5 Aralık 2012 Çarşamba

bir okuma


                                   Okuyalı uzun zaman oldu ama yine de bu kitabı yazayım dedim. Aslında yazarını biraz anlatmalıyım. Hakkında yazacağım yazar Georges Perec.. Daha önce '' Şeyler ''   ve   ''Kayboluş''   adlı  kitaplarını   okumuştum. Sıra '' W'' adlı eserine gelmişti.  Ama şimdiden söyleyeyim, Perec öyle kolay okunan bir yazar değil.  Düşündüren, bir kez daha okutan, yazdıklarına bağlayan bir  yazar.               
                                    Polonya Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Perec Paris'te doğmuş..Babasını II. Dünya savaşında , Annesini Auschwitz Toplama Kampında kaybetmiştir. Sorbonne Üniversitesi'nde tarih ve sosyoloji eğitimi almaya başladı ve yine burada okurken La Nouvelle Revue Française ve Les Lettres Nouvelles gibi ünlü edebiyat dergilerinde incelemeleri ve denemeleri yayınlanmaya başladı. Genellikle o dönemin gündelik sorunları üzerinde durdu mizahi bir üslupla.
                                                      

                               Bulmaca düşkünü Perec, kelimelerle oynayabildiği bu alana büyük ilgi duymuş ve çapraz bulmaca ile ilgili yazılar yazmıştı. “Bulmacayı yaratırken birbirinden farklı be nihayetinde bağımsız iki faaliyete dikkat edersin. Önce diyagramı doldurmak, sonra da anlam peşine koşmak.”
                                 E harfini hiç kullanmadan yazdığı “A Void/Kayboluş” romanı, özel isimler cenneti Yaşam kullanma Kılavuzu, bilgisayarların yoğun kullanılmadığı dönemde yazdığı 5000 kelimelik palindrom gibi ilginç uğraşıların adamıydı Perec. Bir “sınıflandırma” düşkünüydü. Şifreler, yeniden yapımlar, sert kuralları olan kelime ve cümle yapımlarıyla ilgileniyordu.Ayrıca, düzyazı dışında, harfleri a, e, i, l, n, o, r, s, t, u ile sınırlı tutarak, her şiir için alfabeden sadece bir harf ekleyerek “heterogametik” şiirler yazdı. Böylece, her dizede ve sütunda bu harflerin birer kez kullanıldığı, 11×11 boyutunda, sınırlı bir alfabeyle yazılmış şiirler ortaya çıktı.

                                    Gelelim W Ya Da Bir Çocukluk Hatırası kitabına..Perec kitabın bir bölümünde II. Dünya Savaşı yıllarındaki çocuklu anılarını anlatır. Diğer bölüm ise bir tür ütopyadır. Sporla yönetilen toplum fikrini verse de bu yönetim aslında faşisttir. Perec çocukluk anılarını biraz fotoğraflarla, biraz belgelerle destekler. Anılar ve ütopya birbiriyle ilgisiz görünerek sıra sıra ilerler. Sona doğru bu ilgiyi anlamaya başlarız.
                                        

                            Gelelim okurken neler yenir kısmına.  O gün Perec okurken dereotlu ve peynirli poğaça yapmıştım . Bildiğiniz tarife dereotu ve beyaz peynir ekliyorsunuz. Pişince biraz ılımasını bekliyorsunuz ve yanına  bergomatlı çay yapıyorsunuz. ( Ben böyle seviyorum da :)   Sonra da kitabımızı alıp elimize harika bir keyif yapıyoruz.

20 yorum:

  1. biçimsel denemelere çok sık girişir perec, yazım biçimini sık sık değiştirmek, kendini geliştirmek hoşuna gider. o yüzden bazı yazılarının okunması sürekli bir dikkat gerektirir.
    eğer okunmadıysa bahçedeki gidonları kromajlı pırpır da neyin nesi? ve uyuyan adam'ı da tavsiye ederim. uyuyan adam pek sevdiğim kitaplardandır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşam kullanma kılavuzu, kayboluş ve şeyler okuduklarım. dediklerini biliyorum ve
      en kısa zamanda okumak istiyorum. dediğin gibi dikkatli ve seçkin okuyucular için perec..

      Sil
  2. Yaşam kullanma kılavuzunu okumuştum. Hem de üç kere ve çok sevmiştim.

    Ben böyle yazarları seviyorum aslında. Hani hemen ilk okuduğunda pek anlayamazsın, biraz afallarsın, hafiften sıkılırsın ama ya sonra, okudukça bi kere daha okursun. Vazgeçemezsin...

    İşte Perec de böyle benim için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet doğru. özellikle Yaşam kullanma kılavuzunun altını çok çizmiştim
      ama bir arkadaşıma vermiştim ve nerede şimdi bilmiyorum..

      Sil
  3. Keyifli okumalar Buketcim. Yüzüğünde çok şık !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yüzüğüm bir arkadaşımın hediyesi..
      bir yazıma koyacağım demiştim buna
      nasip oldu :)

      Sil
  4. Yazarı merak ettim, çok ilginç bir kişilik sanırım. Okumaya Şeyler'den mi başlamak uygun olur? Bir de okunurken ne yenir kısmına bayıldım. Her zaman bunu yazıyor musun bilmiyorum, ben ilk kez gördüm ama çok hoşuma gitti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence Yaşam kullanma kılavuzunu al ve bundan başla.kolayca
      okunan kitabı.
      ayrıca ben her kitap, film yazıma böyle pasta- börek ekliyorum :))

      Sil
  5. Kayboluş'da neden e kullanmadığını soranlara mesaj olarak şu cevabı vermiş: Katledilen her yahudi için bir "e" düşürdüm.

    YanıtlaSil
  6. bergamot hee,demle hemen geliyorum ;) bende bugün "sineklerin tanrısı"nı bitirdim ,okumamışsan tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet canım, çok çay sevmem ama içersemde mutlaka
      kokulu olacak.
      sineklerin tanrısını lisede okumuştum ve o zamanlar çok etkilenmiştim.
      filmini de bulup seyretmelisin bence. siyah-beyaz versiyonu çok iyi..

      Sil
    2. uff "lise"de dedin bitirdin beni,o kdr geri kaldığımı çaktırmasaydık keşke ;) şuan da kitabın öyle etkisindeyim ki aklıma gelmedi izlemek, ama olur ilk fırsatta,izleyince paylaşırım seninle

      Sil
    3. :))
      film de çok iyi uyarlanmış, ben çok beğenmiştim.
      domuzcuk çok tatlıydı :)

      Sil
  7. Uyuyan Adam'ı (un homme qui dort) pek sevmiştim, tavsiye ederim naçizane :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ikinci önerensin, kesin alacağım :)

      Sil
    2. "... ne kimseyi gorme, ne de konusma, dusunme, disari cikma, yerinden kimildama istegi duyuyorsun.

      yine boyle bir gunde, biraz daha once, biraz daha sonra, bir seylerin yolunda gitmedigini, acik konusacak olursak, yasamayi bilmedigini, hic bilmeyecegini, sasirmadan kesfediyorsun.

      ilerlemekten vazgectin, ama zaten ilerlemiyordun ki, yeniden yola cikmiyorsun, vardin sen, daha uzaga gidip de ne yapacagini kestiremiyorsun..

      Sil
    3. çok güzel, teşekkürler..

      Sil
  8. Hımm, ben ne yapayım Georges Perec'i!
    Canım fena halde dereotlu ve peynirli poğaça çekti.
    Feciiii:)

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...