25 Mart 2014 Salı

Çocuğumu Yetiştirme Savaşım

                          Pelin'le  yaptığımız işler, çektiğimiz  fotoğraflar,  gittiğimiz yerler  herkese ' oh ne güzel ,tuzu  kuru '  dedirtse de  aslında bir  çocuk  yetiştirme de savaş halindeyiz. Savaşın  Pelin'le  olan  tarafı  var. Çocukların  doğuştan  getirdikleri  bir  doğaları var  ve  bu onların  gerçekten hayatlarını  etkiliyor. Her  anne-baba  olarak  evladımız  için en güzelini ,  en  iyisini  istiyoruz,  imkanlarımızı  sonuna  kadar  kullanıyoruz.  Bir  de  benim  gibi  mükemmelliyetçi   bir anneseniz işiniz  daha çok  zorlaşıyor ve yıpranan siz  oluyorsunuz.  Daha  doğmadan  hayallerimiz  vardı. Bebekken  eve kendimizi  kapatmayacak,  tıpkı  yabancılar  gibi  gezecektik. Ne yazık ki  olmadı;  ilk  gezimiz  2. yaşında oldu. Nedeni , Pelin  çok  hırçın, devamlı ağlayan , uykusuz bir  bebek oluşu.  Sonraki  yıllarda da  kesinlikle  yanımızda  oturmaz ,  ya  ben peşinden koşar,  ya  eşim  koşardı.  Hayallerimden  biri  de  bebekliğinden  itibaren  ona  kitap  okumaktı ama o  da  olmadı.  Ellerini  kulaklarına  koyarak  dinlemeyi  reddetti.
                    Her  anne  yapamadıklarını,  içinde  kalanları  çocuğu  üzerinde  gerçekleştirmek ister. Ben de  güzel  sanatlara  olan  ilgim  ama  kimsenin  bana  bu konuda  yardım  etmediği  için  yaşayamadıklarımı  kızıma  sağlamak istedim.  İçinde  bulunduğumuz  küçük  kasaba  imkanlarına  rağmen  bale,  müzik ,  resim  gibi  kanallara  yönelttim  .  Sonuç?   Tahmin ederseniz  ,  tam  tersi.  Her  seferinde  Pelin  istemedi  ve  devam ettirmedi.  Tamamen  farklı  bir  karakter olduğunu  kabul ediyorum ama  müzik, resim  vb.  gibi  etmenlerin  çocuk  gelişimindeki  önemine  inandığımdan  hep  bunların  olmasını   istedim.
Geçen  gün Enis  Batur kitaplarından  birini  okurken  şu  cümleye  rastladım  :  ''Bir  noktaya  kadar  ailenin kararları,  yaşam  ufku  ve  anlayışı  belirliyor  çocukların  geleceğini..'    Asıl  anlatmak istediğim şey  aile  kültürümüz ,  ufkumuzun tam tersi  bir  kişilik  geliştirmesi  çocuğumuzun.  Bunca  çabaya  rağmen  bu  sonucu  hakediyormuyum  diye soruyorum  kendime.  Aile  içinde  bırakın  küfürleri,  bir  'ulan'  lafını  bile söylemeyen bize  rağmen  kızım  küfür  ediyor,  her zaman  nazik konuşmayı, saygılı olmayı örneklememize rağmen,  oldukça  hoyrat  bu  konuda. Beni   en  şaşırtan şeyde  evde izlemediğimiz film ve dizileri  devamlı  seyretmek istemesi ..Kusura  bakmayın  şu an  kanallarımızdaki  dizilerin çocuğuma  küfürü,  kadının  aşağılanmasını,  aldatmanın  etrafında  dönen ilişkileri  özendirmesini istemiyorum.  Türk  filmlerinde ki  belden aşağı espirilere,  kıllı adamların görüntü  komedilerine,  küfür  dolu  konuşmalara  gülemiyorum.
               Bunca  şeyi  neden mi  yazdım?  Geçen  gün  kızıma  güzel  bir  film  bulduğumu  söyleyip filmi  seyrettirdim.  Film  gerçekten  çok  güzel .  Çocuklarınızla  sizi eski  günlere  götürecek.  Çünkü  çocukken  belki  pazar  sinema  kuşağıydı ,  bu  filmi  hatırlıyorum.

