CAU ( Damstraat 5 ) : Açık mutfağı ve hareketli sokağı da görebileceğimiz alt katta oturup harika yemekler yedik.. Mekan, servis, yemek kalitesi harika.. Eşim seçtiğiniz sığır etini istediğiniz gibi pişirdikleri bir et seçti. Ben kanlı etler getirebilirler korkusuyla tavuk eti seçtim ama korkum yersizmiş. Çünkü oldukça lezzetli , tam istediğiniz gibi pişmiş et geldi. Salataları da oldukça lezzetliydi. Gerçi benim yediğim tavukta oldukça lezzetliydi.
Jamie's Fifteen (Jollemanhof, 9) : Burası merak ettiğim , oldukça uzun arayışlar sonucu bulduğum bir restoran. Çünkü yakındır diyerek şehir merkezinden olduğu yere kadar gecenin bir vakti yürüdük yürüdük. Dışarıdan pek gözükebilen bir yer olmadığından bulamadık . Tam ümidimizi kesmişken bulduk. İçeriye girince çok güzel , nezih bir yere geldiğimiz anladık ve çok beğendik. Ünlü şef Jamie Oliver’ın harika projelerinden biri olan Fifteen’in Amsterdam şubesine gelmeyi çok istiyorduk. Sokaklardaki işsiz, geleceksiz gençleri bu proje kapsamında eğiten sonra da onlara iş ve gelecek sağlayan Jamie Oliver bu restoranları birçok Avrupa ülkesinde açmış. Hatta geçen gün İstanbul'da da açıldığını öğrendim. Galiba Zorlu Center' da..Burada da çok güzel yemekler yedik.
Wok To Walk : Bir çok yerde şubesi çin yemekleri olan restoran Hemen alıp çıkarsınız, isterseniz orada yerseniz .. Ben çin yemeklerini özellikle noddle çok sevdiğim için hemen bu tarz yerleri arıyorum bir yere gittiğimde. Amsterdam' da bulduk ve memnun kaldık.
Bu restoranlar dışında güzel kafelerde oturup kahve molası verdik. Hava yağışlı ve soğuk olunca sıcak bir mekan gibisi yok. Gittiğimiz her kafede güzeldi.
Öğle karnımız acıktığı için zaten gezerken de kapısına geldiğimiz Screaming Beans memnun kaldığımız bir kafe oldu. Hem salataları hem sandviçleri güzeldi.
Sandviçleri hafif ve lezzetliydi. Ortam da kalabalık olmasına rağmen fazla gürültülü değildi. Çocuklarla gelenler sakin bir şekilde oturup sohbet ediyordu. Bir de bizim kafeleri düşndüm, çocuklarımız olunca iyice curcuna oluyor. Nasıl başarıyorlar bilmiyorum..
Kanal kenarlarında güzel kafeler var ama çok soğuk olduğundan oturan yoktu.
Turlarla gitmemenin avantajı oradan oraya koşturmamak , o şehrin havasına girip sanki oralıymış gibi havaya girmek en güzeli. Gezilerimizde Allahtan kendimizi hemen oraya endeksliyoruz. En güzeli Türkiye 'de ki gündemden uzaklaşmak.
En sevdiklerimden biri kitaplarımı yanımda götürmek, bir sayfa da olsa okumak.
En güzel kafeyi sona sakladım. Cafe Brecht..Sanki zaman tünelinden geçip 1950 'li yıllara geçtik bir anda. Ortam , ışık, kitaplar, koltuklar nasıl güzel bir kafe...Çayları ve tatlıları denemeden olmaz..
Çok güzel deneyimler çok keyifli bir seyahat olmuş çok imrendim :))
YanıtlaSilJamie's Fifteen dekorasyonu oldukça hoşuma gitti. Ama aklım Brecht'te kaldı desem. Bertolt Brecht'ten mi esinlenilmiş? Sanki görselde o tarz şiirsel bir havası var gibi.
yurt dışında ne kadar güzel kafeler var değil mi? brecht bunlardan biri. başka
Silyerlerde de benzerleri var galiba. berlinde olabilir ama esinlenme durumunu bilmiyorum bende..
Yurt dışı seyahatlerini hayranlıkla okuyorum, hiç yurt dışı seyahati yapamamış biri olarak :) Çok güzel yerler, güzel bir gezi olmuş sizin için :) Sevgiler :)
YanıtlaSilinşllh sen de açılışı yaparsın. çünkü 2 sene öncesine kadar benim içinde
Silhayaldi. uçak korkum yüzünden düşünmüyordum bunu. çok seviyorum gezmeyi ve
çok yurt dışı gezmeyi istiyordum. hiç olmazsa trenle yakın avrupa kentlerine giderim diyordum ama bir anda oluverdi işte herşey. şimdide durduran olmasın beni:) cesaretimi kaybettiğim an herşey başa döner çünkü..
Çok çok iyi yapmışsınız gitmekle. Kısa zaman için bile olsa bu kaçamaklar süper oluyor. Benim de merak ettiğim yerlerden biridir burası. Umarım bir gün görme şansım olur. Öpüyorum çok fotoğraflar süper:) Sevgiler
YanıtlaSiluçak korkum yüzünden ancak böyle yakın yerler oluyor ama buna da şükür. çünkü daha önce
Siluçağa binme ,korkumu yenme çabalarım bile yoktu. hayat bu işte, her an her şey olabiliyor. uzun mesafeli uçuş yapamıyorum ama bu korkumu yeneceğime de inanıyorum. çok istediğin şeylerin eninde sonunda olabileceğine inanıyorum çünkü.
gezmek olmasa tuğba, benim için çalışmakta anlamsız bu hayat şsartlarında da yaşamakta. foto çekmeyi de seviyorum, işte böyle :)
Cok guzel gounuyor, iyi seyehatler
YanıtlaSilteşekkür ederim..
Silcafe brecht ha,gitmek istediğim bir Amsterdam mekanı daha:))
YanıtlaSildeğil mi :)
SilMerhaba Buket!! Beautiful photos, nice to "meet" you!!!
YanıtlaSilthank you marina :)
SilMerhaba Buket! Beautiful photos, nice to "meet" you!!!
YanıtlaSilBuketcim, Ne güzel geziyorsun. Ben de Amsterdam'a çok gitmek istiyorum. Arles'te bulunmak, özellikle Van Gogh'un evine ve müzesine gitmek. Oraları da gezdin mi?
YanıtlaSilJamie Oliver'ın restoranı ne güzel ki böyle insanları hayata kazandırıyormuş, zorludaki yerini gördük, bir gün yemek yemeye de gideceğiz:)
YanıtlaSilNoodle ben de çok severim.
Son eski tarzdaki cafeye bayıldım. Çok hoş bir gezi olmuş, nicelerine diyelim...