31 Ağustos 2012 Cuma

Brugge'tan Son İzlenimler

                                         Brugge  'da  kalıp  Jan  Van Eyck   den  bahsetmemek  olmaz.  Brüksel gezime geçmeden önce  biraz   da  bu  önemli  adamı  anlatmalıyım.. Bu konu da  beni  uyaran  verbum non facta  ya  teşekkür  etmeliyim.  Bu arada çok beğendiğim  bir  blogtur..  Göz atmanızı  tavsiye ederim..
                                       
                                         Jan Van Eyck ...  Adını ilk  kez 1422 yılında Lahey'de Hollanda Kontu'nun saray ressamı olarak çalışırken duyuyoruz.1425'te ise, Burgundy Dükü'nün sarayının en kıymetli insanı oluyor. Dükün kayıtları arasında, ressamın maaşını vaktinde ödemedikleri için personelini azarladığına dair mektuplar varmış .Doğum tarihi ve yaşamının ilk yılları kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız Hollanda’nın Almanya hududu yalanındaki Limburg bölgesinin Maaseyck şehrinde doğduğu sanılmaktadır. Nitekim sanatçının Eyck adını da bu şehrin son hecesinden aldığı tezi üzerinde durulmaktadır.
Jan van Eyck’in yaşamı ile ilgili ilk bilgilere Hollanda’nın bir başka bölgesinde rastlanmaktadır. Jan’ın La Haye’de olduğu görülmektedir.
                                       '' Kutlu Haber''  tablosunun  sahibidir.  Şifreli resimler  yapan  dahidir.
                                                           

                                                          


                                  Kutlu  Haber  Bayramı  Hristiyanların en önemli anıdır. Noelden yaklaşık  9 ay  önce 25  Martta kutlanır. İtalyan  ressamlar  Cebraili  Hz . Meryem  üzerinde  tasvir  etmişlerdir.  Buna karşın  Kuzey avrupada  cebrailin aniden ortaya çıkışı  kendi  evine döner gibi  tasvir edilmiştir.  Meleğin  sol ayağına  bakılırsa  Meryem'e  yakınlaşmak istediğini  gösterir.  Cebrailin yüzü oldukça  masum resmedilmiştir..
                          
                                 Van Eyck  'ın  gençlik  yıllarında  resim  yapıp yapmadığı  bilinmiyor.

                                  Onu asıl meşhur yapan ise "Arnolfini  Düğünü" isimli tablosu. Resim  çift ile  ilgili  bir çok  soruyu ortaya  koymuştur.  Resim  birçok  şifreler,  ipuclarıyla   doludur. Mesela  resimdeki  portakal  bereketi simgeler.  Arka  duvardaki  haçlarla  bezeli  ayna ,  Tanrının  gözünün  bu  çift  üzerinde  olduğunu  gösteriyor. Eğer tabloya dikkatli bakılırsa arka duvardaki yazı görülür. "Jan Van Eyck fuit hic" Yani "Jan Van Eyck buradaydı." Bu tarihin ilk ressam imzalarından biri.
 
 
                                           


Sanatçı, 1432 yılında hizmete açılan Saint Bavon (Gand) Kilisesi’nde yaptığı Mistik Kuzu adlı mihrap arkalığı ile ün kazanmağa başlaşmıştır. 1433 yılında evlenen sanatçının aynı yıl ilk oğlu dünyaya gelmiştir. Kendi ülkesinde ve diğer memleketlerde tanınmaya başlayan ressam, 1432′den itibaren eserlerine tarih atıp, imzalamaya başlamıştır. Bu tarihli ve imzalı eserlerden dokuz tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. Dokuz eserin sonuncusu, sanatçının 17 Haziran 1439′da yaptığı karısı Margaretha’nın portresidir. Kimi kez sanatçı, eserlerindeki imzasının yanına ALS ICH CAN «nasıl yapabilirim» sözcüğünü de eklemekteydi.
 
 
Eğer  vakit  yaratırsanız  Brugge  yakınlarında ki   Gent  kasabasına da gidip  ressamın  eserlerini  Gent Katedralinde   görebilirsiniz..

