30 Temmuz 2012 Pazartesi

karamazov kardeşler

                                             

             Kendi kendine yalan söyleyip, söylediği yalana inanan kimse sonunda işi, kendi içindeki, çevresindeki gerçekleri tanımamaya, bunun sonucu olarak da kendisine ve çevresindekilere saygı duymamaya dek vardır. Kendi kendine saygısını yitirince içinde sevgi diye bir şey de kalmaz insanın. İçinde sevgi olmayınca oyalanmak, eğlenmek için kötü tutkulara, iğrenç şehvete bırakır kendisini, hayvanca yaşamaya başlar.bütün bunların tek nedeni insanın, çevresindekilere ve kendi kendine yalan söylemesidir. Kendine yalan söyleyen kimse herkesten çabukta gücenebilir. Gel gelelim, gücenmek bazen hoş bir şeydir, ne dersiniz? Onu hiç kimsenin incitmediğini, hakaret etmediğini bile bile, hiç yoktan bir hakaret yaratmak, iş olsun diye kendi kendine yalan söylemek, olayları büyütmek, bir sözcüğü diline dolamak, pireyi deve yapmak bazen insana zevk verir. Bunun böyle olduğunu bilir, bilir ya gene de önce kendisi gücenir, sonra da yürekten kin beslemeye başlar kendine hakaret eden insana...



                 


               Mayıs  ayının  sonunda  başladım   Karamazov  Kardeşler'e..  Oldukça  uzun , 1008   sy  bir  kitap. Ama  olsun ,  hiç  bitsin  istemiyorum.  Keyifle  , düşüne  düşüne  okuyorum.  Ama  neredeyse  150  sayfam  kaldı. Hele  şimdi  oldukça  önemli  bir  yere  geldim.  İvan  Fyodoroviç'in   şeytanla  hesaplaşması..
               Dostoyevski'nin  kolay,  sade  anlatımını  seviyorum.  Bizi  yormadan anlatacağını anlatıyor,  hayatın anlamını kavramamıza  az  kalıyor sanki onu  okuyunca.. Bir aileyi,  fertlerini etraflıca  anlatırken  kafasını kurcalayan Tanrı, inanç meselesiyle  bizi de   yoruyor.

              Edward Hallett Carr,   Dostoyevski adlı kitabında,  “Peygamber Olarak Dostoyevski, Karamazov Kardeşler” değerlendirmesinde aktarıyor geniş bir bölüm halinde bunu.. “Ben çağın çocuğuyum, inançsızlığın ve şüpheciliğin çocuğu, her zaman böyle oldum ve biliyorum ki ölene kadar böyle kalacağım. İnanca olan bu susuzluk bana ne acılar vermiştir ve hala vermektedir, ona karşı kanıtlarım arttıkça, ruhum da daha da güçlü oluyor.

             Edward Hallett Carr Dostoyevski adlı kitabının değişik bölümlerinde, hapislik ve sürgün sonrası Dostoyevski ile öncesi arasında, politik eğilim ve dini inanç bakımından temel bir farklılaşma olduğunu bir çok kez ifade etmektedir. “Dostoyevski’nin hayatının ilk kırk yılında dinin hissdelir bir rol oynamamış olması, son yıllarındaki dine düşkünlüğünü kısmen açıklayan bir şey olabilir”  diyCarr.







Keyifle  okumalarım  bitecek  yakında..Yıllar  sonra  tekrar okumanın zevki  de  başka. Dostoyevskinin  bu  kitapta  endişe  ve  sıkıntısını  daha  fazla  hissettim.  İlk  gençlik  yıllarımın özensizliğiyle  okuduğum  kitabı ,şimdi  bir  derece hazmederek okumaktayım..Dostoyevski  inanmak ihtiyacını,  buna  kanıt  aramasını,  Alyoşa'dan  çok  İvan'da  hissettiğimiz  inanç  savaşını  kitabında  bir oya  gibi  işler.
Dostoyevski insani gerçekliğin karanlıklarına daldıkça, günahın kutsalla ilişkisini gösterir bize ve suçsuzluğu değil bağışlanmayı vurgular . Acı çekişle insan ruhu anlamını bulacak ve insanlık sevgiyle kurtulacaktır. Gerçeğin  acımasızlığını  bize  gösterir  Dostoyevski.




