Merhaba cumaseverler, tatilseverler!
Cumanın neşesi diye bir şey var değil mi? İş bitsin hemen eve gidelim,uzun bir cuma gecesi yaşayalım hiç bitmesin isterim her hafta. Sanki hiç bitmeyecek uzun bir tatile gebedir cumalar. Ertesi gün erken kalkmak gerekmez, koşturmadan kahvaltı yapacağızdır. Hayali bile güzel!
Bu haftasonu ülkemiz için önemli bir seçim var. Sonucunun ülkemiz, milletimiz için hayırlı olmasını, yeni bir döneme açılmasını, bir çok sorunumuzun sona ermesini umuyorum. Pazar günü ben de görevliyim, valla bu hafta da yorgunlukla geçecek, bilmiyorum bitsin gitsin istiyorum bu haftanın her açıdan.
İlk olarak bu hafta içinde kütüphaneden alıp okuduğum üç kitaptan bahsetmek istiyorum. Seçtiğim ilk kitap Terry Eagleton'un Kötülük Üzerine Bir Deneme. Yazar kötülüğü romanlar, mitoloji ve bazı yazarların düşünceleri üzerine kurulu. Başlangıçta oldukça ilgimi çekti ama devamında sıkıcılaştı.
İkinci kitabım Suavi Kemal Yazgıç'ın Dünyanın Çekmeceleri adlı kitabı.
Son olarak sevdiğim yazarlardan Gündüz Vassaf'ın Sınırsız kitabı. Kitap yazarla yapılmış söyleşilerden oluşuyor , fikirlerini okumak güzeldi. Kitabın sonlarına doğru Gündüz Vassaf'tan bize iyi gelecek 9 öneri vardı, Habertürk^ten Kübra Par yapmış söyleşiyi, sizinle paylaşacağım;
1. Günlük gazete okuyacaksanız sabahları değil akşamları okuyun. İşinize daha iyi konsantre olursunuz.
2. Bir şeyin değişmesine katkınız olmayacaksa eleştiriyle vakit harcamayın. “neyi nasıl değiştirebiliriz?” diye sorgulayın.
3. Biri bir şey söylediğinde hemen gaza gelmek yerine “nereden biliyorsun?” diye sorun. Fısıltı gazetesi Türkiye’nin bu nazik ortamında bizi çok kolay galeyana getirebiliyor. Sonra da pişman oluyoruz.
4. İstemeyin. İstememeyi öğrenin. Bir tüketim çılgınlığı içindeyiz. Bir şeylerin peşinden koşuyoruz. İstediğimize ulaşınca da tatmin olmuyoruz. Âşık oluyoruz fakat birbirimize “Bana ne kadar âşıksın?” diye soruyoruz. Sorgulamayla, daha çok istemekle aşkı da tüketiyoruz. Aşk da kaybediyor, biz de kaybediyoruz. Kapitalizmin yeni dini, insanların tüketmesi üzerine kuruldu. Taparcasına maddelerin reklamını yapıyoruz. Katolik haçını, Yahudi takkesini takardı. Şimdi alamet-i farikamız giydiğimiz markalar oldu. Kullandığımız telefonun markası sadece satın alınacağı rüyasındayken mutlu kılıyor. Satın alır almaz, etkisi bitiyor. Çünkü bizi tüketim kölesi yapan düzen daha yenisini çıkarıyor...
5. Taraf olmayın. “Biz” kelimesini, “Biz Fenerbahçeliler”, “Biz Müslümanlar” demek için değil, “Biz insanlar” demek için kullanın. Bu kırılgan gezegende birlikteliğimizin pekişmesine ihtiyacımız var. Kullanılan bütün ‘biz’ler farkında olmadan insanları taraflaştırıyor. Türkiye’nin güçlü olmasını istemek, komşuların güçsüz olmasını istemek anlamına geliyor. Komşu da “Ben neden güçsüz olayım? En azından Türkiye kadar güçlü olmalıyım” diye düşünmez mi? Tarafsızlık derken tüm dünyayı kapsayan ‘büyük biz’den bahsediyorum...
6. Kendinizden sıkılmayın. Tek başınayken de kendinizi sevin. Kendinizle zaman geçirebilmeyi öğrenin.
7. Mümkün olduğunca seyahat edin, size yabancı olan çevreleri tanıyın. Aynı üniformayı giymediğiniz İnsanların dünyalarını ziyaret edin.
8. Annemin bir sözü vardı... “Seni o an sinirlendiren, üzen bir şey varsa, ona 1 saat sonradan bak. Kesmiyorsa 1 hafta sonradan, o da kesmezse 5 ay sonradan bak. Seni o an ezen her neyse ona ileriden bakmaya çalış. O zaman küçülüp gidecektir.”
9. Sevdiğinizi söylemekten korkmayın!
Cumartesi tüm gün bahçeyle uğraştık. Zeytin ağaçlarını budayacak adamı nihayet bulmuştuk, biz çalışırken gelmiş bildiği gibi budamış ağaçları. Bazı ağaçların koca dallarını kökünden kesmiş, umarım doğrudur bu budama şekli. Annemle yalancı boşnak böreği yaptık hatta videosunu çektim koydum. Seyrederseniz burada..
Tarihi zeytin ağacım bile kuşa dönmüş..
