26 Nisan 2011 Salı

HABLE CON ELLA

                      Cafe Muller adlı  oyun vardır  sahnede..
                         Yanyana  oturan iki adam, biri  ağlıyordur  oyun sırasında. Diğeri ona bakar.  Sonra  herkes yaşamına döner. Benigno  hastanede  4 yıldır  bitkisel hayatta olan balerin bir kıza bakan erkek hemşire, Marco  matador kıza  aşık olan   ve  bir ilişkiye  başlayan  adamdır. Matador  kadın  Lydia ile  Marco aşkında bir dengesizlik, bir tamamlanamamışlık vardır. İlişkileri  rayına  otururken  Lydia 'nın  ölmesiyle sona erer, bu sona erişin sonunda, eksikliğin nedenini; matador kadının eski aşkından vazgeçememesi olarak gösterir bize Almodovar. Yani ikinci aşk güçsüzdür… esas aşk ise o kadar güçlüdür ki, hastabakıcı adeta kızla hayat bulmaktadır yani aslında "sadece bitkisel hayat yaşayan kız" hayat vermektedir.


















                          Kadınların yönetmeninden ağlayan ve konuşan erkeklere dair bir film. Daha önceki tüm aşırılıklarını kırparak, uzaktan anlattığı hikayede Almodovar yeniden bir büyü yakalamayı başarıyor; alıp götüren müzik, filmin içine sıkışan dans gösterileri, kabul edilemez olanı kabul ettiren büyü. Kısa, siyah beyaz bir film eşliğinde Almodovar izleyicisine aslında gerçek yönetmenlik başarısını da sunuyor; akademinin senaryo oscarını alacağı zaten aşikar olan film o denli içiniz işliyor ki bir tecavüzün hayat kurtarıcı olarak sunulmasına bile karşı çıkamıyorsunuz. Ahlaken  kötü bir durumu onaylatıyor bize yönetmen..Geraldine Chaplin'i bir kaç kez selamlayarak, müziği, renkleri, erkek oyuncularının nefes kesen yorumları ile acıyı, tutkuyu, yalnızlığı, dostluğu, hissetmeyi anlatıyor Almodovar ve evet; "Almodovar bu kez erkekleri anlatıyor."

7 yorum:

  1. Bu filmi ilk izleyişimi hatırlıyorum da.. İnanılmaz etkilenmiştim, dediğin gibi Buket'cim o aşk o kadar kuvvetliydi ki normalde insanlık dışı bir edim olan tecavüze bile kızamamıştım. Hoyratça değil nazikçe yaşama bağlamak için yapılan çaresizce bir hareket gibi gelmişti bana. Hele o son sahnede, "onun saş tokasının bile olmadığı bir dünya..." ile başlayan telefon mesajı içimi acıtmıştı. Hable Con Elle bana Almodovar'ı tanıtan sevdiren ve diğer tüm filmlerini izleten filmdir, ne güzel bir yazı ile paylaşmışsın ellerine sağlık canım;)

    YanıtlaSil
  2. çok kafa karıştıran bir filmdi ve şahaneydi :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Bir önceki yorumda cep telefonumu yazmıştım, sonradan farkettim onaysız yayınlandığını o yüzden silmek zorunda kaldım.
    Bana maili verebilir misin Pelin?
    benimki nohutcuk@gmail.com
    görüşmek üzere:)

    YanıtlaSil
  5. evet onaysız yorumlar.buketco73@gmail.com

    YanıtlaSil
  6. ben de henüz yazdım naçizane, Almodovar'ın en kıymetli filmlerinden bence...

    www.kusurluanalizler.blogspot.com

    YanıtlaSil

Cuma Gelmiş!

                     Bir cuma akşamı daha birlikteyiz. Kasım geldi geçiyor bile. Her cuma ne ara bitti bu hafta diyorum, koca bir girdaba gi...