2 Haziran 2015 Salı

Oyuncak Müzesi

                         Salzburg  içinde  gezerken oyuncak  müzesine  denk  geldik. Sunay Akın  ve  yurdumuzda ki  çabaları  geldi aklıma. Spielzeugmuseum  şehrin  ortasında,  kapısında  çocukları ile anne -  babaların öbek öbek bulunduğu bir müze.  Salzburg Oyuncak Müzesi, sadece geçmişten bugüne gelen oyuncakları sergilemekle kalmıyor, küçük misafirlerine bazı oyuncaklarla oynama fırsatı da veriyor.
İçeri  girip  gezmeye  başladığımda  çocukların serbestçe  dolaşabildiği,  oyuncakları  inceleyebildiği , zaman zaman  oyunlar  oynayabildiği  bir  müze olarak  gördüm. Müzede sergilenen  oyuncaklar  çocukların  ortalama boylarına  uygun  olarak konulmuştu.  Göz hizalarında  bulunuyor  ve  rahatça  görebiliyorlardı. 
Bazı  odalar  oyuncaklar ile doldurulmuştu, gezenler burada  da  zaman  geçirip oyun  oynuyorlardı. 
                         Sergilenen  oyuncaklar  hakkında  bilgiler  yan  taraflarında bulunuyordu. O  kadar  eski  oyuncaklar  gördüm ki .. Çok  ilginç oyuncaklar  gördüm,  bazı  parçalar  beni  bile eskilere  götürdüm. 
                         Bu  müzede   çektiğim  fotoğraflar  aşağıda..




                                        Birçok  oyuncak  1900 lerin başlarından  kalma..



Oyuncakları  inceleyen  bir müze  misafiri ..




Çocuklar  rahatça  koridorlarda  geziyorlar. Hatta  burada  oyun bile  oynayıp koşturuyorlar. 




Müze de  gezerken  bu küçük kıza  rastladım. Bakın  nereye  saklanmış :)


Bu  oda  da ağaçtan  yapılmış  oyuncaklar  sergileniyordu. Duvarlarda  ağaçlar  hakkında  bilgiler  yazılmış,  odaya  gerçek  ağaç  kokusu  yayılmıştı. Kokuyu  hissedin diye  uyarılar  buluyordu.



Ülkemizde  yalnızca  bir  tane  oyuncak  müzesi  var. Yurt  dışında  böyle  bir  müze  gezince  Sunay Akın'ın  çabalarının  değerini  tam  kavradım.  Böyle  bir  müzenin  varlığı  ile başta  çocuklarımız  olmak  üzere  bizlerin  kazançları  çok büyük  olacaktır. 

5 yorum:

  1. İstanbul'dakine gittim ben de. Yetişkinler, çocuklardan daha mutlu oluyor orada. Farklı hisler yaşıyorsunuz. Yüzlerce yıllık oyuncakları, onların ilk sahiplerini düşünüp dalıp gidiyorsunuz arada. Bir de kendi çocukluğunuzdan kalma, unuttuğunuz küçük detaylarla karşılaşınca sevindirik oluyorsunuz, yerinizde duramıyorsunuz "aaaaa bunu hatırladın mı, ben çok oynardım" diye yanınızdakileri dürtükleyip duruyorsunuz :) Oradan çıkınca ben de "Sunay Akın'a minnet duymuştum. Ama bildiğim kadarıyla Antalya ve Ankara'da da var. Olsun tabi, açılsın tüm şehirlerde. :)

    YanıtlaSil
  2. Oyuncak müzesi için, önce müzeye konacak eski oyuncaklar lazım.....
    Bizim zamanımızda tombalak plastik bebek, tahta beşik, annemizin diktiği bebek elbisesi, yastık, yorgan, çizgili plastik top, tek renk plastik arabalar, sert lastik top vs.... vardı sadece........
    Sonraki yıllarda Almanya'da çalışan dayım kızkardeşime saçlı ve göz kapakları hareket eden, kirpikleri olan yine plastikten bebek getirdiğinde ne çok sevinmiştik......
    Avrupa ülkelerinden getirilerek satılan güzel oyuncaklar çok pahalıydı. Ya mağaza vitrinlerinde ya da evdeki camlı dolabın vitrininde seyrederdik, dokunmak yasaktı, zaten bizde cesaret edemezdik......
    Çin'den getirilen oyuncaklar piyasaya girince fiyatlar ucuzladı ve her evde oyuncak dağları oluştu.......
    Ülkemizde yirmi yıl önce açılan dünyaca ünlü bir oyuncak mağazasına gittiğimiz zaman, oğullarım babalarıyla oyuncak seçerken ben usulca barbie bebek reyonunda tek tek bütün bebeklere dokunarak çocukluğuma dönerdim......

    YanıtlaSil
  3. Çok güzelmiş, interaktif olması da etkileyici

    YanıtlaSil
  4. En sevdiğim müzelerden biri .. Yaz tatillerinde Almanya'ya anneannemi ziyarte giderdim ve beni hep farklı farklı bebek müzelerine götürmüştü. Hayranlıkla bakardım benim de olsun diye çok da hayal ederdim :)

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...