20 Ocak 2013 Pazar

Vüs'at O. Bener


                      Gece  olup tam  televizyonun  başına  geçtiğinizde  elektrikler  giderse ,  ne  yaparsınız?   Çocuklar  bir ağızdan  çığlık atıp  ''  off  ne  olacak  şimdi''   derler büyük olasılıkla.  Sizin  aklınıza  küçükken  yaşanan  kesintiler  gelir.  Gaz lambasını  yakıp  duvarda  gölgelerle  oynamanız  gelir aklınıza  belki de.. İçinizi  bir  sıcaklık  kaplar,  çocuğunuza  bu anınızı  anlatırsınız.  Mumu  yakıp  gölgelerin  nasıl  yapıldığını  gösterirsiniz.  TVden   ,  bilgisayardan  koptuğunuz  için  mutlusunuzdur..
                      Nereden  geldi  bunlar  şimdi  aklıma.  Aslında  Vüs'at  O Bener 'i   yazacaktım  ben.  Geçen  gece  bizimde  elektrikler  gidince  kısa  bir  süreliğine  bunları  düşündüm.  Elime  okuduğum  kitabı  alıp  mumun  dibine  gittim.  Mum  ışığında  kitap okumakta  zor  ama  zevkliymiş  bu arada  :)




Elimdeki   Vüs'at  O.  Bener' e  ait  değil.  Ama   sipariş  edipte  okuduğum  kitaplardan  biri onun.  Ne kadar  özel  bir  yazar  olduğunu yazmak,  mutlaka  okunması  gerektiğini  anlatmak  istedim  kendimce..
Enis  Batur  Pervasız  Pertavsız   adlı  kitabında  ondan  şöyle  bahsediyor  :
''  Vüs'at  O.Bener  için tek  bir  sıfat  seçecek olsaydım,  onun  ağır  bir  yazar   olduğunu  söylerdim.  Böyle  bir  yakıştırma  açıklama  gerektirir  diye  düşünenler  çıkacaktır,   bence  en  doğrusu  okurun biraz  çaba  göstermesi   ,  büyük   Türkçe   sözlüklerden  birini  önüne  açarak  ,  tek  tek   
' ağır'   sıfatının  her  karşılığını  okumasıdır.  Bu   nitelemenin   gerçek  anlamı  onların ortalamasında  yatıyor.  ''
Özel bir yazar  Vüs'at  O Bener.  Bir taraftan da  Semih  Gümüş'ün  Kara Anlatı Yazarı adlı  eleştiri  kitabını  okuyorum.  Yazarı daha iyi  anlamaya  çalışıyorum. Elimdeki kitabı  Siyah- Beyaz.  İçindeki öykülerin tadına varıyorum . Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Ama  ilk önce bunu bitirmeliyim.

Vüs'at O. Bener | Siyah-Beyaz


                     ''Mutluluk, bilinç susuncaya değin, belleğinden avuntu çıkarabilenlere özgü olsa gerek.
diyor bir yerde. Düşünüyorum  uzun uzun.  Kitaptaki  on yedi öyküyü  okuyorum  bir çırpıda.  Notlar alıyorum daha sonra hatırlamak için..
                         ''Anlatmayacağım sorgulamayı. Kan beynime sıçramıyor artık. Güldürünün, hele ki güldürünün – bir anlamlı düzeyi olmalı. Zırva nasıl savunulur? Yaşdaşım  yargıcı  sevgiyle anıyorum yine de. Sağsa kulakları çınlasın, öldüyse gani gani rahmet dilerim, inanmayı içime sindiremediğim tanrı’dan!
                                                sy.50

6 yorum:

  1. Mutluluk'la ilgili söze bayıldım hemen defterime yazıyorum Buketim:)
    Bazen gerçekten elektrik kesilmesi mecburi bir teknolojiden kopuş yaratır ya, ben onu çok severim, mum yakmanın sonra söndürünce kokusunun kalmasının tadını severim...

    YanıtlaSil
  2. Merhaba demek için uğramıştım, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  3. Vüs'at Bener bana yazmayı sevdiren ama ustalığı ile aynı zamanda da yıldıran bir yazar olmuştur. Semih Gümüş'ün edebi yazın atölyesine katılmıştım, 8 haftalık eğitimde çok şey öğrendim üstattan, yazın o günlere götürdü beni Buket'im. Daha çok okumak daha çok yazmak lazım diye iç geçirdim :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, henuz bir kac yayinizi okudum, sanirim yazilarinizi okumaktan cok buyuk zevk alacagim ;) Haftasonunuz guzel gecsin, sevgiler

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...