20 Mayıs 2015 Çarşamba

Salzburg'ta Ne yenir?

                          Alp Dağlarının ortasında ormanların arasına yerleşmiş bir ortaçağ kenti SalzburgMozart’ın doğduğu ve büyüdüğü kent; ayrıca ünlü orkestra şefi Herbert Von Karajan’ın da doğum yeri. Salzburg isminin kelime anlamı, “tuz kalesi” çünkü kentin çevresindeki dağlarda tuz madenleri var ve Salzburg bu madenlerden gelen kazançla ve tuz taşıyan gemilerin nehirden geçmek için vergi olarak ödedikleri parayla zengin olup refah bulmuş tarihte. 
                             Viyana 'da   olduğu  gibi  tüm  Salzburg  sokaklarında  kızartma  kokusu var. Her  restoranda  Viyana Şinitzeli  mutlaka  bulunuyor. Bu  gidişimizde  nedense  hiç  şinitzel  yemedik.  Salzburg'un ünlü  caddesin  Getreidegasse  de    bulunan  Nordsee  hergün  gittiğimiz  yer oldu. Birbirinden  güzel  mezeleri  ve  balıklarını yedik devamlı . 



                                     Restoranları  dışında   ünlü  kafelerini  anlatmak istiyorum. Sacher Cafe  Viyana'da  da  olduğu  gibi  Salzburg'ta  da bulunuyor. Aynı  zamanda  oteli de  var. Kafe oldukça ilginç. Çünkü  duvarlarında  oraya  gelmiş olan  ünlüler  ve imzaları  var. Her  fotoğrafa  hayranlıkla  bakıp  kahvenizi  içiyorsunuz. 
1866’dan kalma bir yer  otel. Şehir merkezinde, Salzbach Nehri kıyısında. Orijinal tablolar, kıymetli halılar, ipek duvar kâğıtları arasında sanki zaman duruyor, geçmiş tüm heybetiyle canlanıyor. En az odaları kadar görkemli ve aristokrat kafesi, restoranı aynı zamanda şehrin en gurme noktaları. Zirbelzimmer Restoran’ın balkabağı çorbası soğuğa; Café Sacher’in yuvarlak hatlı, sırf çikolatalı hakiki Sacher pastası bol kahveden yanan mideye karşı en iyi çözüm.




                                İlk  günümüzün  yorgunluğunu şu  köşedeki  masada  attık. 



Sacher Torte’nin yanında Wiener Melange   içmenizi  tavsiye ederiz..


                                          Tüm dünyada meşhur olmuş ünlü Mozart çikolatalarını  bilmiyen  yoktur. Alt Markt meydanına gidilmeli, oradaki Fürst isimli çikolata dükkanı bulunmalı ve içerisinde yer alan kafede oturarak, mozartkugeln çikolata yenmeli. Çünkü Fürst, bu eşsiz çikolatanın mucidi ve isim babası ve çikolatalarını hala orijinal tarifine göre elde üretiyor. Bu çikolatalar, dünya pazarlarında görmeye alıştığımız kırmızı yaldızlı taklidinden farklı olarak, mavi renkte yaldıza sarılmış oluyor ve mucidi Paul Fürst herhangi bir patent alma teşebbüsünde bulunmadığı için fabrikasyon olarak üretilen pek çok da taklidi bulunuyor.  Bu yüzden de Fürst marka Mozart   çikolataları, kendi dükkanından başka hiçbir yerde satılmıyor; ancak Salzburg’da ağız tadıyla yeniyor.



                                  Fürst'ten  çikolatalarımızı  alıp  ikinci  katta ki  kafesinde  oturup  kahve içip  pastalarımızı  yedik.  
                                  Salzburg  denince  akla  gelen  bir  tatlıdan  bahsetmek istiyorum. Salzburger  Nockerl  denen yumurta akından yapılan  bir tatlı.  Nockerl, yumurta, şeker, un ve vanilya ile hazırlanıyor. Üzerine frambuaz sosu dökülerek yeniyor. Tatlının üç tepesi Salzburg'u çevreleyen Festung, Mönch ve Kapuziner dağlarını simgeliyor.  Üç kişilik  olduğunu söylemeliyim. 13  euro  . Biz  hiç  beğenmedik ,  tepelerden yalnızca birini  yiyebildik. Oldukça yoğun  bir tat.  


                            Başka  bir  kafe  durağımız  Cafe  Bazar. Nehrin doğu yakasındaki The Cafe Bazar, kristal şamdanları, ceviz kaplı duvarları, mermer masalarıyla geçmişi yaşatan asırlık bir kafe. Zengin kahvaltı mönüsü, uygun fiyatları kadar nehir ve tarihi merkez manzarasıyla da cazip.  1927’de açılan misafir defterinde Thomas Mann, Marlene Dietrich, Arthur Miller gibi efsanelerin elyazısı yer alıyor .