                                            

                    Gerçi  kızımında  çok  hoşuna  gitti  ama  sonunda  ''  Anne  biz de  neden  herkes  gibi  Recep İvedik  4  seyretmiyoruz ''  dedi.  Bunca  şey  yazdıktan  sonra  ne düşündüğümü  tahmin edersiniz.  Beni  tanıyanlar  büyük  tepki verdiğimi,  onu da  diğer  çocuklar   gibi  bırakıp bu  tür film  ve  dizileri  seyrettirmemi  savunuyorlar.  Bu  filmlerin  revaçta  olması,  insanların  bunları  talep etmesi  zaten  ortalamamızı  belirliyor.  Kendimi  akıntıya kürek çekiyor gibi  hissediyorum. Çünkü  savaşımın  bir de toplum boyutu  var. Okul  öncesi daha korunaklıyken okulla  birlikte çevreye  açılım  çoğaldı. Toplumumuz  malum. Arkadaşlarının  her yaptığı  doğru. Arkadaşları arabanın ön koltuğuna oturuyor , o  niye bunu  yapamıyor?  Arkadaşları her öğlen fast food  yerken o  niye  2 çeşit yemek  yiyor? Arkadaşları her gün cips, şeker, şu bu alrken o niye her zaman alamıyor? Arkadaşlarına internet her gün serbestken ona  neden  yalnızca haftasonu?  Arkadaşlarının artık cep telefonları var, hemde '' apple''  bizim ki  niye  ezik?  Arkadaşları  bakkala bile  arabayla giderken  biz neden  yürüyoruz?  Daha  bir  sürü vıdı vıdı.. Ona toplumumuzun yapısın  anlatamıyorum tabi ki. Savaştığınız   konularda azınlık olunca çocuğunuz doğrunun onların ki olduğunu  sanıyor  ve  bunda  diretiyor.
Yine E.Batur 'un  şöyle  serzenişini  çok  haklı  buluyorum :
''  Reşat  Nuri'nin   Anadolu  Notları'nı  çıktığı  yıldan  bu  yana 20  bin  kişi  okumuş mu?  Ferit Alnar'ın  Kanun  Konçertosunu  3  bin  kişi  dinlemiş mi?  Çıplak gözle  Çallı  tablosu  görmüş  10  bin kişi  var mı?  Nermi  Uygur'un  5 bin sınırını  aşmış  tek bir  kitabı?   Hollanda'daki  kültürel  verilerle  Türkiye'yi  değil  ,  İstanbul'un kini  karşılaştıracak olsak  yüzümüz  kızarmaz mı?  Yunanistan'la  ?

               Kendimize ve  imkanlarımıza  göre  sanatla  dolu bir  evde  yaşayan,  her  gece kitap  okuyan anne-babasını gören,  çıplak  gözle Miro,  Matisse,  Picasso, Monet,  Matisse  resimlerini  gören,  yaşıtlarına  göre bir çok  ülke ,  sergi,  müze,  opera,  tiyatro  gezen  kızımın  tercihinin  bu  yönde olması  beni  umutsuzluğa sevkediyor.
               Sizce  herkes gibi  herşeyi  oluruna mı  bırakmalı yoksa  savaşmalı  mıyım ??
























20 yorum:

  1. Çabanız gerçekten takdiredilesi, ben de taze bir anne olarak çocuklarımın geleceği konusunda kafamda planlar yapıyorum, sizin de üzerinde durduğunuz gibi sıradan beğenileri olan sıradan biri olmasını değil sanatla bilimle iç içe bir çocuk olmasını isterim, bence devam etmelisiniz, yılmayın, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  2. Sizi o kadar iyi anliyorum ki ,yazinizi okurken bir an bu postu kendim yazmis gibi hissettim.Benim de 2 oglum var be yazik ki cocuklarimizi kendi isteklerimiz dogrultusunda kaliba sokmaya calisiyoruz.Cocukta bu ters etki yapiyor bu defa ebeveynler[bilhassa anneler]umutsuzluga dusup ne yapacagimzi sasiriyoruz.benim kanaatim ipleri birakmadan biraz gevsek tutmak aksi durumda cocuk makinelesiyor ve buyudukce siddetli tepkiler veriyor.Sevgiler
    Zeynep

    YanıtlaSil
  3. Her yazdığınızı okumaya çalışıyorum ,yeni şeyler öğrenip kültürümün artmasına neden oluyordunuz , resim,kitap,sinema,gezi...benimbabam çok kitap okurdu, ben de kitap okumaya çok hevesliyim oğlum sekiz yaşında ve sanata karşı heves göremiyorum ,keman,piyano,tiyatro,,kitap okuma hiç birinde hevesi olmadı...belki ileride değişir diye ümit ediyorum...Ergenliğinden de korkuyorum...hayır dualarımdan ve doğru bildiğim şeyleri yaşayarak örnek olmaktan başka ne yapabilirim bilemiyorum...

