Rengarenk evler, sakin mahalleler, uçsuz bucaksız üzüm bağları, şarap yapılan köyler, ordan oraya koşturan turistler .. Herşey yine çok güzel ve keyifliydi.
Gezimize ilk olarak Basel havaalanına inerek başladık. Bu tür gezilerimizi 5-6 ay önceden ucuz uçak bileti bularak başlıyoruz ama devamlı çalışan devlet memuru olduğumdan tatil günlerim haftasonu ve böyle bayramlara denk geliyor. Bu yüzden biletler kısmen yine de pahalı oluyor. 3 kişilik Basel uçak bileti 2 bin civarı. Basel'den Fransa çıkışı yaparak bir otobüsle Basel tren garına gittik. Buradan 3kişi 34 euroya Colmar'a bir saatlik yolculukla gittik.
Colmar, Fransa'nın doğusunda Alsace - Lorraine bölgesinde yer alıyor. Ren nehrinin ise batı yakasında bulunuyor. Colmar, İsviçre ve Almanya'ya çok yakın, haliyle "Basel Havaalanı" buraya ulaşmak için en kolay yol.
Colmar'da kaldığımız otel oldukça temiz ve sakin bir otel olan Hotel Turenne.. Merkeze oldukça yakındı. Otelden yürüyerek ilk olarak Petite Venise denilen turistik yerine gidip akşama kadar çevresinde gezdik. Karşımıza çıkan görüntüler şöyle
Kasabada 1300-1400'lü yıllara ait evler ve evlerin dış cephelerindeki işlemeler ile heykeller, dünyanın hemen her bölgesinden gelen turistleri hayran bırakıyor. Maison Pfister, 16. yüzyıldan kalma muhteşem duvar resimleri ve ahşap işçiliğiyle bölgenin en önemli yapılarından biri.
Her yerde hediyelik eşya satan dükkanlar. Buranın simgesi leylekler herhalde. Ortalık büyük küçük leylek doluydu.
Colmar'da bulunan kilisede küçük ama etkileyici. Saint Martin Kilisesi. Collegiate Saint Martin Kilisesi olarak da bilinen kilise 1235-1365 yıllarında inşa edilmiş. Alsace'deki Gotik mimarinin en güzel örneklerinden olan ve birkaç restorasyon geçiren kiliseye en son 1982 yılında bakım yapılmış.
Amerika'daki Özgürlük Heykelini yapan heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi'nin doğduğu ev ve müzesi de kasabaya gelen ziyaretçilerin tarafından geziliyor.
Kentte bulunan müzelerden biri de Unterlinden Museum ..
Adı “Ihlamur Ağaçları Altında” diye tercüme ediliyormuş. Bu romantik isme yakışır güzellikteki, zarif iç avlulu eski Dominikan manastırı, 1853 yılında müze olarak hizmete açılmış. Fransa’nın en önemli müzelerinden olan Unterlinden, resimden heykele, arkeolojik objelerden kırsal yaşamdan örneklere zengin bir koleksiyona sahip. Matthias Grünewald’ın ünlü Isenheim Altarpiece’i de bu müzede..
Büyük bir şehir parkı içinde bulunan bu yapı su deposuymuş. Parkın içindeki General Rapp Heykeli’ni de görün diyorlar. Gezi trenine bindiğimizde türkçe seçeneğini görünce çok sevinmiştik ama dinleyince bu nasıl türkçe diye birbirimize baka kaldık. Kötü bir türkçe eşliğinde bu bilgileri aldık.
La Maison Pfister: Colmar’ın en güzel evi diyorlar.
Ayrıca Colmar'da olanlar :
La Maison des Têtes (Kafalar Evi): 1608’de inşa edilmiş. Bu tuhaf adı, üzerindeki kafa heykellerinden alıyor. Tepesindeki heykel Bartholdi’nin eseri.
La Fontaine Schwendi (Schwendi çeşmesi): Koifhus’un yakınında bulunuyor. Çeşmenin içindeki heykel Bartholdi’nin eseri.
Colmar da sonbaharın başında gidip doğanın her rengine rastladık. Her yer çiçeklerle bezeli olduğundan ilkbahar ve yazın gitmekte fayda var. Küçük ve sakin bir kasaba da olsa dolu dolu 2 gün de gezilir, yaşanır. Biz yerleşim olarak burayı seçerek diğer günler de yakın çevreye gittik.
MM
Çok güzel masal gibi bir gezi olmuş.Evler çikolatadan mı diyesm geldi.Ben de gitmek istiyorum buraya bayıldım bayıldım.
YanıtlaSilBir küçücük kasabaya ne güzellikler sığmış.Notlarımızda bulunsun.
YanıtlaSilGerçek olamayacak kadar güzel görünüyor.. Adeta masal gibi :)
YanıtlaSilburası kesinlikle masal diyarı, ayrı bir büyülü dünya ve insan içinden çıkmak istemez.
YanıtlaSilçok güzell... not ettim..teşekkürler
YanıtlaSilColmar aklımda kalan, tekrar gitmeliyim dediğim yerlerden biri. Bir Almanya ziyaretinde sınıra çok yakın olduğumuzdan birkaç saatliğine gittik Colmar`a. Yemek yedik, biraz dolaştık, döndük tekrar. Sınırda yaşayanların çoğunun yaptığı gibi:))
YanıtlaSilAma ama orası ne güzel bir yer öyle :)
YanıtlaSilNe güzel anlatmissiniz. Insanin ayni yerleri gezesi geliyor. Cok begendim.
YanıtlaSilMimarisi çok hoş, görüntüleri de çok iç açıcı. Teşvik ediyorsun :)
YanıtlaSilTv'de belgeselde izlemiştik Colmar'ı biz de çok beğenmiştik. Gerçekten o evleri, çevre güzelliğiyle bile görmeye değer:)
YanıtlaSilHarika bir gezi olmuş bu. Ben de hemen notumu aldım.. Listem nasıl da kabarık... Hangisinden başlamalı!..Şimdilik hayalimizde, bakalım.. sıra gelir umarım :) Teşekkürler, fotoğraflar ve önemli ayrıntı bilgiler için. Sevgiler...
YanıtlaSil