                                      Fürst’ün tam karşısındaki Cafe Tomaselli’ye de mutlaka uğranmalı. 1705’ten beri aynı yerde bulunan bu kafede Mozart’ın da kahve içtiği biliniyor. Mozart’ın karısı Constanze, onun ölümünden sonra evlendiği ve Mozart ile ilgili belgeleri toparlayarak günümüze ulaştırmasına en fazla destek veren insan olan ikinci eşi Danimarkalı diplomat Von Nissen ile bu binanın üst katında yaşamış uzun bir süre. Burada Kaffee mit Schlag, yani kremalı kahve içmek en iyisi herhalde ve yanında eşsiz Avusturya lezzetlerinden Apfelstrudel yemek. Tomaselli’nin tarihi değerinden başka ilginç özellikleri de var. Bir kere çok ünlü bir yer olmasına rağmen, müşterileri benzerlerinde olduğu gibi yalnızca turistler değil. Uzun saatler boyunca orada oturdukları belli olan Salzburg’lu yaşlılar, gazetelerini okuyup çevreyi seyrediyorlar.




                            Güzel  kafelerde  oturup  çevreyi  seyretmek,  kahvenizi  yudumlamak en güzel şeylerden  biri  olsa gerek şu  dünyada.  Yalnızca  kafeler  değil  sokaklarda ki  fırınlarda  birbirinden güzel . Artık ben de  Pretzel  sever  oldum. Bizim  simidin iricesi  ve tuzlusu.  Susamı da  yok. 



Salzburg  anıları  burada  da  bitmedi.  Yakında   sıradışı  bir  otel  ve  kasaba :)











10 yorum:

  1. Öncelikle farklı ülke ya da şehirlerle ilgi bilgiler edinmekten çok keyif aldığımı belirteyim. Bu yazınız da aynen öyle oldu benim için. Viyana'ın şinitzelinin meşhur olduğunu biliyordum ama henüz deneyemedim. Ayrıca fotoğraflar da çok güzeller))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. gezilerin devamı gelecek :)

      Sil
  2. Tatlılar kahveler gözlerimin önünde uçuştu, en güzeli apfestrudel değil mi? 3 dağ olanı da merak ettim ama sevmemişsiniz:)
    Yine güzel bir yazı, güzel yerler.
    Mozart çikolataları açıklaması da iyi oldu, resmen kandırmışlar bizi!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de çikolata ile ilgili gerçeği yeni öğrendim :)

      Sil
  3. Kuzum valla bu gezi yazılarının şahaneliğinin yanında benim ilgimi en çok çeken kısmı bu kadar çok detayı falan nasıl aklında tuttuğun. Zira ben şaşkın şaşkın dolaşıyorum gittiğim yerlerde. Sonradan yazarım diyorum hiç böyle ne zaman nerede ne yedik orası hangi sokaktaydı falan hatırlamıyorum. Sanırım senin özel bir yöntemin var:):) Ayrıca böyle her fırsatı değerlendirip dolaşmanıza bayılıyorum yahu:) Maşallah size. Yine çok güzel yerleri gezip çok güzel yemekler yemişsiniz. Keyfiniz bol olsun.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında herşeyi unutan biriyim. Ama fotoğrafları düzenlerken internetten de yararlanarak
      yazıyorum. kafelerin ya da restoranların kartlarını , peçetelerini alıyorum.
      oradayken hergece not alayım diyorum ama yorgunluktan ona da fırsat bulamıyorum :)

      Sil
  4. Her yer çok güzel gözüküyor. Özellikle tatlılar beni benden aldı :)) Otel ve kasaba yazısını merakla bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Pelin Pembesi,
      gezi yazısı konusunda üzerinize blog tanımıyorum, samimiyetle bir gezginin yaşadığı tüm detayları yazmanız o şehre seyahat etmeyi planlayanlar için çok faydalı.
      Geçen yıl yaptığımız Viyana seyahatimizde bizde Nordsee'nin ürünlerini, Sacher Torte’nin yanında Wiener Melange'ı çok beğenmiştik.
      Salzburg'a henüz gitmedik ama bu yazılarınızdan sonra gitmek geldi içimden ve eminim ki gidince yabancılık çekmeyeceğim......
      Şehiriçi ulaşım ve olası olumsuzluklar konusunda bir kaç tavsiye de eklerseniz mükemmel olacak......


      lanlayanlar için çok yararlı olacaktır eminim.
      Geçen yıl Viyana'ya gitmiştik, bizde Nordsee'lerde karnımızı doyurduk keyifle, hem balık rahatlığı, hem çeşitlerin bolluğu ve sunumları ile tercih ettik.

      Sil
    2. çok teşekkür ederim :)
      gezilere çıkmadan önce ben de en çok bloglardan yararlanıyorum. bu
      yüzden detaylı anlatmaya çalışıyorum. şehir içi ulaşımı yazmadım çünkü
      heryere yürüme mesafesi. herhangi bir olumsuzlukta yaşamadık Allaha şükür.

      Sil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...