4 Aralık 2013 Çarşamba

İtalyan ekmeği FOCACCIA



                            Proust  için  madlen kurabiyelerinin  kokusu  ne ise  benim içinde  fırında  pişip  eve  yayılan ekmeğin kokusu odur.  Zaman  zaman  evde  ekmek  mayalar  ve  pişiririm.  Çeşit çeşit  ekmek  yapabiliriz.  Geçen  gün  İtalya'da  yiyip  çok  beğendiğimiz,  sonra da  her  karnımızın  acıktığında  ellerimize  aldığımız  pesto soslu ,  sıcacık  focaccia  yaptım.  Tam  oradakiler  gibi  olmasa  da   bu  özlemimizi  bastırdı. 

                           Focaccia, en eski İtalyan ekmeği olarak biliniyor. Tarih öncesi dönemde bu ekmek mayasız olarak hazırlanırmış ve Roma dilinde  ‘panis focacius'  olan adı,   külün altında pişirilmiş yassı ekmek anlamına gelirmiş.   Ancak tüm yassı ekmeklerin  anayurdunun özellikle Anadolu ve Mısır olduğunu düşünürseniz,  focaccia'nın da bizim buralarda doğmuş olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Antikçağda mayasız olarak hazırlanan bu ekmek artık mayalı olarak yapılıyor ve üzerine konan çeşnilerle inanılmaz güzel, doyumsuz oluyor. 
Focaccia ekmeği önce herhangibir sıradan ekmek gibi un, tuz, su ve mayadan oluşan bir hamur şeklinde hazırlanıp kabarmaya bırakılıyor. Ardından yassı şekil verilip ikinci kez kabartılıyor. Fırına koymadan önce de üzerine parmaklarla bir sürü delik açılıp zeytinyağı sürülüyor ve arzu ettiğiniz çeşniyle süslenip fırına veriliyor.  İtalya da iken  çeşitlerini de  denedik.  Biberiyeli,  zeytinli,  soğanlı,  kuru  domatesli..  Ama  en çok  pesto  soslu olanlarını  beğendim.  




                                 Nasıl  yaptım   derseniz  işte  tarifi:
                      Malzemeler:   3 bardak beyaz un,  1 tatlı kaşığı kuru maya,  ¾ tatlı kaşığı tuz,  3 çorba kaşığı süt,  3-4 çorba kaşığı sızma zeytinyağı..

Unu derin bir karıştırma kabına alarak, ortasını açın ve şekeri, tuzu, mayayı ilave ederek karıştırın.
Suyu azar azar ekleyin. -Yumuşak bir hamur olmalı, ele yapışmayacak kıvamda-
İyice yoğurun ve üzerini örterek yarım saat dinlendirin. Yarım saatin sonunda, biraz kabarmaya başlayan hamuru, tezgahın üzerine alın ve bir tatlı kaşığı zeytinyağ ile yine yoğurun, kapatın. Yarım saat daha bekletin. Yine bir tatlı kaşığı zeytinyağ ile iki katına ulaşmış olan hamuru yoğurun.
Pişirme kabını yağlayın. Hamuru eliniz ile kabın içine yayın. Üzerini parmaklarınız ile delik delik yapın.  Zeytinyağ, rendelenmiş sarımsak, dal biberiye, fesleğen ile hazırladığınız sosu, fırça yardımı ile üzerine sürün. Biraz iri tuz serpin.


Ekmek  yapımından  sonra   size  balkonumuzun  kış   bölümünü  de  göstermek  istiyorum.  Kış  gelmesiyle  artık  balkona  çıkamaz olduk  ama  çiçeklerimin  hep  gözümün  önünde  olmasını istiyorum.  Evimin  içinde  hiç  çiçek  yok.  Daha  çok  bahçe  ve  balkon  çiçeklerini  seviyorum.  Kışın  olanlar da  gördüğünüz  gibi  kaktüs  çeşitleri.  Bakıma  gerek  yok.  Haftalarca  sulama yapmadığım  halde canlılar.  Çok  sevdiğim  kabak  olmazsa olmazım :)










                                                             

7 yorum:

  1. Evde yapılan ekmeğin tadı kesinlikle başka oluyor. Özellikle hafta sonları zamanım varsa muhakkak yapmaya çalışırım. Zeytinli ekmeğe bayılıyoruz eşimle. Cevizli ve ayçiçekli de harika oluyor ama pesto soslu hiç denememiştim. Bunu not alıyorum yapacağım. Martha Stewart'ın da harika ekmek tarifleri var. Tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zeytinli ekmeği biz de bizim fırından alıyoruz her haftasonu. onu da
      çok seviyorum. her çeşidi çok güzel gerçekten..

      Sil
  2. çalıkuşu için d fondan amaaaa.

    bu ekmeği kitchenette'te yiyom hep hastayım valla.
    bi denerim bakalım.
    :)
    prost en sevdiğim yazar.
    yky'de yeni kitabı var heyoo.
    :)

    YanıtlaSil
  3. ruhunun açlığı ile midesinin açlığı yarıştığında hangisinin ne zaman kazanacağı belli olmayan biri olarak "tarif"i atlayıp geçiyordum ki "kış bahçesi"nize düştüm. birilerinin (özellikle sevgililerimin) ilk çiçek olarak nergisi sevmesini hep önemsedim, sardunya hatta menekşe seven insanlarla bir ruh kardeşliğimiz olduğunu düşündüm ama kaktüs sevmek, nasıl anlatsam, tıpkı hiç tanımadığınız birisiyle aynı kitabı okumak gibi. üstelik hiç de popüler olmayan bir kitabı...

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...