Okuyalı uzun zaman oldu ama yine de bu kitabı yazayım dedim.
Aslında yazarını biraz anlatmalıyım. Hakkında yazacağım yazar Georges
Perec.. Daha önce '' Şeyler '' ve ''Kayboluş'' adlı kitaplarını okumuştum. Sıra ''
W'' adlı eserine gelmişti. Ama şimdiden söyleyeyim, Perec öyle kolay okunan
bir yazar değil. Düşündüren, bir kez daha okutan, yazdıklarına bağlayan bir yazar.
Polonya Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Perec Paris'te doğmuş..Babasını
II. Dünya savaşında , Annesini Auschwitz Toplama Kampında kaybetmiştir. Sorbonne
Üniversitesi'nde tarih ve sosyoloji eğitimi almaya başladı ve yine burada
okurken La Nouvelle Revue Française ve Les Lettres Nouvelles gibi
ünlü edebiyat dergilerinde incelemeleri ve denemeleri yayınlanmaya başladı.
Genellikle o dönemin gündelik sorunları üzerinde durdu mizahi bir üslupla.
Bulmaca düşkünü Perec, kelimelerle oynayabildiği bu alana
büyük ilgi duymuş ve çapraz bulmaca ile ilgili yazılar yazmıştı.
“Bulmacayı yaratırken birbirinden farklı be nihayetinde bağımsız iki faaliyete
dikkat edersin. Önce diyagramı doldurmak, sonra da anlam peşine koşmak.”
E harfini hiç kullanmadan yazdığı “A Void/Kayboluş”
romanı, özel isimler cenneti Yaşam kullanma Kılavuzu,
bilgisayarların yoğun kullanılmadığı dönemde yazdığı 5000 kelimelik palindrom
gibi ilginç uğraşıların adamıydı Perec. Bir “sınıflandırma” düşkünüydü.
Şifreler, yeniden yapımlar, sert kuralları olan kelime ve cümle yapımlarıyla
ilgileniyordu.Ayrıca, düzyazı dışında, harfleri a, e, i, l, n, o, r, s, t, u
ile sınırlı tutarak, her şiir için alfabeden sadece bir harf ekleyerek “heterogametik”
şiirler yazdı. Böylece, her dizede ve sütunda bu harflerin birer kez
kullanıldığı, 11×11 boyutunda, sınırlı bir alfabeyle yazılmış şiirler ortaya
çıktı.
Gelelim W Ya Da Bir Çocukluk Hatırası kitabına..Perec
kitabın bir bölümünde II. Dünya Savaşı yıllarındaki çocuklu anılarını anlatır.
Diğer bölüm ise bir tür ütopyadır. Sporla yönetilen toplum fikrini verse de bu
yönetim aslında faşisttir. Perec çocukluk anılarını biraz fotoğraflarla, biraz
belgelerle destekler. Anılar ve ütopya birbiriyle ilgisiz görünerek sıra sıra
ilerler. Sona doğru bu ilgiyi anlamaya başlarız.
Gelelim okurken neler yenir kısmına. O gün Perec okurken dereotlu ve peynirli poğaça yapmıştım . Bildiğiniz tarife dereotu ve beyaz peynir ekliyorsunuz. Pişince biraz ılımasını bekliyorsunuz ve yanına bergomatlı çay yapıyorsunuz. ( Ben böyle seviyorum da :) Sonra da kitabımızı alıp elimize harika bir keyif yapıyoruz.
biçimsel denemelere çok sık girişir perec, yazım biçimini sık sık değiştirmek, kendini geliştirmek hoşuna gider. o yüzden bazı yazılarının okunması sürekli bir dikkat gerektirir.
YanıtlaSileğer okunmadıysa bahçedeki gidonları kromajlı pırpır da neyin nesi? ve uyuyan adam'ı da tavsiye ederim. uyuyan adam pek sevdiğim kitaplardandır.
Yaşam kullanma kılavuzu, kayboluş ve şeyler okuduklarım. dediklerini biliyorum ve
Silen kısa zamanda okumak istiyorum. dediğin gibi dikkatli ve seçkin okuyucular için perec..
Yaşam kullanma kılavuzunu okumuştum. Hem de üç kere ve çok sevmiştim.
YanıtlaSilBen böyle yazarları seviyorum aslında. Hani hemen ilk okuduğunda pek anlayamazsın, biraz afallarsın, hafiften sıkılırsın ama ya sonra, okudukça bi kere daha okursun. Vazgeçemezsin...
İşte Perec de böyle benim için.
evet doğru. özellikle Yaşam kullanma kılavuzunun altını çok çizmiştim
Silama bir arkadaşıma vermiştim ve nerede şimdi bilmiyorum..
Keyifli okumalar Buketcim. Yüzüğünde çok şık !
YanıtlaSilyüzüğüm bir arkadaşımın hediyesi..
Silbir yazıma koyacağım demiştim buna
nasip oldu :)
Yazarı merak ettim, çok ilginç bir kişilik sanırım. Okumaya Şeyler'den mi başlamak uygun olur? Bir de okunurken ne yenir kısmına bayıldım. Her zaman bunu yazıyor musun bilmiyorum, ben ilk kez gördüm ama çok hoşuma gitti :)
YanıtlaSilbence Yaşam kullanma kılavuzunu al ve bundan başla.kolayca
Silokunan kitabı.
ayrıca ben her kitap, film yazıma böyle pasta- börek ekliyorum :))
Kayboluş'da neden e kullanmadığını soranlara mesaj olarak şu cevabı vermiş: Katledilen her yahudi için bir "e" düşürdüm.
YanıtlaSilher yahudi için olduğunu bilmiyordum bak..
Silbergamot hee,demle hemen geliyorum ;) bende bugün "sineklerin tanrısı"nı bitirdim ,okumamışsan tavsiye ederim
YanıtlaSilevet canım, çok çay sevmem ama içersemde mutlaka
Silkokulu olacak.
sineklerin tanrısını lisede okumuştum ve o zamanlar çok etkilenmiştim.
filmini de bulup seyretmelisin bence. siyah-beyaz versiyonu çok iyi..
uff "lise"de dedin bitirdin beni,o kdr geri kaldığımı çaktırmasaydık keşke ;) şuan da kitabın öyle etkisindeyim ki aklıma gelmedi izlemek, ama olur ilk fırsatta,izleyince paylaşırım seninle
Sil:))
Silfilm de çok iyi uyarlanmış, ben çok beğenmiştim.
domuzcuk çok tatlıydı :)
Uyuyan Adam'ı (un homme qui dort) pek sevmiştim, tavsiye ederim naçizane :)
YanıtlaSilikinci önerensin, kesin alacağım :)
Sil"... ne kimseyi gorme, ne de konusma, dusunme, disari cikma, yerinden kimildama istegi duyuyorsun.
Silyine boyle bir gunde, biraz daha once, biraz daha sonra, bir seylerin yolunda gitmedigini, acik konusacak olursak, yasamayi bilmedigini, hic bilmeyecegini, sasirmadan kesfediyorsun.
ilerlemekten vazgectin, ama zaten ilerlemiyordun ki, yeniden yola cikmiyorsun, vardin sen, daha uzaga gidip de ne yapacagini kestiremiyorsun..
çok güzel, teşekkürler..
SilHımm, ben ne yapayım Georges Perec'i!
YanıtlaSilCanım fena halde dereotlu ve peynirli poğaça çekti.
Feciiii:)
ah sen yeter ki gel bana :))
Sil