''Avlanmak için önce birini , sonra diğerini seçen kasabın gözlerinin önünde eğlenen, çayırdaki kuzular gibiyiz. Bu yüzden iyi günlerimizde hepimiz, içimizde bulunma ihtimali olan kötü kaderden habersiziz - hastalık, yoksulluk, sakatlanma, görme yetisini veya aklı kaybetme.''
Ah bu Schopenhauer ! Gerçekler acıdır evet ama bu kadar da içimize işletme. Kitabın ismi dikkat çekici olunca alıp okudum. Daha önce de Schopenhauer okudum tabi ki, sert ve kötümser bakış acısını severim aslında ama ara ara okunmalı.
Bu hafta okuduğum diğer kitap Nurullah Genç'in Omuzlarımda Hayat. Prof. Dr. Nurullah Genç’in ömrü boyunca geçtiği zorlu yolları kendisinden okuduğumuz bir kitap. Yaşam öykülerini okumayı çok seviyorum. Dedesi Sibirya Gazisi,erdemli babası, annesi ve kardeşleriyle Erzurum'un Pinaduz köyünde başlayan yaşamı, zorlu okul yılları ve başarısıyla ibretli bir yaşam. Zaman zaman gözlerim yaşardı, hayretler içinde kaldım, takdir ettim.
Dedesinden miras kalmış söz tüm yaşamı boyunca beraberinde olmuş;
“Başkalarına yardım edin çünkü yardım etmek üzere uzandığınız her el kendi elinizdir.”
Ramazan devam ediyor. Çalışma hayatı olunca zorlanıyor insan ama Bu zorluk da bile Yaradan rızası, sevgisini kazanma umudu olunca kıymetleniyor. Ramazan ruhunu her an hissediyoruz; akrabaları ziyaret daha çok oluyor, komşuların kapısı bir tatlı verme bahanesiyle çalınıyor, mahallede ki durumu kötü olanlara yardım eli uzatılıyor, fitre zekatlar devreye giriyor. Gün boyunca kendinizde ki olumsuzlukları saptayıp onu yok etmek için uğraş veriyorsunuz. İnsanız tabi, bazı durumlarda yüreğimiz katılaşıyor, kin bile duyuyorsunuz ama Ramazan sana bunun gereksizliğini hatırlatıyor. Bana böyle oluyor gerçi. Duygularımı analiz edip bu hayatta bir çok şeyin ne önemsiz olduğunu farkediyorum.
Akşam iftar sofrası hazırlanıyor. Ailece ezan bekleme nasıl güzel bir duygu. Kızım yanımızda olduğundan mutluluğumuz tavan. Bazı arkadaşlarından bahsediyor; ailelerinden çekindiği için kendilerini oruçlu gösteriyorlarmış. Bu duruma çok üzüldüm. Hem inançlı insanların çocuklarının böyle olmasına üzülüyorum hem de gençlerin bu oyuna başvurmalarına. Annemden iftar sofrası fotoları düşüyor akşam ezanına doğru. Allaha bir kez daha şükrediyorum; annem ve babam bu dünyada ve bizimle.
Kuzenlerimden biriyle bir gece iftar yapıyoruz, üzerine çaylar demleniyor, yaptığım şekerpareler yeniyor tatlı bir sohbet eşliğinde.
Hafta içi bir arkadaşımızın doğum gününü kutluyoruz iftar eşliğinde. Güzel bir sofra etrafında bol kahkaha, neşe.. Valla biz çalışan kadınlar daha mı becerikliyiz, üşenmeden hafta içi neler yapılmış, masa donatılmış..
Hafta içi okulda çocuklarla boyama işlerine ağırlık verdik. İnstagramdan takip ettiğim bir bayan sınıfımıza 60 renk keçeli kalem ve kitaplar hediye gönderdi. Bizim sınıfın sevincini görmelisiniz. Tekrar ayraçlar yapmaya başladık Ben de biraz taş boyayıp sehpamda sergilemeye başladım bile.
Okulda çalışmalar tüm hız devam ediyor.
Bahar gelince bahçelere attık kendimizi..
Bu arada ilk patchwork yani kırkyama yastığımı diktim. Gerçekten zor işmiş. Bu işin uzmanları milimetrelik hesaplarla dikiyorlar, ben hemen bitsin diye alelacele dikince çok yamukluklar oldu ama bu haliyle de çok sevdim.
