1 Ekim 2015 Perşembe

İş , Güç vesaire...

                      Çalışmadan olmuyor  ,  çalışınca  hiç  olmuyor.. Hep  sıkıntı içindeyiz . Şu  dünya da  çalışma hayatından, işinden gücünden mutluluk duyan,  iş  yerinde  mutlu olan, başka uğraşlara bile  gerek duymayan ,  pazartesi  sendromu olmayan insanlara  şaşkınlıkla  bakarım. Yok yok  imrenmem.  Bazen düşünürüm  zevkle  yapacağım ne olabilir bu  dünya da  diye.  Gezelim  görelim programı mı :)  O kadar gezmeyi  sevsemde  sonuçta iş işte.  Birilerine  birşeyler  borçlu olacaksın,  zamanın da  yapman gereken işler olacak,  yok  bu da olmaz.  Belki  tembel  bir balık oluşumdan  bu.
                    Kafka '  nın  karakterlerini  bilirsiniz.  Onları  çok yakın  bulurum  kendime. Taşra da  Düğün Hazırlıkları kitabında ki Raban  kendisini  bekleyen  bunaltıcı görevlerle  başedebilmek için tıpkı Dostoyevski'nin  Golyadkin'i  gibi köye işlerini  yapması için  ikizini  yollar. Kendisi ise  sıcacık yatağında  battaniyesine sarılıp kımıldamadan kalır. Böyle  bir şansım olsa diye çoğu  sabah  düşünürüm :)  
                    Yatağında  bir sabah  kendini  hamam böceği  olarak bulan Gregor'un  hepimiz gibi  kaderi  vardır aslında. Gregor da  her sabah  erkenden kalkıyor ,  durmadan  tren  değiştiriyor, patronu  öyle  istediği  için istemediği  insanlarla  ilişki  kuruyordur.  Ama  biz bir  böcek olarak  bile kendimizi  bulamadık .  Esir olduğumuz  yollarda  esir olduğumuz işlere gidip geliyoruz.
                   Niye  bunları  yazdım şimdi?  Herkes  şehir merkezlerinde bir  yaşam sürmek,  şehir merkezinde en  güzel ve revaçta ki okullar da  başarılarını sergilemek isterken  yıllar sonra   köy okuluna gitmeyi  tercih ettim. Fazla insan,  fazla ilişkiler,  fazla olaylardan  sıkıldığım için,  curcuna  hayatttan,  yarışlardan,  kalabalıktan  kaçtığım için  bir köy okulunu  seçtim. Okulda dört  öğretmeniz ,  tam istediğim gibi. Köy zaten tam istediğim  gibi .. Her sabah farklı bir  havayı  soluyacağım.  Birçoklarınız  trafik,  kalabalık,  üst üste insanlarla  yolculuk  yaparken  kusura bakmayın ama ben bu yolda  olacağım :)


15 yorum:

  1. Bi de Oblomov var benim de kendisini şu an çok mantıklı bulduğum bir karakter:) Sıcacık yatağımdan kalkıp, sürüne sürüne geldiğim iş yerinde ayılmaya çalışırken tebbesümle okudum :) Okul yolu müthişmiş...

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yolmuş hakikaten
    Hayırlı olsun yeni görev yeriniz.

    YanıtlaSil
  3. Tam da hayalini kurduğum bir hayatın içindesinnnn :)))
    Ve büyük şehirde okumuş , büyümüş biri olarak imkanlarımız el verirse doğayla içi içe yaşayabileceğimiz bir hayat istiyorum , diliyorum...

    YanıtlaSil
  4. Nerdesiniz acaba, bu köyden bir resim mi?

    YanıtlaSil
  5. ruhuma tercüman olmuşsun, hem çalışmak istiyorum hem çalışmak istemiyorum, bebeğim uyusun istiyorum uyuyunca uyansın istiyorum, evim temiz olsun istiyorum ama ben yapmayayım istiyorum. Köy okulu candır. Benim annem babam da öğretmen biz de ben küçükken İzmir'in Kiraz ilçesinde 3 yıl çalıştılar çok güzel yıllardı. Hayırlı olsun yeni okulun:)

    YanıtlaSil
  6. Ahhh Buket, öyle güzel anlatmışsın ki çalışmakla ilgili hislerini, altına direk imzamı atarım. Oblomov'u kesin okumuşsundur. Ben de bazen kendimi ona benzetiyorum. Onunda bir hırkası var, devamlı erteliyor yapması gereken şeyleri. Ben de inanmayacaksın ama, dışarıdan her ne kadar çok çalışkanmışım gibi görünsem de içimde tam bir Oblomov'um. Eğer ki süre varsa, eğerki bana bırakılmışsa program , yapmam gerekenle uğraşmak yerine, başka alemlere dalar, ama devamlı da içimi sıkarım.
    Neyse işte diyeceğim o ki, öyle güzel bir karar vermişsin ki senin adına inanılmaz sevindim. Sana uğur ve mutluluk getirsin yeni okulun...

