28 Mayıs 2020 Perşembe

Peyami'nin İnsanları

             Tekrar okumak, tekrar tecrübe edinmek, tekrar tat almak.. Ne zaman mı olur? Daha önce okuduğunuz kitabı yıllar sonra elinize aldığınızda, şimdi ki yaşınızda, geçen her günle üzerine konan artılarınız, eksilerinizle birlikte okuduğunuzda başka bir anlam kazanıyor. Yıllar önce okumuştum Peyami Safa'nın eserlerini. İçeriklerini unutmuştum tabi ama dimağımda güzel bir lezzet kalmıştı, bunu hatırlıyordum. Bu ay üç tanesini tekrar okuduğumda gördüm ki Safa'nın kahramanları hala günümüzde. Hepsi capcanlı, aykırı ve çoğu hastalıklı. Dokuzuncu Hariciye Koğuşunda ki çocuğun fiziki acılarıyla birlikte çektiği manevi ıstırap, Fatih-Harbiye de ki Neriman'ın şimdi de bir çok benzerlerinin oluşu ve Matmazel Noraliya'nın Koltuğu kitabında ki hastalıklı tıbbiye öğrencisi Ferit'in Raskolnikovdan aşağı kalmayan buhranları...



           Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'nda şöyle bir sahe vardır.  Ferit Selma'yı arkadan yürürken görüp topukları açıkta bırakan ayakkabılarını farkedince tahrik olması, peşinden koşup alelacele onu bir apartmana sürüklemesi, orada elinden kurtulan Selma'nın bir kafede oturmayı istemesi ve burada yaptıkları konuşma çok ilginçtir. Selma niye böyle davrandığını sorar, hatta ben de ruh yok mu diye sorar. O da şöyle bir açıklama yapar;

           '' Demin Amerikan mecmualarını karıştırıyordum. Bacak yağıyor. Operetler,müzikholler,filmler, caddeler her yer bunlarla dolu değil mi? Babam söyler; Eskiden vücuttaki uzuvlardan pek çoğunun adını söylemek ayıpmış. Meme, karın, bacak,kalça, baldır,ayak gibi sözlerden birini ağzına almadan evvel bir ''affedersiniz'' deyip sesi alçaltmak lazımmış.Şimdi bacağını göstermek ve beğendirmek bile ayıp değil.Senin ipek çorabının içinde bir ruh varsa bunu benim avucum anlar.Onunla başka türlü bir temas ve muhabere vasıtası bilmiyorum.Belki diz kapağının  da ruhu var. Ruh, ruh..Yürürken belin bir kıvrılışı...Oradan bir seyyale geçiyor şüphesiz.Fakat o ben de aynı cinsten bir seyyale arıyor.Sen boyadığın ve süslediğin vücudunla ben de hangi duyguya hitap ediyorsan ondan cevap alıyorsun. İskarpinin açık penceresi önünde oturan ve seyredilmekten hoşlanan topuğun  benden merhamet mi istiyor?Kainatın sırlarına ait düşünceler mi istiyor? Milli heyecan mı istiyor? Ruh , ruh..''

            Satırları okuyunca oturup tekrar düşündüm erkek bakış açısını. Ne değişti sanki. Dedim ya Peyami Safa'nın kahramanları bunlar, hala aramızda hem de dolu...


10 yorum:

  1. alıntı nasıl ilginç, az kaldı hak vereceğim yani :)))
    okuduğun kitabı, ikinci defa okuyamazsın bence. sadece şimdiki aklınla yeniden okursun. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı nehirde iki kez yıkanamazsın diyorsun yani :)

      Sil
  2. peyami safa ismini görünce ögrencilik yıllarına gittim. eserlerinin hepsini okumadım acıkcası,matmazel noraliyanın koltugunu hatırlar gibi oldum ,fakat konuyu anımsamadım.demekki okumamışım.ismini biliyorum..ögretmenlerimizden biri sürekli sözde kızlar diye eserinden örnekler ,kendince nasihatler verirdi bizi.
    yazınız güzeldi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şimdi ki liselerde okutmuyorlar galiba,kızıma tavsiye eden
      edebiyat öğretmeni olmadı henüz. diğer klasiklere de başlamadılar.
      eskiden daha mı iyiydi lise eğitimi ?

      Sil
  3. Sadece şekil değiştiriyorlar erkeklerin dünyası hep aynı, fıtrat diye düşünüyorum. Sadece insanileştirebilenler ve hayvanlaştıranlar var duygularını yoksa hep aynı.

    YanıtlaSil
  4. https://filmakinesi.net/bal-ulkesi-2019-izle.html

    oleeey oleey oleeey :)

    YanıtlaSil
  5. bi dee bir tereddüdün romanıııı ne roman ama yaaa :) bal ülkesi linkini yazdıydım geçen gün sanaa :)

    YanıtlaSil
  6. gençliğimde okumuştum.çok uzun zamandır tekrar okumak istiyorum tekrar o dönemlerde okuduklarımı.ama bugünlerde kitap okumak içimden gelmiyor.okullar açıkken hava kapalı olduğunda bazen canım çekmez ve evde olsam bugün tam okuma havası derdim.aylardır evdeyim ama hiç kitap okumadım...

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar,

    Peyami Safa‘nın kaleme aldığı romanları içinde en fazla beğendiğini ifade ettiği, anlatım tekniği ve olay örgüsü bakımından bütün eleştirmenlerce Türk edebiyatının en ciddi psikolojik romanı olarak kabul edilen “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” kitabından en çok beğendiğim 17 alıntıyı sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/peyami-safa-matmazel-noraliyanin-koltugu-romanindan-hafizama-kazinan-17-alinti/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Cuma GİDİYOR !

             Sıcağı sıcağına gezi fotoğraflarım geldi!             Eve yeni geldik. Ara tatil neredeyse bitiyor ve şöyle iki gün okul öncesi...