11 Haziran 2015 Perşembe

ALBEROBELLO

                                   Bari'ye  gelmeden  önce  araştırma  yapınca  buraya  yakın ilginç  evleriyle  ünlü bir  yerin olduğunu öğrenmiştim. Mutlaka  buraya gidip  görmeliydik. Okuduklarımızdan  buranın  yaklaşık olarak  bir  saat  uzaklıkta olduğunu  öğrendik. Burası  Trulli denen  evleriyle  meşhur  Alberobello  kasabası..Bari'deyken  Alberobello'ya  gitmek  için  ne yazık ki  pazar  gününü  seçtik.  Oldukça  zorlu  bir  ulaşım  oldu  bizim  için.  Buraya  ulaşım  için  Bari merkez gardan treni  kullanabiliyorsunuz. Kendinize  uygun saat  seçerek  yola  çıkabilirsiniz. Ne  yazık ki  pazar tren  hiç  yok. Tren  garının  hemen  arkasında  bir  durak var. gerçekte  durakta  yok  ama  kalabalık  insanları  görünce  anlıyorsunuz. Bilet  içinde orada  bulunan  markete  gidiyorsunuz. Belirli  saatlerde  ulaşım  var. İnternette yazan  yol saati  1  ama  bu  otobüsle  yolculuk  2 saat sürüyor. Otobüslerde  bazılarında  klima  yok  ve  sıcak  havalarda mahvolarak oraya  varıyorsunuz. Çünkü  otobüsün  uğramadığı,  girmediği  köy ,  kasaba  kalmıyor. 
                          Uzun  uğraşlardan  sonra  geldiğiniz  kasaba  masal  şehri  gibi.  Kapadokya  gibi  farklı  büyüsü  var.



                        Buraya  gelene  kadar  canımız  çıksa da  evlerin  güzelliğini  görünce  tüm  yorgunluğumuz  geçti. Gerçi  otobüsten  inince  normal evlerin  bulunduğu  bir yerde  bulduk  kendimizi.  Fotoğraflarda  gördüğümüz  evler  hiçbir yerde  de  yoktu.  Nerede  bu  evler,  hiç mi  turist yok  diye  uzun uzun  yürüdük. Sonunda  bulduk  Trulli  evlerini. 



                Nedir  bu trulli  evler.  Beyaz badanalı   evlerin gri çatıları koni şeklinde. Bölgenin kireç taşlarını harç kullanmadan üst üste dizerek yapıyorlarmış. Sayıları yaklaşık 1500’ü bulan evler, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Adeta açık hava müzesi gibi.  
                       13’üncü yüzyılın sonlarında kral izinsiz yerleşim kurmayı yasaklamış. Yeni yerleşimler daha yüksek vergi verecekmiş. Dük Girolamo, vergi ödememek için halka Trulli şeklinde evler yapmaları şartını koymuş. Vergi memurları geldiğinde yığma taş evlerin çatısı kolayca yıkılabilecekmiş. Koni şeklinde çevrilmiş, çatısız yapılar evden sayılmıyor, halk da vergi ödemekten kurtuluyormuş. Halk yıllarca vergi ödemeden yaşamış. Alberobello’daki tüm yapıların çatısında harç kullanılmaması, sadece yığma kireç taşı olması gelenek haline gelmiş.



11 bin nüfuslu kasabanın adı “güzel ağaç” anlamına geliyor. İlk dikkatimi çeken evlerin çatısındaki işaretlerdi. Hıristiyan veya şaman semboller ev halkını kötülüklerden koruması için yapılırmış. Ayrıca ev sahibinin etnik kökenini belirtirmiş. Kalp sembollü evi görmenizi tavsiye ederim. Köyün tepesindeki St. Antony Kilisesi’ne de mutlaka çıkın. Hem yapı çok şirin hem de manzarası güzel.”





                                    Buranın her mevsim ziyaretçisi var. Yazın çok turist çekiyor. Müzik, tiyatro, dans festivalleri yapılıyor. Kalabalıktan kaçınıyorsanız kış uygun zaman. Tarih, mimari ve fotoğrafa meraklılara hitap ediyor.



Zorlu  bir  yolculuk  yapsakta  gördüklerimize  değdi.  En  mantıklısı  araba  kiralayarak  saatlere  bağlı  kalmadan  gezebilmek.  Bir daha ki  post Bari'nin  başka güzel köşesi...

2 yorum:

  1. Ne kadar da güzel .... hayran kaldım sokaklarına evlerine . bir dahaki postunu sabırsızlıkla bekliyorum

    YanıtlaSil
  2. Çok şirin çok iyi ki gitmişsiniz.Burayı görmeden dönmek olmazdı.Ay inşallah bir gün yolumuz düşer böyle şirin kasabalara.Cuma cuma amin diyelim:)

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...