21 Şubat 2016 Pazar

SAN SEBASTİAN GEZİSİ

                            Bilbao'dan otobüse binerek 1,5  saatte deniz kenarında harika bir şehir olan San Sebastian'a  gittik. Otelimiz oldukça güzel ve otobüs terminaline çok yakın olan  Hotel Astoria 7  .  Konumu, lobisi, kafesiyle çok rahat ettiğimiz bir otel oldu. Sinema temalı otelde her oda bir sanatçıya adanmıştı ve bizim şansımıza Mel Gibson çıktı.



Tüm gün boyunca kilometrelerce  yürüdükten sonra hemen otelin kafesine geliyorduk. 




Eşsiz sahilleri, zenginliği, meşhur film festivali, muhteşem mutfağı, pahalı turistik zevkleri ile dördü Fransa üçü İspanya topraklarındaki 7 eyaletten oluşan Bask bölgesinin kültür başkenti San Sebastian'a hayran kaldık. Otelden ana cadde de dümdüz sahile doğru yürüyünce en önemli yerlerini de görmüş oluyorsunuz. Biz 20  dakikalık bir yürüyüşle o muhteşem Atlantik okyanusa ulaştık. Gördüğümüz manzara muhteşemdi. Yazın burası oldukça kalabalıkmış, denize girenler, güneşlenenler, sörf yapanlar..
Kışın boş olsada  farklı bir büyüsü vardı. Boydan boya kumsal, köpeği ile gezenler, hatta denize girenler..



Evet  gözlerimize inanamadık , biz kalın giysiler ile gezerken bazı insanlar denize giriyorlardı. Girenlerin  çoğu da yaşlılardı. Dalgalar oldukça korkunç görünmesine karşın millet denize giriyordu. İşte  Ünlü 1350 metre uzunluğundaki Bask kıyısının en ünlü plajı Playa de la Concha'nın kenarındaki Paseo de la Concha kordunu.

                                        

                    Sahilin bir yanında insanların oturduğu , güneşlendiği köprü ayrı bir güzel. Burada  La Concha Koyu’nun soluk kesen manzarasını seyrediyorsunuz. Yazın Motoras de la Isla’nın düzenlediği kısa motor turlarına katılabiliyorsunuz, koyun yanı sıra içindeki Santa Clara Adası’nı da yakından görüyorsunuz..


"Parte Vieja" yani eski şehir sokaklarında birbirinden lezzetli pinchos denemeleri için uzun saatler geçirdik. 19. yüzyıldan kalma Art Nouveau binaların ve küçük dükkanların olduğu, yayalaştırılmış kısmı Centro Romantico.



                          San Sebastian yakın çevresinde Michelin yıldızlı meşhur restoranlar da bulunuyor, Arzak, Akalare, Martin Berasategui...  Bu gurme mabetlerine aylar öncesinden rezervasyon yapılıyor ve fiyatlar cep yakan cinsten. Set menüler ve degustasyon menüsü de var ama adam başı 150 Euro civarı. Hiçbirine uğramasam da çok sorun değil çünkü eski şehir içinde çok sayıda pintxos bar ve kaliteli restoran geç saatlere kadar makul fiyatlarla harika lezzetler sunuyorlar. 



Urgull Tepesi’ndeki kiliseyi, dev İsa heykelini  görmek için eski şehirden geçerek tepeyi tırmandık.  





Koyun batı ucundaki fünikülere binip  Igueldo Tepesi’ne çıkıyorsunuz. . Biz gittiğimizde füniküler çalışmıyordu. Döne döne kıvrılan araba yolunu kullandık bizde.  Merdivenlerden tırmanırken, kentin geçmişiyle ilgili fotoğraflar, objeler göreceksiniz. En tepede ise sizi yeryüzünün en etkileyici manzaralarından biri bekliyor. Kulenin dibindeki lunapark çocuklu ziyaretçiler için yapılmış. Kulenin önündeki restoranın geniş terasında oturup bir kahve için ve bu güzelliğin tadını çıkarın.



Zurriola sahilinde, Gros semtindeki bar Ondarra günbatımında masalarını kaldırıma çıkarıyor. Eşsiz manzara karşısında büyülendiğiniz noktalardan biri.





Uzun yürüyüşlerden , yorucu geçen günlerin gecelerinde dinlendiğimiz  , harika kahvelerini içtiğimiz yer yine otelimizin lobisi oluyordu. Sinema kitap ve dergilerin resimlerine bakarak kahvenizi yudumlamak gibisi yok..Ah ah çok özledim ben bugünleri..

9 yorum:

  1. Farklı bir hava soluduk ; sayenizde biz de .... Emeğinize sağlık ..

    YanıtlaSil
  2. Harika resimler.
    Çok gidesim geldi:-) Teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah inşllh böyle fotolar zaten hayal kurduruyor ve yola döküyor bizi :)

      Sil
  3. Kuzey İspanya, hedef rotalarımdan birisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşllh sizde gider , gelir ve bize anlatırsınız..

      Sil
  4. Her şey çok güzel görünüyor da otelinize ayrı bir bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet çok güzeldi, dönüp dolaşıp otelde soluklanıyorduk.

      Sil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...