19 Ekim 2012 Cuma

TAPINAK

                                          Yeni  bitirdim   Tapınak'ı.. William  Faulkner'in  o  sürekleyici  anlatımına  kapılarak  nasıl  bittiğini anlamadım  zaten.  Döşeğimde  Ölürken de   oldukça  çarpıcıydı  benim  için.  Yıllar  önce  alıp  okuduğum  Ses  ve  Öfke '  de  ayrı bir  anlatım  konusu.  Kitap  fuarından  aldığım  Tapınak,  2  günde  bitti..
                                          Faulkner’ın zor okunmasının arkasında biraz da “zaman” yaklaşımı yatar. Romanlarında tıpkı diğer modernist yazarlarda olduğu gibi düz,  kronolojik bir sıra izlenmez. Geçmiş, gelecek, içinde bulunulan an iç içe geçmiştir. Zaman parçalanır, ileri ve geri gidişlerle zamanın kronolojik yapısı alt üst olur. Görüntüler, sözler, anılar, zamansal değil mantıksal, daha doğrusu dramatik bir sırayla dizilir.
                                          Faulkner’ın romanlarının hem zorluğunun hem de gücünün arkasındaki nedenlerden biri de “bakış açısı” farklılığıdır.  Kuşkusuz yazarın anlatıcı seçimi, aktaracağı duyguları ve olayın alacağı şekli belirler.  Bakış açısı değişikliğinin anlatıyı nasıl farklı boyutlara taşıyacağını, değiştireceğini, giderek tümüyle anlatım biçimini belirleyeceğini Faulkner romanlarında görebiliriz. Aynı olaylar, durumlar, Ses ve Öfke’de dört ayrı kişinin,   Tapınak’ta üç,      Döşeğimde Ölürken’de ondan fazla kişinin farklı bakış açılarıyla oluşturulur.  Bu tutum öncelikle okur açısından anlaşılma problemi yaratır. Bakış açısının sürekli değişmesi okurun odaklanmasını güçleştirir. Ancak bir yandan da gerçekliğin nasıl görece olduğu, bakış açısına göre değiştiği açık edilmiş olur. Her farklı bakış, olayı, durumu daha da zenginleştirir, ona yeni, farklı bir boyut katar..

                                             
                                                    Tapınak


                                     Kitabın  bir de film  versiyonu  var.  “The Story of Temple Drake   adıyla  1933  yılında  çekilmiş. 



                                                    


Filmi  izlemek  nasıl  olur diye  biraz  fragmanına baktım.  Kitapta  adı  geçenleri;   Temple,  Goodwin,  Tommy,  Horoce,  siyah-beyaz olarak  görmek  ilgi  çekiciydi.  En kısa  zamanda  filmi  bulup  izlemek  istiyorum..

                                            

                                               

9 yorum:

  1. Faulkner'in henüz hiç bir kitabını okuyamadım, çok da merak ediyorum.Bu postun bana yol gösterdi Buketcim, hemen YKY'ye gidince bir tane edineceğim ama önce hangisini almalıyım, ne dersin arkadaşım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döşeğimde Ölürken'i okumalısın. çok iyi ..zaten en güzel kitabı. ses ve öfke 'de güzel. faulkner iyi yazarlardan biri..

      Sil
  2. Tanıtım için teşekkürler.Kitap ilgimi çekti.Bir ara okumalı.

    YanıtlaSil
  3. Faulkner'in yazarlığını gayet güzel özetleyen şahane bir yazı olmuş. Ben de bayılırım Faulkner'e. Okuması azıcık zahmet isteyen, fakat o zahmete sonuna kadar değen bir yazardır. Zaten yazı stiline alışınca bırakamıyorsun. Bilhassa Ses ve Öfke müthiştir. Hayatıma damgasını vurmuş az sayıda romandan biridir. Ve fi tarihinde, çekilmiş filmini de izlemişliğim mevcut. Tapınak'ın da filminin çevrildiğini bilmiyordum ama. Öğrendiğim iyi oldu.

    YanıtlaSil
  4. ben de 3 kitabını okudum şimdiye kadar ve çok beğendim. diğer kitapları neler bilmiyorum ama araştıracağım..

    YanıtlaSil
  5. ulyses ve faulkner kitapları: beklemede :)

    yazınız bilgilendirici,güzel.

    YanıtlaSil
  6. Güzel bir yazı. Çok güzel açıklamışsınız. Aklımda olsun. Henüz hiç Faulkner okumadım. :) Ama Döşeğimde Ölürken ve Ses ve Öfke'yi çok merak ettim.:)

    YanıtlaSil
  7. döşek ve ses öfkeyi okudum hatta sahaflardan eski baskılarını bulup okudum. çok eski 60lar 70ler filan. üçüncüyü okumadım. folknerin mekanı da değişik di mi yok ülke.
    :)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...