2 Mayıs 2011 Pazartesi

bir kitap '' Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı''

                 Bu yüzyılın en varlıklı en ünlü sanatçısı olarak ölen Picasso, yorulmak bilmeyen yaratıcılığı ve şaşırtıcılığıyla henüz hayattayken bile bir efsane olmuştu. Böylece kitaplar, kartlar, röprodüksiyonlardan oluşan büyük bir endüstri doğdu Picasso adıyla anılan. Günümüzde resim sanatının, ressamın, daha doğrusu ancak yaratarak var kalabilen kişinin içinde bulunduğu çıkmazdır John Berger'ın ilgisini çeken: Bir İspanyol, bir sürgün, yalnız ve yalıtılmış bir insan olarak Picasso.
Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı'nda Berger, resimleri üzerinden farklı bir bakış açısıyla okuyor Picasso'yu. Okurun daha önce yayımladığımız Görme Biçimleri ve O Ana Adanmış kitaplarından da tanıdığı görme zevkini ve eleştirelliğini bu kitabıyla da sürdürüyor.  J.Berger  okumayı  çok seviyorum .Bu  kitabını da  büyük bir  zevkle  okudum..


                                 PICASSO'NUN BAŞARISI VE BAŞARISIZLIĞI-J. BERGER

                       Önsözünden :

                       Bu kitabı yazmamın üstünden yirmi yılı aşkın bir süre geçti. 1965'te ilk yayınlandığında, heryerde değilse bile pek çok yerde kitaba saygısız, duyarsız, doktriner ve sapkın gibi suçlamalar yöneltildi. Centilmenler ülkesi olan İngiltere'deyse beğeniden yoksun denerek bir yana itildi. O zamanlar Picasso hâlâ sağ ve ününün doruğundaydı. Her yıl hakkında övgü dolu kitaplar ve yazılar yayınlanıyordu. Kitabıma gösterilen eleştirel tepkiler beni biraz şaşırttı. Ben, sanatçıya ve konu edindiğim kişiye duyduğum sevgiden kaynaklanan bir inceleme yazdığımı sanıyordum. Belki, aradan geçen yıllardan sonra, anlattığım öykünün kahramanına duyduğum sevgi daha açık bir biçimde görülür olmuştur.
                       Örneğin, bu inceleme Picasso'nun serveti üzerine bir tartışmayla başlıyor: Bu başlangıca, o zamanlar bayağı ve zevksiz bir tartışma gözüyle bakılmıştı. O zaman sözünü ettiğim servetin bugünkü değerini anlamak için en azından onla çarpmak gerekir. Sonra Picasso öldü. Hemen ardından, onun zengin mirasıyla ilgili acımasız davalar başladı.

8 yorum:

  1. Okuyacağım bu kitabı mutlaka.Bana, mitleştirme ölçüsünde sevdiğimiz bir ressamın insan halini anlatabiliyordur belki umudu verdi sanki böyle uzaktan. Haberdar ettiğin için sağol.

    YanıtlaSil
  2. Silencio, yazılan övgü dolu birçok kitaba göre biraz farklı ve eleştirel.ama sanata ilgin varsa j.berger kitaplarını tavsiye ederim..

    YanıtlaSil
  3. John Berger'in; "Görme Biçimleri" ve "O Ana Adanmış" adlı kitaplarını ben de okudum, en sona da bu kitabını bırakmıştım, Picasso ile ilgili okuyabildiğim kadar kitabı okumak sonrada buna başlamak istiyordum ama bir türlü yeteri kadar okuduğuma kanaat getiremedim herhalde ki hala okumadım. Picasso ile başladım ben ressamların hayatlarını okumaya, o ilk aşkım, sonrada Matisse ve Cezanne...
    İyiki hatırlattın ilk işim okumak olacak bu kitabı. Artık zamanı gelmiş:)

    YanıtlaSil
  4. Bu kitabı okudum bir de John Berger'in Görme Biçimleri kitabını okumuştum .Kitaplar çevirilerinden olsa gerek biraz zor gelmişti bana yine de eğitici kitaplardır,okumak gerek...
    Picasso hayattayken yaptıklarının karşılığını her türlü alan ressamlardan yani diğerlerine göre daha şanslı...
    Yeni kitaplarda buluşmak dileğiyle:)

    YanıtlaSil
  5. Buketçim, bu kitap bende var. Ama okuyamamıştım. Natali'nin bahsettiği gibi herhalde çevirisinden. Ama tekrar deneyeceğim. kitabı ilk aldığımda sanırım 18-20 yaşlarındaydım. Resme ilk başladığım zamanlar. belki de o zamanlar bana fazla gelmişti.

    YanıtlaSil
  6. kesinlikle doğru zor bir kitap, ama görsel sanatlarla uğraşanların okuması lazım.j.bergerin Görme biçimleri fotoğrafçılık ve resimle uğraşanlar için bir rehber..

    YanıtlaSil
  7. Ben Berger'in farkında değildim.Yazınız ile farkındalık oldu.
    Bu öğlen D&R'dan alınıp okunacak artık.
    Teşekkürler,Sevgiler
    Bengi

    YanıtlaSil
  8. Ben Berger okumayı çok seviyorum, sizde beğenirsiniz umarım..

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...