Brugge  ta  doya  doya  müze   gezdik.  Gönül  isterdi  ki,  daha da  zamanımız  olsaydı,  iyice  araştıra  araştıra  gezelim,  öğrenelim..
Bir  de  bol  bol  çikolata  olduğunu  biliyorsunuz.  Her  keseye  göre çikolata  vardı.  Zaten  dükkanlara  girdiğiniz de cömertce  tatlarına  baktırıyorlar..






 
 
Ee  Pelin de  cennete  düştü  sayılır.  Çok  mutluydu  çok :)
 
 
 
 
 
Arada  verilen  molalar.. Koşturmaca  olmadan,  zamanın  sana ait  olduğu  bir  gezide 
kahve  molası...
 

 
 
Ne yazık  ki  Waffle   sevmeyenlerdenim  ama  yine  de  fotoğrafladım..
 
 
 
 
 
Bir çikolata  dükkanı  önünde  kızını  ikna  etmeye  çalışan  ben  :)
 
 

 
 
Her  İstanbula  gelişte  Godiva  çikolataları  siparişi  veren  babam  ,  bu  fırsatı   kaçıramazdı.. Ve  Godiva'nın  Türkiye de  iki  kat  pahalı  olduğunu  gördük,  bilginize...
 
 
                              

20 yorum:

  1. Geziniz çok güzel geçmiş. Bizi de resimlerle bölüm bölüm gezdirip içimi açtınız. Çikolatalar, Waffıllar çok güzel görünüyor.sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. "arnolfini çifti" adıyla bildiğim o tabloyu gabriel josipovici muhteşem anlatır.

    ayrıntıları bir kenara bırakırsak eğer, sonsuza not düştüğü imzayı çok severim. varoluşçu felsefenin gözü kör olsun: şu an buradayım ve mutluyum, yarın burada olamayacağım o halde mutsuzum.

    ama asıl başdöndürücü olan çiftin arasındaki boşluktan görülen duvar parçasına asılı aynadır. biraz dikkatli bakınca o aynada çiftimizin sırtlarının yansıması görülür. ve biri daha: jan van eyck... ressamımız asıl "fuit hic"

    bu da yakından bakmak için: http://2.bp.blogspot.com/-EIKZJXc9YDo/TbCs2gkFcbI/AAAAAAAAABk/8qzZh67iy8E/s1600/The_Arnolfini_Portrait%252C_d%25C3%25A9tail_%25282%2529.jpg

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o ayrıntıları ben de öğrendim. hem de trt 2 de güzel bir belgeseline de rastladım . zevkle de seyrettim. benim yazdıklarım şurada çok az bir kısmı. hatırlattığın için teşekkürler yeniden.

      Sil
  3. Selam Buket,
    Şu anda gece yarısını geçti ve ben sana Kastamonu otobüsünden bu yorumu yazıyorum:)
    Bak ne anlatacağım. Şebnem İşigüzel’in evvel zaman içinde Sarmaşık adlı romanını okuyordum. Romanın daha ilk sayfalarında bir ressamdan ve o ressamın bir resminden söz ediliyordu.

    Romanın kahramanı Ali Ferah çok tanınmayan bir ressamdı. Renkkörü hastalığına yakalanıyordu. Bir gün evinden dışarıyı seyrederken, karşı komşusu Sedef’i ve kocasını görüyordu. Sedef’i anlatırken genç kadını Jan Van Eyck diye bir ressamın, senin sözünü ettiğin tablosundaki solgun yüzlü kadına benzetiyordu. Acaba yazarın söz konusu ettiği bu ressam ve tablosu gerçekten var mıydı? Çok merak edip hemen sanal ansiklopediye dalmıştım ki o ne? Sahiden vardı:) Üstelik bu tablonun resim sanatında senin de bir kısmını anlattığın pek çok mühim özelliği vardı. Bayılmıştım bu bilgiye…