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten de çok zor bir durum...siz onun için ne kadar güzel, dolu dolu, anlamlı bir hayat tasarlarken onun bunları reddetmesi...belki de çocuklar hep elde edemediklerini istiyorlardır...ama ona istediklerini vererek riske de atamazsınız sonuçta...bilemedim...

    YanıtlaSil
  5. Bence savaşmaya devam etmelisin. Pelin büyüdüğü zaman senin verdiğin eğitimin, terbiyenin faydasını görecektir ve sana çok müteşekkir olacaktır.
    Birde anneler çocuklarının en ufak olumsuz davranışlarını abartıyor diye düşünüyorum. Güzel kızın Pelin'de senin düşündüğün gibi değildir bence. Evde anne ve babalarına hırçınlık yapıyorlar ama dışarıda biz yanlarında olmadığımız zaman daha sakin ve efendi oluyorlar.

    YanıtlaSil
  6. Yazınız paylaştıklarınız çok hoşuma gitti.. Henüz anne değilim daha da epey zaman var önümde, sizi belki anlayamam ama kendi anne babamın beni yetiştirme tarzını gördüm yazdıklarınızda. Mesela babam hiç bir zaman belirli günler ve haftalar kitabı denen kitapları kullanmama izin vermezdi. Mutlaka ansiklopedilerden araştırıp ödev hazırlamak zorunda kalırdım ve bunu yaparken hep söylenirdim. Magazin programı seyredemezdim, şiddet içerikli şeyler izleyemezdim, her istediğim oyuncağı alamazdım, daha bir sürü şey.. Küçükken böyle şeylerin kıymetini bilemesem de şimdi çok iyi anlıyorum.. O yüzden bence savaşın, çünkü büyüdüğünde size hak verecek :) Sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Zor ama bence sizi daha iyi anlamaya başlayıp daha doğru değerlendirdikçe değişecektir...

    YanıtlaSil
  8. Maalesef ülkenin hali bu , çocuklarımız da etkileniyorlar ister istemez,.Ben çok dışarı çıkan bir anne olamadım , belki de bu sebepten oğlum tv izlemiyor , kitap okumayı tercih ediyor , internet maalesef çok fazla kullandığı ve benim yasak getirmediğim (getiremiyor değilim , hiç getirmedim, çünkü her şeyin bir doyum noktası olduğunu düşünüyorum) bir alışkanlığı ama arkadaşlarının yanında oldukça masum bir zarar kalıyor.Yasak koymamak diye düşünüyorum , asıl mesele yasaklar , zannımca yasak olarak gördükleri şeylere ilgilerin fazla olması sorun.Herkes gibi diyeceğim ama azıcık esnetmekte fayda var , ha zaten yaptıklarınızı gördükçe size daha fazla katılacaktır zannımca.

    YanıtlaSil
  9. Ahhh okudukça içinde bulunduğun çıkmazı taa içimde hissettim. Anne olmadığım için tabiki tam anlamıyla seni anlamam münkün değilmiş gibi gelebilir, belki de öyledir ama eminin bir çocuğum olsaydı ben de seninle aynı şeyleri hissederdim.
    Tek diyebilleceğim, neyi sevdiği, neye ilgi duyduğu, nasıl konuştuğu aslında önemli değil, hep detay, önemli olan kişilik... Doğrunun yanında olmak, yalana başvurmamak, gururlu ve dürüst olmak, özünde iyi olmak yani. Bunları da aile içinde öğreniyor ve ben eminimki zaten Pelin büyüdüğünde böyle biri olacak.
    Bizim sevdiğimiz şeylerle onların sevdikleri, tepkileri o kadar farklı ki. Sıkılmakta haklısın ama kendine de çok haksızlık etme...

