Norveç seyahatimizin 4. gününde Stavanger'den Bergen'e gitme planımız vardı. Bunun için deniz yolunu planlamıştık. Bergen' e büyük bir gemiyle 5,5 saat süren yolculukla gittik. Bileti Fjordline.com dan aylar önceden almıştık. Çünkü bu şekilde daha uygun oluyor. Son dakika alınan herşey oldukça yüksek. 3 kişi 620 nok verdik. Gemi Stavanger'in şehir dışında ki limanından kalkıyor. Gemiye binmek için sabah kalkış saati 6 dan bir saat önce orada olmak zorunluluğu vardı.
Büyük bir gemi de yine muhteşem görüntülerle Bergen'e doğru ilerlemeye başladık.
Gemi çok büyük ve konforlu. Nedense internet her yerde olmasına rağmen burada yoktu. Yine de yemek yeme salonları, barları, yataklı kabinleri, kafeleri ile harika bir yolculuk geçirdik.
Hava müsait oldukça geminin güvertesine çıkıp manzarayı izledik.
Bergen'e varınca limandan yürüyerek şehir merkezini aradık. Kolayca otelimizi bulduk. P-Hotels Bergen de kaldık ama şunu söyleyeyim bu şehir de nedense hemen oteller doluyor. Fiyatlarda oldukça yüksek. Otelin tek dezavantajı sabah kahvaltısında bir meyve suyu ve sandviç vermesi.
Bergen, 1100 yılında Almanların kurduğu Bryggen ticaret bölgesinin etkisi ile bugün hala mimari olarak diğer Norveç şehirlerinden farklı bir tarza sahip. Ayrıca Bergen, Oslo‘dan sonra 277,600 olan nüfusu ile Norveç‘in en kalabalık şehri ..
Şehri keşfe çıktığınızda çeşitli parklarla da karşılaşıyorsunuz. Biz yazın gittiğimizden hava harikaydı , parklar yemyeşildi. İnsanlar sakin sakin çocuklarıyla vakit geçiriyorlardı. Bu parklarda da uzun zaman geçirdik.
Kendisine salıncak bulan kızım -my love-
Şehrin birçok yerinde karşınıza çıkan graffitiler..
Şehrin ortasında bulunan yapay göl ve park yine insanların vakit geçirdikleri yerlerden biri..
Bergen, 12. yy.dan itibaren büyük bir liman kenti olmuş. Bunun nedeni de 12. yy.dan itibaren Alman tüccarların Londra, Bergen gibi kuzey limanlarını etkileri altına almak için kurdukları Hansa Birliği olmuş. Alman tüccarların şehre hakim olduğu dönemde yaptırdıkları bu binalar ( Hansa Birliği'nin ahşap evleri) 18. yy.a kadar balık ticaretinin merkezi olmuş. Şimdi ise,bu evlerin giriş katlarında hediyelik eşya dükkanları ya da cafeler var. Hansa evlerinin arasından girildiğinde çiçeklerle renklendirilmiş, ahşap binaların olduğu dar sokaklara çıkıyorsunuz.
Bu evlerin ön bölümünde oturup bir kahve içmek harika.
Vetrlidsallm Sokağı’nın yukarısında bulunan ‘’Floibanen‘’ fünikülerine binerek Floyen Tepesi’ne çıkıyorsunuz. Feniküler için yalnızca çıkış kullandık bu da 3 kişi 220 nok tuttu. Müthiş bir manzara sizi karşılıyor. Bergen Liman bölgesi, karşıda adalar, Norveç Denizi, Bergen’in çift girintili sahili, şehir dokusu, içlere doğru döndükçe küçük göl ve daha arkalara girmiş deniz panoramik olarak kendini sunuyor.
Burada bol bol fotoğraf çekip gezebiliyorsunuz, biz biraz da oturup piknik yapmıştık. Sonra yürüyerek orman içinden şehre indik. Yalnızca gidiş bileti almakla iyi yapmışız çünkü dönüş çok kolaydı.
Eğer Norveç‘e gelmişken bir balık yiyelim derseniz balık pazarında 70-150 NOK arasında değişen fiyatlar ile fish&chips gibi balık ürünleri bulabiliyorsunuz. Restoranda yerel balıklardan ya da balina yemek isterseniz de fiyatlar 150-200 NOK arasında değişiyor. Ayrıca Norveç seyahatiniz süresince farklı lezzetler denemek isterseniz geyik eti de restoranların menülerinin popüler parçalarından birisi.
Radhus ( Belediye Binası ) ‘a kadar olan bölgedeki küçük sokaklar, dükkanlar ile dolu ama asıl Torget Caddesi’nin devamındaki Torgglimenningen yaya caddesi ana alışveriş merkezi. Bu caddeye dik açılan sokaklarda da çeşit çeşit mağazalar, çok şık elbiselerin bulunduğu butikler, restoranlar, kafeler bulunan hareketli ve canlı bir bölge.
Otelimiz çok merkezi bir yerde olması avantajımızdı. Akşam üzeri otelden görünüş..
Bergen de 2 gece kalıp şehriuzun uzun gezerek Norveç seyahatimizin 6. gününü de tamamlamış olduk. Ertesi gün uzun fiyort gezisi yapacaktık. Bu gezi ayrıntıları da diğer bir yazı konusu..
İlgiyle okumaktayım ☺️
YanıtlaSilNe kadar güzel bir şehir... Teşekürler paylaşım için :)
YanıtlaSilBuraları gördükçe bizdeki çirkin gökdelenler daha da acıtıyor canımı.
YanıtlaSil