Çalışmadan olmuyor , çalışınca hiç olmuyor.. Hep sıkıntı içindeyiz . Şu dünya da çalışma hayatından, işinden gücünden mutluluk duyan, iş yerinde mutlu olan, başka uğraşlara bile gerek duymayan , pazartesi sendromu olmayan insanlara şaşkınlıkla bakarım. Yok yok imrenmem. Bazen düşünürüm zevkle yapacağım ne olabilir bu dünya da diye. Gezelim görelim programı mı :) O kadar gezmeyi sevsemde sonuçta iş işte. Birilerine birşeyler borçlu olacaksın, zamanın da yapman gereken işler olacak, yok bu da olmaz. Belki tembel bir balık oluşumdan bu.
Kafka ' nın karakterlerini bilirsiniz. Onları çok yakın bulurum kendime. Taşra da Düğün Hazırlıkları kitabında ki Raban kendisini bekleyen bunaltıcı görevlerle başedebilmek için tıpkı Dostoyevski'nin Golyadkin'i gibi köye işlerini yapması için ikizini yollar. Kendisi ise sıcacık yatağında battaniyesine sarılıp kımıldamadan kalır. Böyle bir şansım olsa diye çoğu sabah düşünürüm :)
Yatağında bir sabah kendini hamam böceği olarak bulan Gregor'un hepimiz gibi kaderi vardır aslında. Gregor da her sabah erkenden kalkıyor , durmadan tren değiştiriyor, patronu öyle istediği için istemediği insanlarla ilişki kuruyordur. Ama biz bir böcek olarak bile kendimizi bulamadık . Esir olduğumuz yollarda esir olduğumuz işlere gidip geliyoruz.
Niye bunları yazdım şimdi? Herkes şehir merkezlerinde bir yaşam sürmek, şehir merkezinde en güzel ve revaçta ki okullar da başarılarını sergilemek isterken yıllar sonra köy okuluna gitmeyi tercih ettim. Fazla insan, fazla ilişkiler, fazla olaylardan sıkıldığım için, curcuna hayatttan, yarışlardan, kalabalıktan kaçtığım için bir köy okulunu seçtim. Okulda dört öğretmeniz , tam istediğim gibi. Köy zaten tam istediğim gibi .. Her sabah farklı bir havayı soluyacağım. Birçoklarınız trafik, kalabalık, üst üste insanlarla yolculuk yaparken kusura bakmayın ama ben bu yolda olacağım :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cuma Gelmiş!
Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...
-
Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...
-
Hangimiz karışık duygular içinde şu hayatı sürdürmüyoruz ki? Gün içinde bile inişli çıkışlı ruh halleri, temelde ki m...
-
Güzel kasabamızdan merhaba! Geçen gün kasabamıza ait bu fotoğrafı görünce kaydettim sizlerle paylaş...
Bi de Oblomov var benim de kendisini şu an çok mantıklı bulduğum bir karakter:) Sıcacık yatağımdan kalkıp, sürüne sürüne geldiğim iş yerinde ayılmaya çalışırken tebbesümle okudum :) Okul yolu müthişmiş...
YanıtlaSilÇok güzel bir yolmuş hakikaten
YanıtlaSilHayırlı olsun yeni görev yeriniz.
Tam da hayalini kurduğum bir hayatın içindesinnnn :)))
YanıtlaSilVe büyük şehirde okumuş , büyümüş biri olarak imkanlarımız el verirse doğayla içi içe yaşayabileceğimiz bir hayat istiyorum , diliyorum...
Nerdesiniz acaba, bu köyden bir resim mi?
YanıtlaSilruhuma tercüman olmuşsun, hem çalışmak istiyorum hem çalışmak istemiyorum, bebeğim uyusun istiyorum uyuyunca uyansın istiyorum, evim temiz olsun istiyorum ama ben yapmayayım istiyorum. Köy okulu candır. Benim annem babam da öğretmen biz de ben küçükken İzmir'in Kiraz ilçesinde 3 yıl çalıştılar çok güzel yıllardı. Hayırlı olsun yeni okulun:)
YanıtlaSilAhhh Buket, öyle güzel anlatmışsın ki çalışmakla ilgili hislerini, altına direk imzamı atarım. Oblomov'u kesin okumuşsundur. Ben de bazen kendimi ona benzetiyorum. Onunda bir hırkası var, devamlı erteliyor yapması gereken şeyleri. Ben de inanmayacaksın ama, dışarıdan her ne kadar çok çalışkanmışım gibi görünsem de içimde tam bir Oblomov'um. Eğer ki süre varsa, eğerki bana bırakılmışsa program , yapmam gerekenle uğraşmak yerine, başka alemlere dalar, ama devamlı da içimi sıkarım.
YanıtlaSilNeyse işte diyeceğim o ki, öyle güzel bir karar vermişsin ki senin adına inanılmaz sevindim. Sana uğur ve mutluluk getirsin yeni okulun...