    YanıtlaSil
  10. Merhaba canım;
    Yazına kayıtsız kalmak istemedim. Elbette ki benim bir evladım olmadığından ahkam kesmiş gibi olmak istemem. Ama ben savaşman gerektiğine inanıyorum. Savaşın senin yapamadıklarını çocuğuna yaptırmaya çalışmak olmamalı, sadece daha iyi şeyler yapması, daha güzellerini bilmesi, okuması, duyması, görmesi adına olmalı ki öyle zaten bunu kendin yazmışsın. Toplumumuz çok başkalaştı. İnsanların bu saçmalıklar yumağına dolanıp kaybolmaması işten bile değil. Bizim gibiler-bende senin gibi olduğuma veya olacağıma inanıyorum ileride- hep bir savaşma hali içinde olacaklardır. Hayatın her evresinde, çünkü hayata farklı bir gözle bakıyoruz, daha çok şey bekliyoruz, yaşamı yaşamak istiyoruz yüzeysel olarak değil derinlerine inerek, özümseyerek. Ben savaşını son derece haklı buluyorum. Çabana hayranım. Şu recep ivedik saçmalığı hakkında kesinlikle yorum yapmak istemiyorum sinirlerim tepeme çıkıyor, tanıdıklarım da dahil o salak kıllı adama delicesine gülen insanlar var, anlam veremiyorum. Ne kadar sığ görüşler var. Ama onlara inat onların yanı başında kimi zaman da onlarla aynı alanların içinde savaş vermeliyiz tam da bu nedenle, öğrenmek, öğretmek için yaşatmak için. Bak ne güzel söylemişsin o harika eserleri bir masal gibi dinlemedi senin kuzun onlara gözleri ile değdi..hissetti, soludu. Çok şanslı. Elbette diğerleri gibi olmak isteyecektir, bunun kıymetini ancak ilerideki yaşlarında anlayabilir. Sen yılma, devam et...

    YanıtlaSil
  11. Buketcim seni çok iyi anlıyorum. Çocukları şekillenmiş bir anne olarak..Mücadeleni çok baskıcı olmadan devam et. İlerde zaten pelin doğruyu eğriyi görecek ve senin tutumuna hak verecektir. İkinizde uzun bir dönem atlacaksınız ama taşlar yerine oturacaktır.

    Recep ivedik konusuna gelince maalesef kızıyoruz ama toplumumuzda bir çok ivedikler var onları yok sayamayız. İzlesin ama onun hareketlerinin örnek alınmayacağını, yaptığı şeylerin yanlış olduğunu ayırt edecektir. Yasakladıkça çocuğa cazip gelebilir.

    YanıtlaSil
  12. biz ne kadar sekillendirmeye cabalarsak cabalayalim, sonunda okuldaki sosyal ortamdan daha cok etkileniyorlar.
    benim kizim, evimizde hic kufurlu, argolu konusulmamasina ragmen, arkadaslariyla smslesirken amk'li cumleler kuruyor ve o kadar uyarmama ragmen terketmiyor.
    cunku, onlardan farkli davranip, aralarinda kara koyun gibi kalmak istemiyor.
    recep ivedik'e de arkadaslariyla birlikte gittiler, eglenmisler, gulmusler.
    ben ona bu yasinda tarkovsky izletecek degilim elbette ama sunu kabullendim ki yasitlarinin tercihleri benimkilerden daha kiymetli ve saygideger.
    isyanlardayim.

    YanıtlaSil
  13. Savaşmak mı? Çocuğunla savaşmasan daha iyi olmaz mı?
    Onun öğretmeni değil de annesi olsan, hatalarını yaparken yanında durabilen olsan iyi olmaz mı?
    Öz eninde sonunda ortaya çıkar, senin yaşadıklarını izlemek ona öğüt olarak yetmez mi? Dönüp dolaşıp kaynağına dönecek olanın önünde set olup sana karşı olmasındansa onunla akmaya cesaret etmek daha iyi olmaz mı?
    Bilmiyorum annelik zor sanat..Ama öğreten değil de katılan olunca biraz daha müşterek ve kolay gibi sanki?
    Aslında ne yapman gerektiğini biliyorsundur, yada kalbinden geleni duymaya çalışıyorsundur da fazla yüksek sesle konuşan aklın vardır, ortalığı karıştıran odur..Bence bir süre onu da kendini de rahat bırak..Bakalım neler olacak?
    Sonuçta senin yazmaya kıyamadığın tertemiz defter bu hayatın tüm ellerinin yazısıyla dolacak..Kötüyü tanımadan iyiyi seçemez ki. Şimdi senin yanında ve güvendeyken güçlenmesi için bırak düşsün..Kalkacak ve emin ol gurur duyacağın kendi gibi bir insan olacak.
    Allah yardımcımız olsun..

