9 Ocak 2013 Çarşamba

SLOVENYA ; Ljubljana


İtalya  gezisi  sırasında  Slovenya'ya  da  bir  gezi  vardı.  Biz de katıldık  ama  o kadar  para alıp,  onca  yolu  gidip  orada   3  saatten  daha  az kaldığımız  için  memnun  kalmadım. İşte  turların  kötü  tarafı  bu.  Eğer  kendimiz  gitseydik  doya  doya  gezerdik.  Ama  neyse... Burada  
gezdiğimiz  kadar  anlatacağım  ben de.  Yolumuz  3 saate  yakın sürdü.  Ama  etrafı  seyretmekte  güzel.  
Özellikle  Alp  Dağlarını  bu kadar  yakından  görmek güzeldi...





               Gideceğimiz  yer  Slovenya 'nın   başkenti  Ljubljana  idi.  Ama  ilk  olarak  buraya  yakın  Bled  Gölüydü.  Gerçekten  güzel ,  pırıl pırıl  bir  yerdi.  4o  dakika  gibi  burada  gezdik.





                              Rehberimiz   yazın  burada  göle  girenler  olduğundan  bahsetti.  Oldukça  kalabalık  bir  yerdi.  Dolu  otel  vardı. Bled  Gölü  Slovenya'nın  Triglav  Milli  Parkının  içinde  bulunuyor. Gölün  içinde  ayrıca  kilisesi  olan  bir  adacık  vardı. Bu  kiliseye  gelen  ziyaretçiler  iyi şans  dilemek için sık sık çanlarını  çalarlarmış..





                  Bled  Gölünde ki  ada   99  basamakmış. Burada  evlenenler de  ki gelenek ,  gelini  sessiz   kaldığı   sürece  kocanın  bu  basamakların  en üstüne  taşımasıymış..




Gölün  etrafında  kafeler,  kestane  satıcıları,  sıcak  şarap  evleri  vardı.  Ayrıca  meşhur  Sloven  tatlısı  olan  Krem Rezina'nın  en güzel  yapıldığı  yer  burasıymış.  Bizim  fazla  vaktimiz  olmadığından  
bir yerde  oturup  bu  tatlıyı  tadamadık.  



                      Bu  gölden istemeyerek te  olsa  ayrılıp   başkente  doğru  yola  çıktık.. Yaklaşık  15  yıl  önce    Yugoslavya'dan  ayrılma  kararı  alan  Slovenya  şimdi  bir  Avrupa  Birliği  Ülkesi  ..Ana  merkez  yeni yıl  nedeniyle  oldukça  süslüydü.  Bana  küçük  ama oldukça  sevimli   bir yer  geldi.  Her yer  tertemizdi..




            Kendimizi  meşhur  Preseren Meydanında  buluyoruz.  Slovenyalılar Aralık ayını ‘Mutlu Aralık’ (Happy December) olarak  kutluyor. Herkes   meydanlara   kurulan  sahneler  etrafındaki  alanlarda toplanmaya  başlamıştı.  Yılbaşı   telaşını   Venedikten  çok burada  hissettik..






                  Köprülerde   bulunan  kilitler  burada da  çok vardı.  Özellikle  şu yukarıdakiler  çok  değişikti..





Merkezde   Slovenyalı şair
France Preseren’in heykeli bulunuyor..
Preseren Meydanı
olarak adlandırılan yerde; şairin heykeli,
karşısındaki binanın duvarı üzerinde duran bir
kabartmayı seyrediyor,  çünkü  burada kavuşamadığı
büyük aşkı Julija  var.  




Şair   sevgilisi  Julija  Primic'a  şiirler  okurmuş  sağlığında. France  Preseren   romantik  şiirin  öncülerinden.
49  yaşında  ölen  şair  Sonetri  Verek  adlı  ünlü  sonesini   sevgilisine  adamış..Birbirine   kavuşamayan 
sevgililer  bu  meydanda da  uzaktan  birbirine  bakmaktadır.




Dediğim  gibi   tam  31  aralıkta   gidince  etrafta  tatlı bir  telaş  vardı.  Vitrinler  süslü,  meydan 
süslü,  insanlar daha  gündüzden  öbek  öbek  toplanmış,  ayakta  birşeyler  yiyerek  ve  içerek  sohpet  ediyorlardı.




