Tatil başlar başlamaz daha önce aldığımız biletlerle İspanya Bilbao'ya gittik. 8 günlük koca bir tatil yaptık. Yakında fotoğrafları düzenleyeyim, yazılarını yazayım paylaşacağım zaten ayrıntılı olarak. Sonrasında eve dönüş, bavulların boşaltılması, çamaşırların yıkanması, biz yokken 9 dereceye inen evi ısıtma çalışmaları falan zaten 2-3 gün böyle geçti. Sonrasında kuzenlerle görüştük, hava giderken bıraktığımız gibi değildi. Ilık ve güzel bir hava vardı. Kendimizi özlediğimiz sahile bıraktık, martılara ekmek attık, deniz kenarında kahve içtik.
Evde de zaman geçirmeyi özlemişiz. Kızımla yalnız kalınca bir şeyler yapalım diyorum ama zamanımızın en büyük sorunu çocukların internet bağımlılığı. Bir de hiç birşeye ilgi duymayan bir çocuğunuz varsa ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Eline tableti verip oh sesi çıkmasında tüm gün kafamı dinleyeyim modunda hiç olamadım. Hatta ona yeni birşeyler bulup yönlendirmeye çalışırken duyarsızlılığına karşı çok üzülüyorum. Bir şeyi daha yeni anladım bir çok şey gibi bu da insanın içinden gelecek.
Onun için bulduğum uğraşlardan biri de şu boyamalar. Gerçi hiç ilgisini çekmez , bir tarafa atar sanıyordum ama ilgiyle boyamaya başladı. Bu da çok hoşuma gitti. Ben de bir taraftan keçe dikip örgü örüyorum. Basitçe motiflerden yapmaya çalışıyorum. Bakalım ne zaman bitecek? Birleşipte bir battaniye olana kadar çok zaman geçecek bence..
Evde yapılacak en güzel uğraşlardan biri de kurabiye yapmak. Biz de kirpi kurabiye denemesi yaptık. Gerçekten çok güzel oldu. Kirpi de oldu sanki :)
Tatildeyken başladığım ve bu haftasonu bitirdiğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Tunga Ozan'ın yazdığı Dünya Değişmeden. Baştan sona merakla okudum. Çünkü bir gezginin kitabı. Gittiği gördüğü yerler, farklı insanlar, farklı coğrafyalar..Evdeyken sizi kıpır kıpır eden ben de çıkmalıyım yollara, daha çok gezmeliyim görmeliyim dedirten bir kitap.
Bugün pazar ve yağmurlu bir gün. Böyle bir günde yapılacak en güzel şey bir film seyretmek. Biz ne seyretsek derken bu belgeseli buldum geçenlerde. Onu seyredeceğiz az sonra. Dün gece biraz seyrettim. Üç dağcının Meru dağına tırmanmalarına şahit oluyorsunuz. Bunun nasıl olduğunu aklım almıyor. Bu kadar dik bir dağa , -20 derecede tırmanmak, dikey bir şekilde dağa asılmış bir vaziyette uyumak ve bunu başarmak.. Bu insanlar insanüstü. Ağzım bir karış açık, hayranlıkla seyrettim. İşin ilginç tarafı aralarında bir türkün olması. Renan Öztürk. Hemen instagramda da buldum, harika fotoğrafları var. Gezmekten, adrenalinden, dağlardan, tepelerden hoşlananlara..
İspanya fotoğraflarını bekliyoruz. Ben geçen yıl mart ayında gitmiştim. Tatil bitti dediniz çalışma hayatıda iyidir. Kurabiyeler güzele benziyor. Kızınızı bence özgür bırakın.kendi çocukluk günlerinizi düşünün Günü geldiğinde değişik alanlara ilgi duyar. Sevgiyle kalın
YanıtlaSilTeşekkür ederim ne güzel şeyler yazmışsınız. Fotoğrafları
Sildüzenleyeyim hemen paylaşacağım. Bu arada kızımın arkadaşı bir blog
açtı , ona da katılırsanız çok sevinecektir .
http://onlysevval.blogspot.com.tr/2016/02/herkese-selam.html?spref=fb
Bloğa giremedim bir başka adı var mı?
YanıtlaSilyeniden link vereyim
Silhttp://onlysevval.blogspot.com.tr/
Dolu dolu yaşamışsınız tatilinizi. Çocukları bu bilgisayar bağımlılığı konusunda suçlayamıyorum aynı şey bizlerde de var. Biraz uykum kaçsa kalkıp oyun oynuyorum. :( Size tatil sonrası mutlu günler diliyorum.
YanıtlaSil