Heyoooo en güzeli köy okulu. Ben de şu an bi köy okulundayım. Öğretmen az, hepsi komşum arkadaşım. Müdürümüz de öyle. Havamız mis gibi. Trafik yok. Beş dakika sonra evimdeyim. Çocuğumu köyden bi teyzeye emanet ediyorum. Teneffüste bile çok ağlarsa koşarak yanına gidebiliyorum. Merkez okullarda süt iznini kullanamayan öğretmenler var yada kullansa bile o saati yolda geçirenler. Ben iki dakika sonra yavrumu kucağıma alıyorum. Zorluklarıyok mu? Elbette var. Örneğin sobalı evler, elektrik kesintisi.. Ama yine de köyde doğalın içinde yaşam harika. İnsan sıkıldığı için çalışmak istiyor :) Senin adına çok sevindim. Umarım arkadaşların ve okulun beklediğin gibi olur
YanıtlaSilçok güzel bir seçim yapmışsın Buket. hem sen öğretmensin yahu,bence severek yapılabilecek en güzel meslek. inan hayatımın en büyük pişmanlığımdır bir öğretmen olmamak. bu arada golyadkin'in bir ikizi yoktu ki yahu ! ben mi okuduğumu anlamadım ya da unuttum mu henüz bir kaç yıl önce okuduğum Öteki'yi ?
YanıtlaSilÇalışmadan olmuyor ama çalışınca da olmuyor diyorum ben de. Şöyle katıksız duygularla işine mutlu mesut giden tanıdığım kimse yok. Ben bile başkalarına göre nispeten daha rahat bir işim varken söylenebiliyorum. Pek çalışma insanı değilim, ondan tüm bunlar. Öğretmenlik yaptığım yıllarda ben de ufak eski bir okuldaydım. O hissiyatı biliyorum, az ve öz her şey. Böyle bir okul yolu olduğu için de ayrıca çok şanslısın. Ağaçlı yollar insanı başka bir boyuta taşıyor ve her geçişte yeni bir şeyler keşfediyorsun. Hayat çok acayip. Özgür de hissetsek esaret bir yerlerde her zaman karşımıza farklı biçimlerde çıkıyor. İşinde esir olmayan evinde oluyor, evinde olmayan kendi içinde esir düşüyor. Kısır döngü misali. Ama yine de tüm bunlarla da olsa yaşıyor olmak güzel şey!
YanıtlaSilAmcamla yengem senelerce köy okullarında öğretmendiler, onlardan çok şey öğrendim, çok güzel hikayeler dinledim.Oralarda öğretmenlik çok farklı anlamlara geliyor.Hayal ettiğinden çok daha güzel olsun o güzel yollu köy okulunda her şey.
Sevgilerimle
Harika olacak !
YanıtlaSilYazdığın her satıra katılıyorum , şu yalan dünyanın dayatmalarından ne kadar uzağa kaçarsak o kadar huzurlu oluruz !
Çoook güzeldir bu yollar...Yazı,kışı,baharı hepsi birbirinden fazla hayran bırakır insanı...Tam 6 yıl bu yollardaydım.Sonra şehir merakıyla bıraktım köyümü.Şimdi gün sayıyorum dönebilmek için huzuruma.Mutlu ,huzurlu ,sevgi dolu günler geçirmeniz dileğiyle...
YanıtlaSilTüm yorumlara ve güzel dileklere çok teşekkür ederim. Bir haftadır gidip geliyorum köye. Şimdilik
YanıtlaSilherşey güzel. Yukarılarda bir köy olduğundan daha serin ve sisli. Zman zaman haberler
vereceğim buradan :)
Bir köylü olarak bayildim tabii ki bu yaziya:) Ailem orada oldugundan midir, cocuklugum hep orada gectiginden midir, aliskin oldugumdan midir bilmiyorum ama köyler benim hep sirin gelir gözüme. Insaniyla, dogasiyla, yasantisiyla... mütevazi, icten, dogal, huzurlu... özellikle sehir hayatindan siyrilip arada bir nefes alinan en güzel yerlerden biridir benim icin.
YanıtlaSilUmarim cok güzel zamanlar gecirirsin orada ve cok güzel anilar biriktirsin:)
Selamlar
Ayse
Ukalalık yapmak istemem ama ben işimi ve işe gitmeyi çok seviyorum ve keyif alarak çalışıyorum.
YanıtlaSilBazen iflah olmaz bir işkolik olduğumu düşünüyorum....
Ama okulunun yoluna bayıldım.....
Tıpkı Beyaz Show'daki tiplemelerden biri (ismini hatırlayamadım) gibi büyük şehirde yaşamak istiyorum ama evim ve işi sakin bir ortamda olsun diyorum.....
sevgili Buket,
YanıtlaSilhayırlı olsun yeni okulun!
ve bu nasıl güzel bir yazı böyle! benim ve eminim birçok kişinin hislerine tercüman olmuşsun adeta.
ben de her kasaba/ küçük şehir seyahatimde istanbul'dan bir tık daha soğuyorum.
bakalım, bizim köye dönüşümüz ne zaman...