    Sana bir şey söyleyeyim mi, romanları bilgi edineyim diye okuyan biri asla değilimdir. O nedenle belki her konuda bilgim yarım yamalaktır:) Ben okuduğumdan, seyrettiğimden, yaşadığım her şeyden haz almayı severim. Ama ne yalan söyleyeyim, bir roman yoluyla bilmediğim bir ressamın ve tablosunun varlığını öğrenmek de, çok hoşuma gitmişti:)

    Du pencereden bakayım… Şimdi nereden geçiyoruz acaba? Çok karanlık Buket… Dışarıyı göremiyorum ama otobüsten 2. Kez yorum yazıyorum. İlk yorumum, senin bu ressamı öğrendiğin VNF bloğaydıi… İkinci yorumum ise senin yazına kısmet oldu işte:)

    Yaaa… Benim Jan Van Eyck ile tanışmamın hikayesi ise böyleyken böyle…

    NOT: kaç keredir yorumum hata veriyor. Umarım ulaşır eline:)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. romandaki kadın ve kocasının benzettiği tablo yukardaki herhalde. baksana sen o zaman tanımışın j.v. eyck'ı.. ee çok okuyan mı bilir çeok gezen mi denir ya , valla sende hepsi var. bir de herşey yarım diyorsun, haksızlık etme.
      hem sen ne yapıyorsun oralarda??

      Sil
    2. Selam Buket, bi önce yazdığım yorumumu beğenmedim, sildim, kusuruma bakma e mi:)
      Olur bende bazan böyle haller:)

      Kastamonu'ya ise, iki arkadaşımla gittim, gördüm, geldim. Sevgiler.

      Sil
    3. aaa ne demek!
      niye öyle düşündün ??

      Sil
    4. Yazdıklarını temkin süzgeçinden geçirmeyen bir bünyeye sahip olduğum için,
      çala kalem yazdığım yorumlarımdan bazan pişmanlık duyuyorum:) Çoğu zaman "aman ne olacak canım, içimden geleni yazıyorum işte" diyorum demesine ama bazan da "aaa,
      sil çabuk o yorumu" diyor kendime, içimdeki diğer ben. Hemen söz dinlerim. İşte o zaman söz dinleyip siliyorum. Demek ki, o sildiğim yorum söz dinlediğim yorumlardan biriymiş:)

      Ya Buket, bende haller binbir tür. Biri de böyle işte:))

      Sil
  4. Çikolata sevmayan çocuk olur mu? Pelin'i ikna etmek zor olmuştur tabii:) Godiva'yı Ülker aldı diye biliyorum ben,hala pahalıysa Türk milleti'ne çikolata yemeyi çok gördüklerindendir :( Teşekkürler Buketciğim ,fotoğraflar anlatım her şey çok güzeldi yine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğru colette,
      godivayı ülker almıştı ama yalnızca istanbulda var. fiyatlar belçikanın neredeyse yarısı.
      fotğrafları beğendiğine sevindim.

      Sil
  5. eyck. en sevdiklerimden.
    dur aklıma geldi bak.
    gombrich-sanatın öyküsü.
    yoksa al bak iyi kitap.
    manuel kitap.
    :)

    herşey güzel de alttaki fotolar daa güzel bana ne.
    :)

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. jan van eyck'in şifreli eserleri ve gizlenen mistik ve ideolojik olgular dikkat çekici ama godiva çikolataları da gecenin bu saatinde en az onlar kadar dikkat çekici:)
    sevgiyle.

    YanıtlaSil
  8. Pelin harikasın! Mart ayında ben de gidiyorum, gitmeden önce bir daha okumam farz oldu, emeğine sağlık, daha nice yollara...

    YanıtlaSil
  9. ay bu post fena oldu, çikolata canavarına dönüşeceğiz şimdi :D

    YanıtlaSil
  10. çikolata dükkanlarına bayıldım. İsviçrede sadece bir dükkana girdim. azıcık çikolata alıp cıktık :(

    YanıtlaSil
  11. sevgili Buket,
    brüksel benim de görmek istediğim avrupa şehirlerinden.
    bir de in bruges'u izlemiş miydin?
    http://pinkket.blogspot.com/2011/01/2011in-ilk-kitab.html

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...