Mahallede yol üzerinde ki çocukluğumuza ait son ev de yıkıldı. Burada ananemin evi vardı. Göresniz nasıl güzel, iki katlı , önü arkası bahçe. Arka bahçede kümesi bile vardı. Önde dedem 10 torunu için iki salıncak yaptırmıştı demirciye. Ananemin çiçeklerine zarar vermeden hep oynardık burada. Onlar vefat edince ev satıldı, hemen yıkılarak yerine 5 katlı apartman yapıldı. Her önünden geçişte yüreğim sıkışıyor.
Üç sene önce sahilde ki bu bahçede fotoğraf çektirmişim. Tarihte bugünde çıkınca yine yüreğim daraldı çünkü bu arsada şu an 6 katlı site yapıldı. Deniz kenarına yasak bir de bu kadar katlı yapmak ama bir yolunu bulup yaptırıyorlar.
Son olarak canımı sıkan olaylardan birini daha paylaşmak istiyorum. Kaldırıma ekilen ağaçlar orada oturanlar tarafından tek tek sökülmüş. Nedeni arabaları rahat parketsin diye sanırım. Bu kadar mı kolay bu ülkede, isteyen istediğini yapıyor. Öyle canım sıkılıyor ki bu işe ..
Bir haftayı daha bitirdik. Kuran-ı Kerim'den bir ayet ile bitirmek istiyorum;
“Onlar, tertemiz iken, meleklerin kendilerine “Selâm size; yaptıklarınıza karşılık buyurun cennete!” diyerek ruhlarını teslim alacağı kimselerdir” (Nahl 16/32).
Tam güzel güzel okuyarak sona geldim, yine bir ağaç katliamı haberiyle karşılaştım. Bu nedir böyle ama, nasıl bir bencilliktir? Delirmemek işten değil. Dahasını da yapar bunlar bence. Belgeleyip şikayette bulunmalı, o ağaclarin bedelini ödemeli o insanlar!
YanıtlaSilKırkyama yastığın gayet güzel olmuş, ilk olması açısından özellikle. İşlemeli parçaları da var üstelik. Eline sağlık sevgili Pelin:)
İftarliklar çok güzel görünüyor bu arada. Çiçek toplayan öğrencilerin, hepsi, her şey...
Ben de delirmek üzereyim, her geçişimde içim acıyor gördüğümde. Bu kadar
Silbasit olmamalı isteyen istediği gibi kesememeli. Çok üzülüyorum bu ağaç
katliamlarına..
Kaleminize sağlık, Ramazan ayı bereket ve güzelliklerle geçsin insAllah
YanıtlaSilTeşekkür ederim..
SilSizi okumayı çok seviyorum huzur veriyorsunuz İzmir’den sevgiler fatma
YanıtlaSilÇok sevindim , bir ses verdiniz..
Sil"Başkalarına yardım edin çünkü yardım etmek üzere uzandığınız her el kendi elinizdir." daha anlamlı bir söz duymadım sanırım. Ne güzelmiş.
YanıtlaSilKitabı da mutlaka tavsiye ederim. İbretlik yaşam öyküsü, beni
Silçok etkiledi..
hayırlı ramazanlar :) çok güzel bir yazı olmuş, her şeyden biraz. ama en iç burkan kısım sanırım evinizin yıkılması olmuş. o salıncak gözümde canlandı bir an... zaman çok acımasız gerçekten...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ..
SilBuket boşver Schopenhauer'ın dediklerini, kitap adından ve postundan bahar ve umut fışkırıyor.
YanıtlaSilMis gibi yaşamaya devam, afiyetle, neşeyle..
Bir balık olarak yarı yarıya kötümser yarı yarıya da iyimserim :)
Silİki tür yuvarlanıp gidiyoruz işte..
Your painted stones are so very lovely. And the artwork of the children so sweet. I enjoy reading books with real stories of real people, history and research (such as the bird book I'm now reading). Really irks me when people prefer their inanimate objects over the natural world -- by pulling up trees ... or people who complain about the birds or leaves falling, as if they do not have a place and a right to be in this world. The demolishing of buildings here happens so often -- every time i see of such destruction I think of how bombs have destroyed so much in Palestine, and still man just keeps destroying everything around him with no remorse. Ugh! Anyways. Blessed Friday to you. Take care.
YanıtlaSilI was curious about the bird book. I love everything about birds. I love nature. It's hard to deal with things during Ramadan, but I keep going. Take care Tammy..