                                 Şehri  ikiye  bölen  ırmağın  üzerinde  çok  güzel  köprüler  var.  Biz  özellikle  Dragon  köprüsü  üzerindeki  Dragon  heykellerine  bayıldık.  Hava  oldukça   soğuktu.  Pelin'in de  hasta olduğu  ilk gündü  ,  yine  de  hasta  hasta  bizimle  gezdi ya,  kızımla  biz  heryere  gideriz :)





                                  Keşke  burada  daha  fazla  zaman  geçirseydik  diyorum.  Kısa  süre  burada  kalsakta  çok beğendim. Kışın  bu kadar  güzel bir etki  bıraktıysa  baharda  nasıl  olur  diye  düşünüyorum.  Galiba  seramikleri de ünlü.  Birçok  dükkanda  seramik  ürünler  vardı.  Zamanımız  doluyor  telaşıyla  fazla bakamadık.  İçim  kaldı  yani ...



14 yorum:

  1. Biz de İtalya gezimizde Slovenya'ya uğramıştık. Daha doğrusu dönüş uçağımız Slovenya'dan kalktığı için 3-4 saat erken gidip oralarda da dolaşmıştık. Oraları görüp çok hoşuma gidince tur rehberine neden bu kadar güzel yere kısacık süre ayırdık diye biraz homurdanmıştım. O da Slovenya'nın zaten çok küçük olduğunu, daha fazla zamanımız olsa bile gezecek daha fazla bir yer olmadığını, o yüzden organizasyonu bu şekilde yaptıklarını söylemişti. Beni yatıştırmak için mi öyle demişti acaba, bugün bile hala şüphedeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynı şeyler neredeyse yaşamışız. ama ben
      gittiğim birçok yer için çok küçük , 2 gün yeter dendiğini
      biliyorum. herkesin gezme anlayışı farklı..ben küçükte olsa çok şey bulabiliyorum
      orası ile ilgili..

      Sil
  2. Slovenya'yi merak ediyorum bende. Tatlisini da merak ettim :)

    YanıtlaSil
  3. şimdi hemen arkadan yorum yapmayı samimiyetsizlik olarak algılamazsın umarım. veronika ölmek istiyor adlı romanda olay örgüsü Ljubljana'da geçiyordu yanılmıyorsam.hani bir gün avrupayı gezme fırsatım olursa bu gezi yazıların vazgeçilmez referansım olacak :)

    YanıtlaSil
  4. tabi ki anlamam. kitabı okumuştum , şimdi baktım da
    gerçekten Bosna ve Slovenya’da geçiyormuş. dediğin gibi yolculukları
    ait oldukları kitaplarla gezmek, yeniden okumak değişik birşey.
    hatırlattığın için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  5. buket projeden mancanın ülkesi... projemizin irtibat semineri fotoğraflarını görmüştüm..gizemli küçük bir ülke ... o geziden son anda vazgeçmiştim....
    balkanların en batıdakiülkesi adriatik lıyısında...oraya bir gezi yapalım...

    kadir

    YanıtlaSil
  6. aaaa görülür yau.
    not aldım.
    :)

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel bir yermiş. Ama haklısın baharda eminim daha da güzeldir. Yeni yıl telaşının Venedik ten daha fazla olması ilginç geldi.

    YanıtlaSil
  8. buketcim, rüya gibi bir tatil olmuş yine...

    YanıtlaSil
  9. Internette Slovenya seyahatlerini araştırırken düştüm buraya..Gerçekten çok kısa olmuş ama resimler çok hoş. Bloğunuzun yeni takip.isiyim..

    YanıtlaSil
  10. İtalya'ya kaç kere gittim Slovenya'ya uğrama şansım olmadı ama o kadar güzelmiş ki bir dahakine kesin gitmek istiyorum bu kente :) turlarla gidip uzun süre kalamamak sıkıntılı oluyor ama bu kısa sürede çok güzel kareler çekmişsin Buket'cim okurken de inanılmaz keyif aldım satırlarından...

    YanıtlaSil
  11. Ljubljana. Hayran kalmamak mümkün değil gerçekten. Kısıtlı bir zamanınız olması üzücü. France Preseren’in hikayesine ise bayıldım :)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...