    YanıtlaSil
  7. Heyoooo en güzeli köy okulu. Ben de şu an bi köy okulundayım. Öğretmen az, hepsi komşum arkadaşım. Müdürümüz de öyle. Havamız mis gibi. Trafik yok. Beş dakika sonra evimdeyim. Çocuğumu köyden bi teyzeye emanet ediyorum. Teneffüste bile çok ağlarsa koşarak yanına gidebiliyorum. Merkez okullarda süt iznini kullanamayan öğretmenler var yada kullansa bile o saati yolda geçirenler. Ben iki dakika sonra yavrumu kucağıma alıyorum. Zorluklarıyok mu? Elbette var. Örneğin sobalı evler, elektrik kesintisi.. Ama yine de köyde doğalın içinde yaşam harika. İnsan sıkıldığı için çalışmak istiyor :) Senin adına çok sevindim. Umarım arkadaşların ve okulun beklediğin gibi olur

    YanıtlaSil
  8. çok güzel bir seçim yapmışsın Buket. hem sen öğretmensin yahu,bence severek yapılabilecek en güzel meslek. inan hayatımın en büyük pişmanlığımdır bir öğretmen olmamak. bu arada golyadkin'in bir ikizi yoktu ki yahu ! ben mi okuduğumu anlamadım ya da unuttum mu henüz bir kaç yıl önce okuduğum Öteki'yi ?

    YanıtlaSil
  9. Çalışmadan olmuyor ama çalışınca da olmuyor diyorum ben de. Şöyle katıksız duygularla işine mutlu mesut giden tanıdığım kimse yok. Ben bile başkalarına göre nispeten daha rahat bir işim varken söylenebiliyorum. Pek çalışma insanı değilim, ondan tüm bunlar. Öğretmenlik yaptığım yıllarda ben de ufak eski bir okuldaydım. O hissiyatı biliyorum, az ve öz her şey. Böyle bir okul yolu olduğu için de ayrıca çok şanslısın. Ağaçlı yollar insanı başka bir boyuta taşıyor ve her geçişte yeni bir şeyler keşfediyorsun. Hayat çok acayip. Özgür de hissetsek esaret bir yerlerde her zaman karşımıza farklı biçimlerde çıkıyor. İşinde esir olmayan evinde oluyor, evinde olmayan kendi içinde esir düşüyor. Kısır döngü misali. Ama yine de tüm bunlarla da olsa yaşıyor olmak güzel şey!
    Amcamla yengem senelerce köy okullarında öğretmendiler, onlardan çok şey öğrendim, çok güzel hikayeler dinledim.Oralarda öğretmenlik çok farklı anlamlara geliyor.Hayal ettiğinden çok daha güzel olsun o güzel yollu köy okulunda her şey.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  10. Harika olacak !
    Yazdığın her satıra katılıyorum , şu yalan dünyanın dayatmalarından ne kadar uzağa kaçarsak o kadar huzurlu oluruz !

    YanıtlaSil
  11. Çoook güzeldir bu yollar...Yazı,kışı,baharı hepsi birbirinden fazla hayran bırakır insanı...Tam 6 yıl bu yollardaydım.Sonra şehir merakıyla bıraktım köyümü.Şimdi gün sayıyorum dönebilmek için huzuruma.Mutlu ,huzurlu ,sevgi dolu günler geçirmeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
  12. Tüm yorumlara ve güzel dileklere çok teşekkür ederim. Bir haftadır gidip geliyorum köye. Şimdilik
    herşey güzel. Yukarılarda bir köy olduğundan daha serin ve sisli. Zman zaman haberler
    vereceğim buradan :)

    YanıtlaSil
  13. Bir köylü olarak bayildim tabii ki bu yaziya:) Ailem orada oldugundan midir, cocuklugum hep orada gectiginden midir, aliskin oldugumdan midir bilmiyorum ama köyler benim hep sirin gelir gözüme. Insaniyla, dogasiyla, yasantisiyla... mütevazi, icten, dogal, huzurlu... özellikle sehir hayatindan siyrilip arada bir nefes alinan en güzel yerlerden biridir benim icin.
    Umarim cok güzel zamanlar gecirirsin orada ve cok güzel anilar biriktirsin:)

    Selamlar
    Ayse

    YanıtlaSil
  14. Ukalalık yapmak istemem ama ben işimi ve işe gitmeyi çok seviyorum ve keyif alarak çalışıyorum.
    Bazen iflah olmaz bir işkolik olduğumu düşünüyorum....
    Ama okulunun yoluna bayıldım.....
    Tıpkı Beyaz Show'daki tiplemelerden biri (ismini hatırlayamadım) gibi büyük şehirde yaşamak istiyorum ama evim ve işi sakin bir ortamda olsun diyorum.....

    YanıtlaSil
  15. sevgili Buket,
    hayırlı olsun yeni okulun!
    ve bu nasıl güzel bir yazı böyle! benim ve eminim birçok kişinin hislerine tercüman olmuşsun adeta.
    ben de her kasaba/ küçük şehir seyahatimde istanbul'dan bir tık daha soğuyorum.
    bakalım, bizim köye dönüşümüz ne zaman...

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...