Biz de Chopin'in Palma'dan ayrıldıktan sonra yerleştiği Valldemossa köyüne gittik. Köy denizden yaklaşık üç, Palma'dan 17 kilometre uzaklıkta ve yüksek dağların eteklerinde. Adada ki son günümüzde denize gitmeyip bu tarihi köyü dolaşmaya karar verdik.
Her yer taş evlerle dolu. Farklı bir zamana ait gibi duran köyde taş sokaklarda dolaşıyorsunuz. Buraya gitmek için yine terminalden Valldemossa otobüslerini kullandık. Her saat yok. Biz sabah saat 9.30 dakine bindik. Dönüş saatimiz de 13.oo..
Valldemossa Chopin turizminin de etkisiyle küçük bir kasabaya dönüşmüş. Çok zengin Avrupalılar, yerel mimariye uygun evler yaptırmış, güzel pansiyonlar, kafeler açılmış. Her yaz Chopin müzik festivali düzenleniyormuş. 1930 yılından beri her ağustos ayında bu festival oluyormuş. Kasabanın her evi çiçeklerle bezenmiş. Tertemiz sokaklarda , saksı saksı çiçekler arasında dolaşmak çok güzeldi.
Her evin kapısında böyle dini resimler asılı. Bu köyün azizesi Santa Catalina Thomas ile igili çeşit çeşit resimler. Belki evleri koruduğuna inanılıyordur.
Etrafı çiçekler sunulmuş azize..Mallorca da bu yalnızca bir köy. Ve bizim sınırlı bir zamanda gezebildiğimiz. Daha bir çok güzel beldesi var.
.
Ne kadar güzel yerler görmüşsünüz, çok da güzel fotoğraflar, sevgiler :))
YanıtlaSilYine çok güzel yerlere gitmişsin canım. Chopin'i çok severim bu sebeple anlattıkların ilgimi çekti...Gezmek ve senin gibi farkında olmak çok güzel şey;)
YanıtlaSilteşekkürler canım..
Sil