14 Ekim 2014 Salı

Bir Masal Kasabası : COLMAR

                        İnternette  Avrupa'nın  en  güzel  köyleri  içinde Colmar  fotoğraflarını  gördüğümde kesinlikle buraya  gitmeliyim demiştim. Ve bu  bayram hayallerimiz gerçekleşti. 5 günlük   Alsace Vine  Route  yani Alsas Şarap Yolunun  bir kısmındaydık.
Rengarenk  evler,  sakin mahalleler, uçsuz bucaksız üzüm bağları, şarap yapılan köyler, ordan oraya  koşturan  turistler .. Herşey  yine  çok  güzel  ve  keyifliydi.
                        Gezimize  ilk olarak  Basel  havaalanına  inerek başladık. Bu  tür  gezilerimizi 5-6  ay önceden  ucuz uçak  bileti  bularak başlıyoruz  ama  devamlı  çalışan devlet  memuru olduğumdan  tatil  günlerim  haftasonu  ve  böyle  bayramlara denk geliyor.  Bu  yüzden biletler  kısmen yine de pahalı oluyor. 3 kişilik  Basel  uçak  bileti  2 bin civarı. Basel'den  Fransa  çıkışı  yaparak bir  otobüsle Basel  tren  garına gittik.  Buradan  3kişi 34 euroya  Colmar'a  bir saatlik  yolculukla  gittik.
Colmar, Fransa'nın doğusunda Alsace - Lorraine bölgesinde yer alıyor. Ren nehrinin ise batı yakasında bulunuyor. Colmar, İsviçre ve Almanya'ya çok yakın, haliyle "Basel Havaalanı" buraya ulaşmak için en kolay yol.
                      Colmar'da  kaldığımız otel oldukça temiz ve sakin bir otel olan Hotel Turenne..  Merkeze  oldukça  yakındı. Otelden  yürüyerek ilk olarak  Petite Venise  denilen  turistik yerine  gidip  akşama  kadar  çevresinde  gezdik.  Karşımıza çıkan  görüntüler şöyle 


       

Kasabada 1300-1400'lü yıllara ait evler ve evlerin dış cephelerindeki  işlemeler ile heykeller, dünyanın hemen her bölgesinden gelen turistleri hayran  bırakıyor.   Maison Pfister, 16. yüzyıldan kalma muhteşem duvar resimleri ve ahşap işçiliğiyle bölgenin en önemli yapılarından biri.                                          


Her  yerde  hediyelik eşya  satan  dükkanlar. Buranın  simgesi  leylekler  herhalde. Ortalık  büyük  küçük  leylek  doluydu. 


Colmar'da  bulunan  kilisede  küçük  ama  etkileyici. Saint Martin Kilisesi.  Collegiate Saint Martin Kilisesi olarak da bilinen kilise 1235-1365 yıllarında  inşa edilmiş.   Alsace'deki Gotik mimarinin en güzel örneklerinden olan ve birkaç  restorasyon geçiren kiliseye en son 1982 yılında bakım yapılmış.   


Amerika'daki Özgürlük Heykelini yapan heykeltıraş  Frederic Auguste  Bartholdi'nin doğduğu ev ve müzesi de kasabaya gelen ziyaretçilerin tarafından  geziliyor. 



Kentte  bulunan  müzelerden  biri  de  Unterlinden  Museum ..
Adı “Ihlamur Ağaçları Altında” diye tercüme ediliyormuş. Bu romantik isme yakışır güzellikteki, zarif iç avlulu eski Dominikan manastırı, 1853 yılında müze olarak hizmete açılmış. Fransa’nın en önemli müzelerinden olan Unterlinden, resimden heykele, arkeolojik objelerden kırsal yaşamdan örneklere zengin bir koleksiyona sahip. Matthias Grünewald’ın ünlü Isenheim Altarpiece’i de bu müzede..



Büyük  bir   şehir  parkı  içinde  bulunan bu  yapı  su  deposuymuş. Parkın içindeki  General Rapp Heykeli’ni de görün diyorlar.   Gezi  trenine  bindiğimizde  türkçe seçeneğini  görünce  çok  sevinmiştik  ama dinleyince  bu  nasıl  türkçe diye  birbirimize  baka kaldık. Kötü bir  türkçe  eşliğinde  bu  bilgileri  aldık. 


La Maison Pfister: Colmar’ın en güzel evi diyorlar.





Ayrıca  Colmar'da olanlar :
La Maison des Têtes  (Kafalar Evi):   1608’de inşa edilmiş. Bu tuhaf adı, üzerindeki kafa heykellerinden alıyor. Tepesindeki heykel Bartholdi’nin eseri.

         Le Koifhus (L’ancianne Douane): 1480’den kalma bu bina, 16. yy’da Colmar’ın ticaret merkeziymiş.
         La Fontaine Schwendi (Schwendi çeşmesi): Koifhus’un yakınında  bulunuyor.  Çeşmenin içindeki heykel Bartholdi’nin eseri.



Colmar da  sonbaharın  başında  gidip  doğanın  her  rengine  rastladık.  Her yer  çiçeklerle  bezeli  olduğundan  ilkbahar  ve  yazın  gitmekte  fayda  var.  Küçük  ve  sakin  bir  kasaba da  olsa  dolu  dolu  2  gün de  gezilir, yaşanır. Biz  yerleşim  olarak  burayı seçerek  diğer günler de yakın çevreye gittik.  
  
   MM


   

11 yorum:

  1. Çok güzel masal gibi bir gezi olmuş.Evler çikolatadan mı diyesm geldi.Ben de gitmek istiyorum buraya bayıldım bayıldım.

    YanıtlaSil
  2. Bir küçücük kasabaya ne güzellikler sığmış.Notlarımızda bulunsun.

    YanıtlaSil
  3. Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyor.. Adeta masal gibi :)

    YanıtlaSil
  4. burası kesinlikle masal diyarı, ayrı bir büyülü dünya ve insan içinden çıkmak istemez.

    YanıtlaSil
  5. çok güzell... not ettim..teşekkürler

    YanıtlaSil
  6. Colmar aklımda kalan, tekrar gitmeliyim dediğim yerlerden biri. Bir Almanya ziyaretinde sınıra çok yakın olduğumuzdan birkaç saatliğine gittik Colmar`a. Yemek yedik, biraz dolaştık, döndük tekrar. Sınırda yaşayanların çoğunun yaptığı gibi:))

    YanıtlaSil
  7. Ama ama orası ne güzel bir yer öyle :)

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel anlatmissiniz. Insanin ayni yerleri gezesi geliyor. Cok begendim.

    YanıtlaSil
  9. Mimarisi çok hoş, görüntüleri de çok iç açıcı. Teşvik ediyorsun :)

    YanıtlaSil
  10. Tv'de belgeselde izlemiştik Colmar'ı biz de çok beğenmiştik. Gerçekten o evleri, çevre güzelliğiyle bile görmeye değer:)

    YanıtlaSil
  11. Harika bir gezi olmuş bu. Ben de hemen notumu aldım.. Listem nasıl da kabarık... Hangisinden başlamalı!..Şimdilik hayalimizde, bakalım.. sıra gelir umarım :) Teşekkürler, fotoğraflar ve önemli ayrıntı bilgiler için. Sevgiler...

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...