Cafe Muller adlı oyun vardır sahnede..
Yanyana oturan iki adam, biri ağlıyordur oyun sırasında. Diğeri ona bakar. Sonra herkes yaşamına döner. Benigno hastanede 4 yıldır bitkisel hayatta olan balerin bir kıza bakan erkek hemşire, Marco matador kıza aşık olan ve bir ilişkiye başlayan adamdır. Matador kadın Lydia ile Marco aşkında bir dengesizlik, bir tamamlanamamışlık vardır. İlişkileri rayına otururken Lydia 'nın ölmesiyle sona erer, bu sona erişin sonunda, eksikliğin nedenini; matador kadının eski aşkından vazgeçememesi olarak gösterir bize Almodovar. Yani ikinci aşk güçsüzdür… esas aşk ise o kadar güçlüdür ki, hastabakıcı adeta kızla hayat bulmaktadır yani aslında "sadece bitkisel hayat yaşayan kız" hayat vermektedir.
Kadınların yönetmeninden ağlayan ve konuşan erkeklere dair bir film. Daha önceki tüm aşırılıklarını kırparak, uzaktan anlattığı hikayede Almodovar yeniden bir büyü yakalamayı başarıyor; alıp götüren müzik, filmin içine sıkışan dans gösterileri, kabul edilemez olanı kabul ettiren büyü. Kısa, siyah beyaz bir film eşliğinde Almodovar izleyicisine aslında gerçek yönetmenlik başarısını da sunuyor; akademinin senaryo oscarını alacağı zaten aşikar olan film o denli içiniz işliyor ki bir tecavüzün hayat kurtarıcı olarak sunulmasına bile karşı çıkamıyorsunuz. Ahlaken kötü bir durumu onaylatıyor bize yönetmen..Geraldine Chaplin'i bir kaç kez selamlayarak, müziği, renkleri, erkek oyuncularının nefes kesen yorumları ile acıyı, tutkuyu, yalnızlığı, dostluğu, hissetmeyi anlatıyor Almodovar ve evet; "Almodovar bu kez erkekleri anlatıyor."
Bu filmi ilk izleyişimi hatırlıyorum da.. İnanılmaz etkilenmiştim, dediğin gibi Buket'cim o aşk o kadar kuvvetliydi ki normalde insanlık dışı bir edim olan tecavüze bile kızamamıştım. Hoyratça değil nazikçe yaşama bağlamak için yapılan çaresizce bir hareket gibi gelmişti bana. Hele o son sahnede, "onun saş tokasının bile olmadığı bir dünya..." ile başlayan telefon mesajı içimi acıtmıştı. Hable Con Elle bana Almodovar'ı tanıtan sevdiren ve diğer tüm filmlerini izleten filmdir, ne güzel bir yazı ile paylaşmışsın ellerine sağlık canım;)
YanıtlaSilteşekkürler giz...
YanıtlaSilçok kafa karıştıran bir filmdi ve şahaneydi :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBir önceki yorumda cep telefonumu yazmıştım, sonradan farkettim onaysız yayınlandığını o yüzden silmek zorunda kaldım.
YanıtlaSilBana maili verebilir misin Pelin?
benimki nohutcuk@gmail.com
görüşmek üzere:)
evet onaysız yorumlar.buketco73@gmail.com
YanıtlaSilben de henüz yazdım naçizane, Almodovar'ın en kıymetli filmlerinden bence...
YanıtlaSilwww.kusurluanalizler.blogspot.com