'' Hepimiz aynı güdülerle harekete geçer, aynı hilelere kanar, aynı umutla canlanır , tehlikelere karşı benzer biçimde kendimizi dışa kapatır , arzularımız yüzünden aynı şekilde başımızı derde sokar , zevklerle de baştan çıkarız ''
İnsanlar birbirinden farklı olmalarına karşın aslında evrensel bir ailenin üyesiyiz. Yaşanan acıları , çekilen çileleri , umutsuzlukları, üzüntüleri onlara sahip değilsek bile etkilenmemizin sebebi budur. Yani insan olmamız. Bütün bunları tatilde okuduğum , başlarda beni sıksa da iyi ki tatilde bu kitabı yanıma almışım dediğim kitaptan yazdım. Yazacak dolu alıntı var aslında. Alain de Botton ile tanışmam geç oldu ne yazık ki. Şimdi de elimden bırakamıyorum. Daha önce Felsefenin Tesellisi ni okudum yine beğenerek. Sade diliyle sizi derin sulara indiriyor.
Kitapta aldığı konu etrafında bir hikayeyi oluşturuyor ve sizi zorlamadan fikrini ispatlamaya çalışıyor. Bu kitabı bir haftalık tatilimiz boyunca okudum. Tatillerde çok kitap okuyanlardan değilim. Evdeyken sıra sıra gidiyor ama tatilde özellikle şezlongta kitabı elime alır almaz uyumaya başlıyorum.
Okuduğum ikinci kitap Atilla Dorsay'ın bana birçok seyretmediğim kitapları not etmemi sağlayan Düşen Yapraklar Geçen Yıllar ..
Kitaplarım , taşlarım ve kahvem her zaman yanıbaşımda. Sinema yazarı denilince aklıma ilk gelen ad Atilla Dorsay oluyor. Kitap hakkında gazetede Ülkü Tamer şöyle bir yazı yazmış, aktarıyorum :
'' Kitap beş bölümden oluşuyor. İkinci bölümde, "Birkaç Usta Üzerine"de John M. Stahl’dan Nejat Saydam’a kadar birçok sinemacıya ilişkin özgün saptamalar var. Ben çok yararlandım. Sözgelimi, zaten sevdiğim bir yönetmen olan Claude Sautet’nin filmlerini, "Sinemacıların En Fransız’ıydı" yazısını okuduktan sonra, dağarcığıma eklenmiş yeni ayrıntılarla daha keyifle seyredebilirim artık.
Üçüncü bölümde, "Büyülü Yaratıklaröda oyunculardan söz ediliyor. Gerçekten de Gary Cooper’larla, Maria Montez’lerle hangimiz büyülenmedik ki... "Yüzü Tanınan, Ama Adı Bilinmeyenler Üzerine"de anılan yardımcı oyuncular olmasaydı, o yıldızlar bizi tek başlarına böylesine büyüleyebilirler miydi? "Kazablanka"yı Humphrey Bogart’la, Ingrid Bergman’la hatırlıyoruz. Claude Rains, Sydney Greenstreet, Conrad Veidt, Peter Lorre, S.Z. Sakall’sız bir "Kazablanka", "Kazablanka" olabilir miydi?
"Bizim Ülkemiz, Bizim Sinemamız, Bizim İnsanlarımız" bölümünde Onat Kutlar üstüne yazılmış yazı beni çok duygulandırdı. Okuduklarım arasında, çocukluk dostum sevgili Onat’ı en güzel anlatan yazılardan biri bu.
Son bölüm "Eleştiri Üzerine" başlığını taşıyor. Okurken yirmi yıl önceye gittim, Atilla’yla Aziz Nesin’in "Amarcord" üstüne tartışmaları geldi aklıma. Karşılıklı yazılar bir serüven filmi gibi izlenmişti.
Baştan söylediğimi sonda bir daha yineleyeyim: "Düşen Yapraklar, Geçen Yıllar" her sinemaseverin kitaplığında bulunması gereken bir yapıt. ''
Üçüncü bölümde, "Büyülü Yaratıklaröda oyunculardan söz ediliyor. Gerçekten de Gary Cooper’larla, Maria Montez’lerle hangimiz büyülenmedik ki... "Yüzü Tanınan, Ama Adı Bilinmeyenler Üzerine"de anılan yardımcı oyuncular olmasaydı, o yıldızlar bizi tek başlarına böylesine büyüleyebilirler miydi? "Kazablanka"yı Humphrey Bogart’la, Ingrid Bergman’la hatırlıyoruz. Claude Rains, Sydney Greenstreet, Conrad Veidt, Peter Lorre, S.Z. Sakall’sız bir "Kazablanka", "Kazablanka" olabilir miydi?
"Bizim Ülkemiz, Bizim Sinemamız, Bizim İnsanlarımız" bölümünde Onat Kutlar üstüne yazılmış yazı beni çok duygulandırdı. Okuduklarım arasında, çocukluk dostum sevgili Onat’ı en güzel anlatan yazılardan biri bu.
Son bölüm "Eleştiri Üzerine" başlığını taşıyor. Okurken yirmi yıl önceye gittim, Atilla’yla Aziz Nesin’in "Amarcord" üstüne tartışmaları geldi aklıma. Karşılıklı yazılar bir serüven filmi gibi izlenmişti.
Baştan söylediğimi sonda bir daha yineleyeyim: "Düşen Yapraklar, Geçen Yıllar" her sinemaseverin kitaplığında bulunması gereken bir yapıt. ''
İnsanı ne güzel anlatmışAlain de Botton. Böyle bakınca bütün insanları sevesim geliyor :) bu aralar hiç kitap okuyasım yok, ama bu alıntı hafiften bi istek yarattı bende. Teşekkürler.
YanıtlaSilpeter lorre olmadan olmaz nice film vardır :)
YanıtlaSilBotton'a karşı nedense ön yargılıyım, sevmeyeceğimi düşünüyorum:)
YanıtlaSilAtilla Dorsay kitabıysa bir filmsever olarak ilgimi çekti:)