Karamazov Kardeşler  dostoyevski'nin  ölmeden 3  ay  önce  yazdığı  400  bin kelimelik bir eser..Tolstoy'un  evini  terk ederken yanına aldığı tek  kitap. Dostoyevski  roman için  iki  yılını  ayırmış, işlediği  karakterler  kendisini  temsil ettiği  öne  sürülmüştür.  Buna  göre   Dimitri  dostoyevskinin   sürgünde  sona eren  romantik  devrini,   İvan  üniversite  yıllarında  ilgi  duyduğu  sosyalist  yönünü,   hatta  bu yolda  tanrıya  inancını  kaybettiği  dönemi,  Alyoşa'da   artık  olgunlaştığı  Tanrıya  inandığı  zamanı  temsil  etmektedir..

Kitap  sonrası   yazılanları  daha  ayrıntılı  okumak  istiyorum.  Hatta   Karamazovi  isimli Çek  yönetmen Petr  Zelenka imzalı  filmide  seyretmek   amacım. 





28 yorum:

  1. "bir gün mutlaka okunacak" kitaplarımın arasındadır Karamazov Kardeşler. Hatta Erdal Özyağcılar'ın oynadığı Karadağlar'ın birkaç bölümünü de izledikten sonra iyice emin oldum bu kitabı okumam gerektiğine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet karadağlar diye uyarlaması olmuştu. ben seyretmedim ama arkadaşlar kitaptan koptuğunu söylemişlerdi. ama kitap zaten bir şaheser kabul ediliyor, bu yüzden okunmalı..

      Sil
  2. Evet,benimde tekrar okumak istediğim bir çok klasik var.Eminim ilk gençliğime oranla o zaman ayırdına varamadığım şeyler olacaktır,hemde oldukça :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demek lise yıllarında klasik okumuşuz, aslında çok güzel . şimdi yanımda stajyer olan liseli kızlara soruyorum okumayı bırak , adını duymamışlar. bizi böyle bilgilendiren, yönlendiren yoktu ama bir sevda başlamışız, bulmuşuz..

      Sil
    2. Uzunca nasıl bu sevdaya bir yönlendiren olmadan başladığımı yazmıştım ama net sorun verdi ve tekrar yazamadım.Özetle tümüyle haklısınız ;)

      Sil
  3. behcemi ziyaret edip ,guzel yorumun icin tesekkure geldim
    kizininda kocaman kutluyorum,dogum gununu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende teşekkür ederim, bahçenden gerçekten zevk aldım ve yorum bırakmıştım :)

      Sil
  4. Merhaba, ilk yorumumu selamla başlatayım :) Bu romanı utanarak hala okumadığımı söylemeliyim. Benim için bir türlü sırası gelmemiş kitaplardan. Yaz bitene kadar listem kabarık ama kışın elimde bu olsun diye niyetimi koyayım madem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldin demet! ah sorma ben de de bir liste varki, okunacaklar, alınacaklar ...sıra sıra yapmaya çalışıyorum işte :)

      Sil
  5. Blog sayfanız çok hoş.
    Yıllar önce okuduğum kitapları yeniden ve bambaşka bir olgunlukla okumak, yılların kültür birikimi, gözlemleri,yaşanmışlıkları ile değerlendirmek benim de yaptığım bir şey. Lise yıllarımda okuduğum pek çok kitabı şimdilerde yeniden ele aldım; ayrı bir keyif!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim beğeninize. tekrar beklerim hatta. tekrar tekrar okumak istediklerim var ama daha okumadıklarımı düşününce vazgeçiyorum . okumalarda yılların etkisi küçümsenemez zaten..

      Sil
  6. Alyoşa ile ağabeyinin Tanrı hakkında konuştuğu sahne ve en son Alyoşa'nın çocukları topladığı sahne en sevdiklerimdir.

    Anacım de yenilerde okudu. Geçen gördüm, iki göz iki çeşme, meğer sonuna gelince dayanamamış koyvermiş kendini. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nihayet bitirdim b.y.peygamber..bence de güzel bölümler. sahne diyorsun sen filmden bahsediyorsun galiba.daha seyredemediğim için birşey diyemiyeceğim ama çokta merak ediyorum filmi. peder zosima ile başlayan bölümleri de beğendim ben..