    YanıtlaSil
  14. Savaşmak mı? Çocuğunla savaşmasan daha iyi olmaz mı?
    Onun öğretmeni değil de annesi olsan, hatalarını yaparken yanında durabilen olsan iyi olmaz mı?
    Öz eninde sonunda ortaya çıkar, senin yaşadıklarını izlemek ona öğüt olarak yetmez mi? Dönüp dolaşıp kaynağına dönecek olanın önünde set olup sana karşı olmasındansa onunla akmaya cesaret etmek daha iyi olmaz mı?
    Bilmiyorum annelik zor sanat..Ama öğreten değil de katılan olunca biraz daha müşterek ve kolay gibi sanki?
    Aslında ne yapman gerektiğini biliyorsundur, yada kalbinden geleni duymaya çalışıyorsundur da fazla yüksek sesle konuşan aklın vardır, ortalığı karıştıran odur..Bence bir süre onu da kendini de rahat bırak..Bakalım neler olacak?
    Sonuçta senin yazmaya kıyamadığın tertemiz defter bu hayatın tüm ellerinin yazısıyla dolacak..Kötüyü tanımadan iyiyi seçemez ki. Şimdi senin yanında ve güvendeyken güçlenmesi için bırak düşsün..Kalkacak ve emin ol gurur duyacağın kendi gibi bir insan olacak.
    Allah yardımcımız olsun..

    YanıtlaSil
  15. Çok samimi ve günümüzde anneliğin ne kadar hassas bir konu olduğunu anlatan bir paylaşım yapmışsınız. Anne değilim ve ileride karşılaşacağım zorlukları gördüm bir anlamda. Dün tv de Pınar Kür'ü izlemiştim. Biliyor musun bir yazar olarak tıpkı o da seninle benzer sorunları yaşamış. Bir yazarın çocuğu bile kitap okumayı sevmeyebiliyor Oğlununu kitap okumayı polisiye romanlarla aşılayabilmiş. Sorunun sen de olduğunu hiç sanmıyorum. Her çocuk farklı bir karaktere sahip ve bu durumlarda farklı reaksiyonlar veriyorlar. Bence de vazgeçmeyin savaşınızdan ama bunu çocuğa hissettirmeden ve zorlamadan yapmalısınız. Üniversitedeyken part time çocuklara ders verirdim. Maddi durumu çok iyi çocuklarına fazla vakit ayırmayan, onları robot gibi yetiştiren bir aileydi. Yani ilkokula giden bir çocuğun nefes almasına bile imkan tanımıyorlardı. Okul, satranç, bale, piyano, özel ders, evde ödevler vs. Böyle olmadığını senin çocuklarına çok iyi bir eğitim ve terbiye sağladığına eminim çevrede o kadar farklı hikayeler var ki çocuk yetiştirmede her birey farklı bir yaşam demek. Kesinlikle savaşına devam etmelisin ama farklılıkları görüp de elindekinin çok değerli olduğunu anlamasını sağlayarak. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  16. Birbirinden değerli, destek verici ve çözüm sunan yorumlarınızı okudum. Bu konuda
    yalnızolmadığımı gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim. Aslında benzer sıkıntıları hep birlikte
    yaşıyoruz , telaşa kapılıyoruz ama bizi ayakta tutan çabalarımızın karşılığını göreceğimize dair umutlarımız. Ne kadar güzel şeyler yazmışsınız, destek olmuşsunuz..Bu gün iş yerinde arkadaşıma
    bahsettim bu konuyu ve neler yazıldığını . Sanalda olsa şurada ayrı bir destek ve dostluk çemberi
    var, bundan da çok mutluyum. Herkese tüm yorumlar için yeniden çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  17. Buket, Pelin şu anda arkadaşarından farklı olmak istemediği bir dönemden geçiyor. Ama ben çok eminim ki ailesinden aldığı terbiye onun kişiliğinin oluşmasında temel taş olacaktır. Biraz daha sabır, biraz daha gayret, az daha büyüsün doğrunun yanlışın ne olduğunu kendi gözleriyle görecek ve annesinin söylediklerinin kıymetini anlayacak. Ve ben inanıyorum ki, ona yaşattığınız deneyimler (sanatsal etkinlikler, vs.) onun gelişiminde çok büyük rol oynuyor. Sadece onlara olan ilgisini farkedebilmesi için biraz zaman gerekiyor. O şimdi daha çocuk ve arkadaşlarından etkilenmesi ve onlar gibi olmaya çalışması çok doğal. Sen bir gün azminle ve sabrınla onun iyi bir insan olduğunu göreceksin, eminim.. Tüm güzellikler sizle olsun.. Sevgiler..

    YanıtlaSil
  18. elbette oluruna bırakmalısın :)

    YanıtlaSil
  19. blog yazımda accık seni tanıttım yineee :) yeni gelenlerden de bilenler olsun seni ama işteee :)

    YanıtlaSil
  20. Bence anne babasından öğrendiği yaşadığı hiç bir şey boşa değil. Şimdi böyle davranması hem yaşı hem çevresindeki arkadaşlarından gördüğü sebebi ile ama kişiliğinin temellerinde sizin emekleriniz muhakkak yerini almıştır ;)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...