5 Nisan 2017 Çarşamba

Kokular

                        Öylesine harika bir kitap okuyorum ki bitmesin diye gece yatmadan öncesine ayırdım bu özel anları. Her gece iki pasaj. Philippe Claudel  otobiyografisini yazarken bilmediğimiz bir türden yararlanıyor. Çocukluğunu kokular üzerinden izini sürüyor.Hepimizin özel koku anıları yok mudur aslında ? Bizi yıllar öncesine götüren, içimizi sızlatan, koca bir yara açıp her duyumsamamızda tekrar kabuğu deşilen geçmişe ait kokular değil midir ? Çoktan unuttuğumuz mutfaktan gelen bir yemeğin kokusu, bir kazağın kokusu, evin bir odasına ait koku, küf kokusu, puro, güneş kremi kokusu..
Her okuduğum bölümde ki kokular belki benim kokularım değil ama yine de yazarın hissettiği, yıllar içinde kaybettiği kokuları öylesine içten hissettim ki. Bazı kitaplar içinize işler işte böyle oldu benim için '' KOKULAR ''  kitabı.
                          Yazar bir bölümde amcasının çalışırken giydiği, üzeri boya dolu kazağını saklıyor evinde. Ona ait kokuyu ve duyguları öyle güzel anlatmış ki  :  ''  Babamdan daha yumuşak daha komik olan amcama bu kazak sayesinde yeniden kavuşuyorum. Onun yasını tutmak, ölümün gözlerine bir avuç yaşam fırlatıp atmak olur. Böylece bir anlığına kör olacağını biliyoruz, ama bu bize iyi gelecek  ve biz yola devam edebileceğiz.  bir gün kazağı burnuma yaklaştırdığımda hiç bir şey bulamadım. Herşeyden arınmıştı. Amcam kazağı terketmişti. Artık ruhsuz ve hatırasız , eski püskü bir giysiydi sadece. Ama yine de onu saklıyorum.Hep yukarı da , göğe yakın bir yerde , çatı katındaki dolapta...''



Geçmişteki kokuların bizi ezen yanı gibi şimdi ki kokuların hayata bağlayan yönü ne kadar çelişkili olsa da hayat bu işte diyorum. Bahar kokusu, deniz, iyot, tuz kokusu, fırın yanından geçerken gelen mis gibi ekmek kokusu, kafelerden süzülen kahve kokusu ne kadar gerçektir değil mi ?
Yalnızca kokuları temel alarak çocukluğuna giden yazarın bu kitabını herkese tavsiye ederim..












16 yorum:

  1. Good morning!

    As much as I could understand from the translation, like you, I indulge in the sense of smell. I have only to walk in the spring meadows and the scent of white mustard, dotted with the dewy freshness of the morning takes me to my first kiss in junior high school - sweet memories of childhood innocence.

    Flowers, food cooking/baking, coffee, floral and fruity perfume, my garden, shampoo, leather, are some of the scents that make me happy. Those from my childhood I can still smell, if I sit quietly and concentrate with my eyes closed, imagining the scenes.

    Lovely post! Wishing you a wonderful Wednesday!

    Poppy:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hİ Poppy,
      thanks most sincerely fro the lovely comment you.
      hugs and kisses!

      Sil
  2. İlginçmiş, şu aralar kitap almama kararıma rağmen edineceğim sanırsam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Leylak Dalı,
      Biz kitapseverler kendimizi bu konuda hiç engelleyemeyeceğiz galiba
      ama güzel kitaplar okuyan birisin. Bu yüzden bu kitabı tavsiye ederim. Rastlantı
      sonucu almadım bende, bir yerden ( referansı yüksek bir yerden) okuyup
      not almıştım. şimdi hatırlamıyorum ama iyi ki almışım.
      ben çok beğendim. tavsiye ederim..

      Sil
  3. Ben sevdiğim bir kitabı bıtırmek ıcın can atıyorum ve elımden hıç bırakmıyorum..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitapta kısa sürede bitti gerçi ama daha
      uzun olsun isterdim. ara sıra açıp neresi gelirse okuyacağım
      galiba .

      Sil
  4. İnsan yaşamında kokuları ben de çok önemsiyorum. Her koku ne çok anı barındırır içinde. Her insanda kokular ne kadar farklı anlamlar taşır.
    İlginç bir kitap, okumak istedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitapta da yazar çocukluğuna döndüğünde farklı kokularla
      karşılaşıyor ve bunları öyle güzel anlatıyor ki ben çok beğenmiştim.

      Sil
  5. Not aldım, teşekkürler. Çocukluğa yolculuk hoştur.
    Polisiyedir ama Patrick Süskind'in ''KOKU'' adlı romanını da seversiniz bence:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aa okumazmıyım hem de baya yıllar önce . polisiye ama çok ilginç
      bir kurgusu vardı. sonradan da filmi çekildi hatta ama seyretmedim.
      kurt cobaine ilham vermis ve nirvana sarkisinin olusmasına da dolayli olarak katkı saglamış yazar diye biliyorum.

      Sil
  6. Patrick Suskind'in "Koku" kitabını okuduktan sonra üstüne filmini de seyretmiştim. 18. yüzyıl Fransa'sında geçen ürpertici, masalsı ve değişik bir kitaptı....
    Philippe Claudel kokuları nasıl anlatmış merak ettim, ben de okuyayım....
    Bu arada koku hissi olmayan "anosmik" insanlarda var.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bEN DE kitabını filmine göre daha çok beğenmiştim. koku hissi olmayan
      var mı gerçekten çok ilginç. anosmik dendiğini de ilk kez
      duyuyorum. bu arada blogunuzu yorumlara mı kapattnız?
      dün yazınızı okuyunca farkettim ya da benden öyle görülmesi
      gibi bir şey olamaz herhalde.

      Sil
    2. Aaaa bi bakayım, hiç öyle şey yapar mıyım?????

      Sil
  7. İlginç. Koku bizi nerelere götürüyor gerçekten.

    YanıtlaSil
  8. saol aklımda olsun evet ne güzel konu. sen de zaten iyi kitaplar okuyorsun ki :)

    YanıtlaSil
  9. Ah ne harika bir kitap, ben de çocukluğumun kokularını hatırlıyorum, mesela ne zaman beyaz sabun kokusu gelse burnuma bir heyecan duyarım...:)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...