      Sil
    2. Yok aslında kitaptan bahsediyordum da, kafamda sahne gibi kurduğumdan yazıları, sahne diye çıkmış ağzımdan. :)

      Sil
  7. Buketcim, ne kadar keyifliymiş okuman. Mutlaka okunması gereken bir kitapmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zeynepcm, ne çabuk gittin. valla alışmıştık size. şimdiden özledik.

      Sil
  8. Ne hoş paylaşım olmuş Buket. Çok sevdim!
    Du bi... Bu filmi ben de bulayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha yazacak çok şey var aslında hayalkahvem. ama uzun yazamıyorum :) filmi bulunca ben de senden alsam. çünkü intermette bulamadım. senin verdiğin filmlere daha altyazı koyamadım. senden altyazılı alsam diyorum :))

      Sil
  9. Karamazov Kardeşler'i henüz okumamış olmak bu satırları okurken mutlu etti beni. Ne olur bitmesin diye yavaş yavaş okuyacağım kitaplığımda bir eserin daha olduğunu bilmek.. Ve okuyup bitirdikten seneler sonra bambaşka bir tatla tekrar eline almak o kitabı. İşte klasiklerin ölümsüzlüğü ve hayattan aldığı şeyler değiştikçe, algısı değiştikçe insana farklı bir şey sunması nasıl hayranlık uyandırıcı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oldukça uzun bir kitap giz. ama dostoyevskinin sade dili, akıp gitmesi seni taşıyor zaten son yapraklara..

      Sil
  10. ilk giriş paragrafın çok etkili.
    :)

    bu roman evet inanılmazlardan.
    :)

    bak bin sayfalık müthiş bir roman daha var.
    ve durgun akardı don.
    :)

    YanıtlaSil
  11. bir deeeee, tolstoy, dostoyevskiden çok daha inanılmaz bir yazar.
    tüm kitaplarını tarih sırasıyla oku bak.
    veeee,
    balzakı da sırasıyla okusana.
    insanlık komedyası altında birbirini izleyen bir seri.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zaten deeptone, tolstoy sevenler dostoyevski sevenler vardır. tercih edemezsiniz sanki. ama ben tercihimi dostoyevskiden kullanıyorum..

      Sil
  12. fotoğraflara bakıyorum da sanat yapmışsınız.

    zamanlama yanlış olsa da karamazov kardeşler okumakla ne iyi yapıyorsunuz. (karamazov kardeşler -hatta bütün bir dostoyevski külliyatı- kasımda okunmalıdır. çünkü kasım, dostoyevski okunmadan geçilemeyen günler demektir. üstelik roman da 'kasım günleri ne kadarcıktır ki zaten' dedirten günlerde geçer.)

    ve karamazov kardeşler iyi bir sınav sorusudur. en iyi dostoyevski romanı sorusuna karamazov kardeşler demeyen biriyle, bilirim ki aramızda doku uyuşmazlığı vardır.

    karamozovi hakkında ise 'yeraltı'nın çok konuşulduğu günlerde bir şeyler çiziktirmiştim; özetle benim izlediğim en iyi uyarlamalardan biridir. izlenmemesi eksik bırakır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fotoğrafları beğenmenize sevindim :)
      demek kasım.. doğru olabilir, kasımla başlangıç yapılır ve bir kaç ay sürer. ama kitabı alıp hemen okumak isteği çok güçlüydü. dayanamazdım yani. sınav sorusunda haklısın, gerçek dostoyevskiciler zaten bu cevabı verir. biraz modanın ağına düşenler suç ve ceza der galiba.
      filmi bu gidişle kasımla seyredeceğim herhalde. çünkü ette bulamadım, ya indirmek lazım ya da almak.

      Sil
  13. Klasikleri Hasan Ali Yücel klasik serisinden okumayı seviyorum ben de :)

    YanıtlaSil
  14. I don't even know how I finished up right here, however I assumed this put up was great. I do not realize who you might be but certainly you're
    going to a well-known blogger if you happen to aren't already. Cheers!
    my web site - muscle and strength supplements

    YanıtlaSil
  15. This is very interesting, You're an excessively professional blogger. I've
    joined your rss feed and sit up for looking for extra of your great post.
    Also, I have shared your website in my social networks
    Here is my blog :: http://Startupfact.Com/

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...