bir bilseniz...
    Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Recep Bey. Sizin de evde yaptıklarınız , bahçe ileriniz, kış hazırlıkları ne kadar güzel. Yaşadığınız yer de yemyeşil, harika. Daha çok yazsanız , fotoğraf çekseniz ve bizimle paylaşsanız. Eşinize çok selamlar..

      Sil
  3. bahçede aile ile zaman geçirmek herhalde büyük bir şans maşallah :)

    YanıtlaSil
  4. Ben bu yazıyı pazar günü okudum, bana güzel bir hafta kapanışı havası verdi. Evin önündeki duvarı ben sevdim aslında, taş duvarlar hoşuma gider. Tabii toprak atma maliyeti yine zorlayıcı olmuş. Zeytin Ağacınıza üzüldüm. Ama elden birşey gelmiyor bazen.

    YanıtlaSil
  5. Ev şimdiden çok gzüel görünüyor içind eve dışında yapacaklarınla Buketcim ikinci korunaklı ve huzur mabedin olacak gibi. Kolaylıklar dilerim. Düşünüyorum şimdiki depresyonlarımın çoğu sonradan kaynaklı yaşadıklarım, herkez zamanına ve kendi gördüklerine göre çocuğuna elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor istisnalar elbette var herşeyde olduğu gibi. Annenle en kısa sürede buluşman dileğiyle benden de selam ve sevgiyle... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evimizin altıncı ayındayız ama işler yavaş ilerliyor. Bir usta varsa diğeri yok. Birinin hatasını diğeri zor düzeltiyor. bugün banyo seramikleri yapılıyor. Yarın da devam edecek. Yavaş yavaş olacak inşallh.

      Sil
  6. Draga mea,
    La sfarsitul postarii a fost ca si cum as fi citit o mini nuvela! Emotionanta, reala si desigur frumoasa. Poze minunate si elocvente. Mi-a placut mult.
    Imbratisari,
    Mia

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...