24 Haziran 2018 Pazar

Bir Pazar Günü

                            Cuma yazısını yazamayınca pazara sarkan konuları hemencecik şurada paylaşayım istedim. Bugün oylar kullanılıyor, hayat devam ediyor, herkesin umutları var. Unutmayalım ki aynı gemideyiz hepimiz. Düşüncemiz, fikrimiz ne olursa olsun birlikteliğimizi bozacak şeylere fırsat vermemeliyiz. Ülkemiz için ne hayırlısıysa o olsun diyorum.
                            Bu hafta da okulumuz devam etti, çeşitli eğitimler aldık. Sonunda beklenen tatil geldi vee  işte yaz tatili. Okulda olduğumuz günlerde arkadaşlarla ( tabi köy okulu olunca topu topuna 3 öğretmen ) kahvaltı hazırlayarak bir kapanış yaptık.


Der Himmel Über Berlin    ( Berlin üzerindeki Gökyüzü ) filmini seyrettiniz mi ?  Berlin üzerinde dolaşan iki melek, insanların hayatlarına , ilişkilerine, iç konuşmalarına şahit oluyorlardı. Melekler bir çamaşırhane de sıra bekleyen bir Türk kadının da konuşmalarını işitiyorlardı. Diğer herkes ontolojik bir hesaplaşma içindeyken bu kadın ne kadar yorgun olduğunu, eve gidince hangi yemeği yapacağını düşünüyordu. 
Nerden aklıma geldiyse kendimle bir bağlantı kurdum bu hafta. Ya da birçoğumuz böyle değil mi?



Kadınlarda ki bu yorgunluk biz ve benzeri ülkelerde ki cinslerimizin kaderi. Çalışan kadın ol ve olma ev de hem anne rolü hem eş, hem aşçı, hem temizlikçi vs. vs. Sonra da otur ontolojik varolmaya çalış. Ne kadar eğitimli olursa olsun eve gelen erkek eş iki seksen tv karşısına geçmeyi hak görüyor kendine. Yüzyıllar geçti bu düzen bir değişmedi. Yine de bir yerlerde kendi kendimize eğleniyoruz işte. Bahçemde kendime ayırdığım zamanlar en sevdiğim anlar.


Bahçemde ki ortancalarımın en coşkulu zamanları şu sıralar. Onlara karşı içtiğimiz kahvenin tadı hiç bir yerde yok. 


Artık yaz geldi ve benim yaz meyvelerinden pastalar yapma zamanımda geldi diyorum bizimkilere. Bahçe kadar balkonumda da en sevdiğim köşeler var. Mesela burası her daim oturup kitap okuduğum, işlerimi yaptığım yer.


Fırsat buldukça ve sevgili ergen kızımı kandırdığım sürece bisiklet sürmeye başladığımız yol. Uzunca bir yol sahil boyunca devam ediyor, fazla da insan olmuyor. Etrafta ki evleri , denizi seyrede seyrede gidiyoruz bazen eşimle bazen kızımla. 


Önünde oturduğumuz bazı ağaçlar o kadar güzel ki.


Ya da önünden geçtiğimiz kocaman çınar ağaçları..


Bu hafta fuarda Hilmi Yavuz'un sevgili Buket kızıma diye imzaladığı kitaba başladım. Özellikle akşam saatlerinde yapılan okumaların keyfi gibi birşey yok. Bu hafta da böyle geçti , yeni hafta da full yan gelip yatmayı, bol okuma yapmayı, aylak aylak bahçede çiçekleri seyretmeyi planlıyorum. Başlayan tatilim bana kutlu olsun :)

5 yorum:

  1. Ay çok güzel bir yerde oturuyorsunuz, bayıldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasabamız gerçekten son yıllarda daha da güzelleşti. Deniz kıyısında olmamız
      en büyük avantaj tabi ki. Ama nüfus çok arttı ne yazık ki. Her taraf
      araba doldu, en çokta buna isyan ediyorum.

      Sil
  2. Bisiklet yolu IG'de de dikkatimi çekti. Çok keyifli.
    Kadınlar hakkında yazdıkların ne kadar doğru. Devamlı çalışmaya gelmişiz bu dünyaya:) Neyse, bu da bizi hayata bağlayan şeylerden biri diyelim:)

    YanıtlaSil
  3. NE güzel bir yer şanslıymışsınız gerçekten. Balkonda çok hoş tam kahvelik :)

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...