6 Mayıs 2020 Çarşamba

Yaşamaya Mecbursun

                                       Bulutsuzluk Özlemi'nin ne güzel bir şarkısıdır Yaşamaya Mecbursun. Geçen hafta Oslo,31 Ağustos  filmini seyrettiğimde aklıma geldi. Filmin kahramanı Anders belki de hepimizin kıyıda köşede kalmış, karanlık köşesini açıkça ortaya koyuyordu bu film de . Kendisi uyuşturucu bağımlısı, kalemi güçlü ama bundan yararlanmayan, Norveç'te yaşayan, günümüz gençliğinin yapması gereken bir çok şeyi yaşamış, tüketmiş sonuçta dibi boylamış 34 yaşında bir erkek. Son çırpınışlarına şahit oluyoruz bu 31 Ağustos tarihinde. Tutunacak dallar arıyor aslında aramıyor da, karşısına çıkıyor bu anlar. Onları gözlemliyor, anlam veremiyor yine de hayatın amacına. Anlamın herkese göre değiştiğini görüyor. Dediğim gibi ne kadar hevesli olursak olalım yaşamaya, bir yanımız tatmin olmaz. Süregelen rutin canımızı sıkar, ne anlamsız her şey deriz bir çok zaman. Var oluş kaygısı genlerimiz de var bence.



                     Film de bir kafe de otururken kulağına sohbet eden iki kızın cümleleri geliyor. Onları dinliyor Anders. Ben de söylenenlere şahit olunca işte bu, basit ama gerçek dedim.Daha ne olsun ,yaşamak için öyle büyük amaçlara gerek yok. Tam da kafe de ki kızın okuduğu metinde yazanlardı yaşamamızın nedeni. Kız şöyle diyordu;

                        "evlenip çocuk yapmak istiyorum.
                         dünyayı dolaşmak, bir ev almak... romantik tatillere gitmek, gün boyu
                         sadece dondurma yemek istiyorum.
                        başka ülkelerde yaşamak.
                        ideal kiloma inip orada kalmak.
                        harika bir roman yazmak.
                        eski arkadaşlarla haberleşmek.
                        bir ağaç dikmek istiyorum.
                        nefis bir akşam yemeği hazırlamak.
                        kendimi başarılı hissetmek.
                       buz banyosu yapmak, yunuslarla yüzmek.
                       gerçek bir doğum günü partisi vermek.
                       yüz yaşına kadar yaşamak.
                       ölene dek evli kalmak.
                       bir şişede coşkulu bir mesaj yollayıp,
                       aynı derecede ilginç bir cevap almak.

                      tüm korkularımın üstesinden gelmek.
                      bütün gün bulutları izleyerek yatmak.
                      antikalarla dolu eski bir ev almak.
                      bir maratonu sonuna dek koşmak.
                     harika bir kitap okuyup, güzel
                     cümleleri hayatım boyunca hatırlamak.
                     hislerimi yansıtan
                     harika resimler yapmak.
bir duvarı sevdiğim resimlerle
ve sözcüklerle kaplamak.
sevdiğim dizilerin
tüm sezonlarına sahip olmak.
önemli bir konuya dikkat çekip,
insanların beni dinlemesini sağlamak.
paraşütle atlamak, helikopter kullanmak,
çırılçıplak yüzmek.
her gün aradığım türden
iyi işi bulmak.
romantik ve eşsiz bir evlenme
teklifi almak. gece açık havada uyumak.
besseggen dağına tırmanmak, bir filmde
ya da ulusal tiyatroda rol almak.
piyangoda milyon kazanmak.
faydalı işler yapmak.

ve sevilmek istiyorum."

2 yorum:

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...