13 Nisan 2013 Cumartesi

Münzevi Bir Yazar ; HESSE

                          '' Her  insanın  yaşamı,  kendi içine uzanan bir yol,  bir yolu ele geçirme  çabası ,  bir yolu üstü kapalı  dışavurumudur. Hiç kimse tümüyle kendisi olamamıştır asla,  ama  herkes kendisi olabilmek için  uğraşıp  didinir..  Hepimizin  çıkıp  geldiği yer ortaktır,  annelerden  geliriz  hepimiz,  aynı  kuyudan  çıkıp  geliriz;  ama  her birimiz  geçireceği  gelişim  sonucu  insan  olma aşamasına  ulaşmak üzere  yaratılmış varlıklarız.  Birnbirimizi  anlayabiliriz  ,   ama her birimiz ancak  kendi kendisini  yorumlayabilir. ''

Hayatının  bir  döneminde  Herman  Hesse  okuyup,  derin düşüncelere  dalmayan,  yaşamını  gözden  geçirmeyen  var mıdır acaba.  Düşünüyorum da ,  ben,  Hesse  ile ilk  üniversite yıllarımda  tanıştım. Her zaman ki  gibi  kendi çabamla, el  yordamımla oldu bu da bir çok yazar da olduğu  gibi.  Arkadaş  çevrem öyle okuyan  kız  ya da  erkeklerden  oluşan  değildi çünkü.  Artık nasıl keşfettiysem  , ilk  Bozkırkurdu'nu  okumuştum.  Yalnız ve insan  sevmez  tarafımı  ne güzel  yansıtıyordu.  Sonra  diğerleri  geldi.
                   Herman Hesse  yaşamını inceleyince beni  etkileyen taraflarına da rastladım  zamanla.. On üç  yaşında yazar  olmaya  karar   vermesi  ,  bu fikirden  uzak durmak  için  serseri bir gençlik  yaşaması,  ilk  duygusal  çöküntüsünde  intihara  kalkışması,  sonra da  kendini yazmaya adaması..Doğu'ya  yaptığı  gezilerde Budizm ile  tanışması hayatı  gibi eserlerini de etkilemiştir.
                   Tüm  bunlar  nerden mi  geldi  aklıma.  Bugünlerde  okuduğum bir  kitaptan. Bernhard  Zeller 'in nefis biyografisinde  tekrar  hatırlıyorum .

                                                         


                 Hesse'nin  en sevdiğim  kitabı  Narziss  ve  Goldmund.  Tekrar  tekrar  okunası bir kitap  bence. Hesse'nin  fikirleri,  yazıları başucu  notlar  şeklinde.  Hesse  sevenler  özellikle  bu  biyografiyi  mutlaka  okumalılar.  Yine  bu  kitaptan  ölmeden  önce  yazdığı  ''  kırılan  bir  dalın  çıtırdısı''  adlı  şiir  olduğunu öğreniyorum.  Bir  ağustos  gecesi  çok  sevdiği  Mozart'tan  bir  sonat  dinlemiş,  sonra da  ölmüş..
               Yine  ondan  satırlarla  yazımı  bitirmek  istiyorum :
               ''  Ve  birdenbire  hayatımı  allak  bullak  eden , acı veren,  korkuyla dolduran herşey  yok olacak.  Son demlerindeki  yorgunluğuyla  ve  beni  içine  alacak  toprak  ana.  O  bir  son olmayacak,  tersine  yeniden  bir  doğuş olacak. İçinde çürümüşlüğün  yitip  gittiği  ,  genç  ve  yeni  olanın  soluk almaya  başladığı  bir arınma ve  uykuya  dalış  olacak. Sonra  ben  yeniden  ,  değişik düşüncelerle  bu  yollarda  yürüyecek, derelerin sesini  duyacak  ve  akşam göğüne  kulak  misafiri  olacağım,  sürekli ,  bitip tükenmeksizin..''






5 yorum:

  1. merhabalar blogumda ilk çekilişimi yapıyorum katılırsanız çok sevinirim:)
    http://myworldinthebooks.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Benimde cok sevdigim bir yazar, bu kitabini henuz okumadim. Istanbul'a donunce hemen okuyacagim <3 Mutlu haftalar

    YanıtlaSil
  3. Siddhartha' beni en çok etkileyen kitabı olmuştur Hesse'nin. Uzak Doğu merakımdan ötürü olsa gerek..
    Yapı Kredi'den çıkan Öldürmeyeceksin'i merak ediyorum aslında ama okuma fırsatı bulamadım henüz. Bir ara vakit ayırmam lazım.
    Yazı için teşekkürler, sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Narziss ve Goldmund'u iyice merak ettim; bir sonraki kitap alışverişinde - kesin!

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...