Kitaplarıma hiç yazı yazmam, alt çizmem. Ama eski kitapların arasında çıkan nesnelere bayıldığımı fark ettiğimden beri sayfa aralarında birşeyler bırakmaya çalışıyorum. Kütüphaneden kitap alanların çok hoşlarına gidecektir bu ayraçlar :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim çekilişimi duyurduğun için. Yazı dolu nice senelerimiz olsun, mutlulukla, huzurla, sağlıkla paylaşalım başkalarına da dokunacağını düşündüğümüz güzellikleri :)
Teşekkür ederim..
SilAnnenize sağlıklı uzun ömürler diliyorum,ne güzel bir paylaşım olmuş, ağzınızın tadı hiç eksilmesin. Mutlulukla,huzurla ve sağlıkla güzel bir emeklilik döneminiz olsun bu bağ evinde...
YanıtlaSilBende onun gün içinde yaptığı paylaşımları çok seviyorum. Anlık yapıyor çünkü,
Silo sırada gördüğü hoşlandığı her şeyi çekiyor :)
Tatlı postu okudum, fotoğraflara baktım, Gündüz Vassaf'ın önerilerini aklıma yazdım. Ve bence de haftanın en tatlı günü Cuma, en tatlı gecesi Cuma gecesi :) Yaşasın ;)
YanıtlaSilİyi ki geldin , okudun!
SilBen teşekkür ederim..
Hayırlı Cumalar ve güzel bir haftasonu olsun :)
YanıtlaSilÇocukların resimli ayraçlarına ve senin onları kütüphane kitapları arasına bırakmana bayıldım, resimlerinden belli ne mutlu bir çocukluk geçirdikleri :)
Alıntı yapmışsın ya, ilk maddesi gazeteleri akam okuyun diyor aman ha, uyku kalmaz yahu :)))
Çok renkli ve mutlu dünyaları var gerçekten. Bütün gün kendi aralarında ki konuşmaları dinliyorum Ceren, tüm aile sırlarını, aile dünyalarını, anne babalarının konuşmalarını biliyorum. Öyle bir ayna gibi yansıtıyorlar ki. Açık açık ailelere de şöyle dedi böyle dedi diye anlatıyorum da, farkında olsunlar nasıl etkilediklerini ve çocukların aslında her şeyin farkettiklerini.
SilO minik ellerin yaptığı ayraçlara bayıldım, keşke aynı şehirde olsaydık belki bir tanesi de bana denk gelirdi :)
YanıtlaSilEvet kütüphaneden çıkma şansı olurdu :) Ama istersen bir kitapla gönderirim instagramdan haberlleşelim
SilZeytin ağaçlarından bol ürün almanı tavsiye ederim, video ya baktığımda sanki gençleştirme yapmış gibi görünüyor. Kimi budayıcı meyveye kimi dala, yaprağa budar. Bizde bu sene asmaları budattık sadece ana gövdesi kaldı, gençleştirme yaptım dedi bize. 2 sene yaprak alamazsın dedi ondan sonra yaprak alırsın dedi. Sağlık olsun dondurucuda yapraktan bol bir şey yok şu an...
YanıtlaSilPatatesi çuvala ekmek daha mantıklı tavsiye ederim.
Bende dergilerden çıkan kartları ayraçları bırakıyorum kütüphane kitaplarına.
İlk defa böyle bir boşnak böreği gördüm? Kıyma çiden konuldu pişti mi onu merak ettim? Biz genelde kavurupta koyarız mesela pırasa böreği yaparken, pırasa, kıyna soğan, tuz karabiber az da pul biber kavurarak yaparız.
Annenin ellerine sağlık, Allah uzun ömür versin sağlıkla.
Afiyet olsun
Hayırlı cumalar
Sondan başlayayım :)
SilEvet biz çiğden koyuyoruz her şeyi ve gayet güzel pişiyor. Hatta annem elde açtığında da çiğden koyuyoruz. BU hazır yufkadan, biraz tembel işi tabi ki. Artık annem de yaşlandı açmak çok zor. Emekli olduğumda artık açamayı öğreneceğim.
Dediğin gibiyse ağaçlar için iyi bir şey yapmış öyleyse. Yan komşu hiç beğenmedi, ne kötü falan yaptı deyince bizimde canımız sıkılmıştı. Herkes birbirinin işini beğenmiyor gerçi. Yaşayarak göreceğiz artık..
Dolu dolu bir paylaşım olmuş, kaleminize sağlık... Harika bir haftasonu sizinle olsun ...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim..
SilCumaları bana ders boş. bana tatil erken geliyor desem. :) nasıl güzel bir yazıydı. Seçim görevi can sıkıcı olmuş. Allahtan benim görevim yok. Geçen bir arkadaşla konuştuğumuzda da dedim, ben de dahil herkes kendi dünyamızdan iyi olsun diye tercih yapıyoruz. büyük resmi görmeden. Benim tercihim iktidar olsun beklentisinden ziyade, ülkem ve insanım için hayırlısı olsun duasındayım. kolay gelsin seçim görevin de. sevgiler
YanıtlaSilSeçimler hayırlısıyla geçip gitse ve ülkemiz için en güzeli olsa diye umuyorum. Geçen gün vnf hak verdiğim bir yazı yazmış. Ben de böyle düşünüyorum. Bir bak istersen..
Silhttp://verbumnonfacta.blogspot.com/