SilShoepenhauer ın bu kitabını okumadım merak ettim bakacağım. iftar sofralarınız harika beti bereketi bol olsun🙏🏻Taşlar muhteşem olmuş! okulda çocuklarla bahçelere çıkmanız ne keyifli olmuş hele o kırk yama yastık gözlerim burdaki renklerle bayram etti adeta kaldırımdan sökülen ağaçlar tekrar varoluşçu felsefeye döndürdü av mı avcı mı derken biz insanlar kendi yuvamızın avcısıyız adeta bindiğimiz ağacı kesiyoruz inanılmaz !
YanıtlaSilçok teşekkür ederim yorumunuz için..
SilYine okuması çok keyifli, sofraları güzel ve bereketli, elişileri hoş zengin içerikli bir okuma oldu. Bu özenine ve yazılarına verdiğin emeğe hayranım:)
YanıtlaSilSeviyorum bu işleri :)
Silİyi haftasonları Buraneros..
Ne kadar güzel bir hafta öyküsü yazmışsınız İnişli çıkışlı, hüzün ve mutluluğu harmanlayan olaylar, hayatın içindeki insanî ve toplumsal değerlere odaklanmanızı gösteriyor.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim yorumunuz için..
SilMerhabalar.
YanıtlaSilCuma paylaşımlarınıza doyum olmuyor. Çok canlı, cıvıl cıvıl ve bir öğretmenin elinden kaleminden çıktığı aşikar olan çok şahane bir Cuma paylaşımı. Elinize, emeğinize ve kaleminize sağlıklar dilerim. Size bahar gelmiş, ne güzel. Gerçi bizim buralarda da kayısı ağaçları çiçeklerini açtı ama, sadece bir ağacın çiçek açmasıyla baharı yaşayamıyoruz.
Geçmişten izleri kalan eski yapılar ile ilgili paylaşımlarınızdan da çok etkilendim. O eski ve her tarafı buram buram güzel anılar kokan yapıları bir bir yıkıp yerlerine kocaman kocaman apartmanlar dikiyorlar. Tüm bunlar rant kavgasının eseri. Bakın imar mevzuatına uymayan inşaatlar için bir yolunu bulup yine yapacaklarını yapıyorlar. Kaldırımlara ağaçlar için ayrılan ağaç dikme gözeneklerindeki fideler birer birer sökülmüş, ne için arabalarını rahat park edebilmek için. İşte bundan sonra böyle bir dünyanın mahkumu olacağız. Her taraftan pislik kokuları geliyor; güya yaşıyoruz, ne yaşaması, nefes almakta zorlanıyoruz.
Selam ve saygılarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Ne güzel söylediniz Güzel'e emanet olun diye. Ağaçlar kesildikçe
Silçok üzülüyorum, tepki gösteriyorum, belediyeye şikayet ediyorum ama
bitmiyor bu olaylar.
Yine de bahar geliyor, umudumuzu kaybetmeyelim diyorum.
Hayırdı Ramazanlar..
ya kalabalık ailede iftar çok büyük bir mutluluk :)
YanıtlaSilHem de nasıl..
SilBugün içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu ve ben de bloğunuzu okumaya başladım. Ne zaman yazınızı okusam kalkıp bir şeyler yapma hevesi oluşuyor içimde, bunu şu an fark ettim :) Çünkü siz değişen hava koşullarında dayanıklı kalan ve bildiği işi yapmaya devam eden Çınar Ağacı gibisiniz, hayranım :) Yine ne güzel şeyler yapmışsınız, elinize emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilNe kadar güze şeyler yazdın Annabell :)
Silİnan bu duygu bende de çok oluyor. Zaten ülke şartlarında mutlu olduğumuz an boğazımızda kalıyor. Ama ben şuna inanıyorum; bir kez kendimizi bu karamsarlığa kaptırır, hayatın güzelliklerine odaklanmazsak iyice batarız. Kimse de bana acımaz, bana yardım etmez. O yüzden yaşamak, her daim bir şeylerle uğraşmak, boş kalmamak, kendini iyi hissettiren şeylerin yakınında olmak.
Bunun için de hep çaba geliyor. Blogları bu yüzden seviyorum, yazıyoruz, resmediyor, paylaşıyoruz. Bize benzer insanlarla birlikteyiz uzak olsak da senin gibi bir ses verenle hayatım neşeleniyor..
Zorlu ülke ve hayat şartlarında yaptığınız şeyler ne kadar kıymetli :) Hep büyük bir değişim bekliyoruz ama aslında o büyük değişimler de böyle küçük, ısrarcı adımlarımızla oluyor, olabiliyor. İlham veriyorsunuz gerçekten de....:)
SilKaldırımdaki ağaçları araba park etmek için kesmek ne demek yahu.... Aklım almıyor.
YanıtlaSilBenim de..
Sil